BU İKİLİYE DİKKAT!
Adına televizyon denen aptal kutusu istemeden de olsa gelip sizi tutsak alıyor! Kanallardan birinde bir ikili var! Kanalın sahibiyle ilgili bilgi versem iyi olacak! İstanbul’da % 20 imarlı alanda % 100’le yetinmeyip, doğa yıkımı ödülü olarak verilen alanda % 20 daha yapılaşıp AVM yapan patronumuzun neredeyse tüm yatırımı alım-satım üzerinedir. Dişe dokunur tek üretim kalemi yok dense yeridir. Uzmanlık alanı İzmir’e de uzanacak yakında! Bundan 20 yıl once Konak’a AVM projesi duyulduğunda verilen tepki neyse bugün de Fahrettin Altay meydanına tasarlanan için esirgenmemeli!
Sadede geliyorum! Ama, böyle bir peşrev Türkiye gibi özel görünümlü ama gerçekte devlete göbekten bağlı özel sektörün gerçek yüzünü ortaya koymak için kaçınılmazdı! Bu, TV kanallarının, gazete yığınlarının taşlamacılığı değil de güzellemeciliği seçişlerinin de altında yatan nedendir.
İkili mi? Mehmet Barlas ve İlber Ortaylı!
Muhteremlere göre Türkiye’de Cumhuriyet’in yaptığı kültür ihtilali Mao’nunkine bedelmiş! Zavallı Barlas babası ile dedesinin mektuplaşmalarını bu kültür ihtilali nedeniyle okuma zevkinden yoksun kalmış! Aristokrat aile yapısıyla hiç kuşkusuz en zor koşullarda, en zor alfabelerle okur-yazar olacaktı! Dağdaki çoban, ovadaki köylü ve hatta kentteki itilmiş, kakılmış öğrenmese de olurdu okuma, yazmayı! Yeter ki o atalarının mektuplarını okuyabilsin!
Her ikisi de günümüzün geçerli eğilimi gereğince Osmanlıcılık rolünü benimsemiş görünüyordu. Kapitülasyon denen sefaleti başa bela eden Muhteşem Yüzyıl’ı tartışmalarını beklemiyorduk! Ama, hiç olmazsa ondokuzuncu yüzyılın başında Avrupalı bilimsel devrim yolundayken meteliğe kurşun atan devletin başındakilerin damatlarına borçla saray yaptırmasını ve saray kadınlarının Kapalıçarşı esnafı başta olmak üzere uçan kuşa borç takıp saltanat sürmesini tartışmalarını da mı bekleyemezdik?
Amerikan güzellemeciliği bir başka ortak payda oldu her ikisini buluşturan!
Tencere, kapak örneği bilmem fazla mı ağır kaçar bu ikili için! Televizyon kanalı da tencereyi kaynatan ocak gibiydi! Gazetecilik ve tarihçilik böyle sıradışı görünümlü bir sıradanlaşma göstermiş miydi daha önceleri?
Sabah, akşam sövdükleri Cumhuriyet meğer bu ikili gibi nicesinin ortaya çıkmasına fırsat verecek denli özgürlükçü, demokrat ve hoşgörülüymüş!
Bilemedim övünmeli mi yoksa dövünmeli mi?
Ceyhun BALCI, 11.02.2013

Yorum bırakın