24 OCAK
24 Ocak yakın tarihimizin kara yazgılı günü! 12 Eylül perşembeyse, 24 Ocak onun çarşambasıydı. Orada tasarlananlar kotarılamayınca silahlı güç devreye sokulmuştu.
İzleyen 24 Ocak’lar hep kan, gözyaşı ve ölüm getirdi!
Önce “Uğurlar Olsun!” dedirttiler!
Yetmedi!
Gaffar Okkan’ı aldılar bir başka 24 Ocak’ta!
Her üçü de Türkiye’yi yörüngeden çıkartmaya yönelik yayılmacı destekli işbirlikçi eylemleriydi!
İlkine yapılan Atlantik ötesi yorumu belleklerden çıkacak gibi değildir : “Bizim çocuklar başardı!”
İkincisi açıkça yorumlanmasa da mafyokratik kirli çamaşırların ortaya saçılmasının önüne geçilmiş oldu!
Üçüncüsü ile dağdaki silahlı eşkıya avının halkın kazanılmasıyla tamamlanmasının önüne geçilmişti!
24 Ocak’ın kara yazgısı silinebilir mi?
Yatağan’dan doğan güneş bu kara yazgıya son verebilir! Biraz açıklamak gerek! Yatağan’da işyerlerinin özelleştirilmesinin önüne dikilen işçilerin direngen tutumu faşizmin kol gezdiği ortamda doğal olarak kimselerin söylemine, eylemine ve yazısına konu olamıyor.
Özelleştirmenin ertelenmesi zaferini elde eden Yatağan işçisi yerinde duracak gibi görünmüyor! Ankara yoluna düşmeye hazırlanan işçilerin otobüslerine el konurken; eş ve çocukları da polis tarafından rehin alınmışlar. On üç yaşında çocuğun Gezi sanığı yapıldığı, yedi gencin canının, onlarcasının gözünün çıkartıldığı, hırsızlığın, uğursuzluğun korunup kollandığı ülkeye yaraşan bir manzara değil mi?
Yatağan işçisi bu durumda durmamış Yatağan’dan Muğla’ya yürümüş!
Elde bayrak, dilde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” ile…
Ankara’da hırsızlar varsa, Yatağan’da korkusuzlar var!
Emeklerine ve yüreklerine sağlık!
Karanlık 24 Ocak’ı ışıttıkları için!
Ceyhun BALCI, 24.01.2014



Yorum bırakın