BİR HEYKEL

Lice’deki kalaşnikoflu terörist heykeli insanlarımızı epeyce öfkelendirmiş görünüyor. Neden böyle olduğunu anlamakta zorlanıyorum.

Kalaşnikoflu heykel dikilmeden önceki süreç yok sayılıyor.

Anımsayalım!

“PKK’yla görüştüğümüzü ispatlamayan şerefsizdir!” (Başbakan RTE)

PKK’yla görüşüldüğü anlaşılınca!

“Biz görüşmüyoruz devlet görüşüyor!” (Başbakan RTE)

Açılıma göndermede bulunarak

“Çok güzel şeyler olacak!” (Cumhurbaşkanı AG)

“Diyarbakır’da kuş uçmayacak yerde hem de bir askeri birliğin orta yerinde gönderden bayrak indirilmesi ve daha da kötüsü bu dehşet verici olayın tepkisiz kalması!”

“Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi TBMM’de görüşülen açılım paketinin iktidar ve ana muhalefet işbirliğiyle kotarılması! Destek vermese de yavru muhalefetin de gereğince karşı duruş sergilememesi!”

Tüm bunları anımsayınca Lice’deki heykel dikme olayı sizce tekil bir olgu mudur?

Heykeli dikenler kadar diktirenler, dikilmesine seyirci kalanlar ve dikilmesini özendirenler de sorumlu değiller midir?

Toplumsal olaylarda hiç bir olgu öncekinden ve sonrakinden bağımsız değildir. Bir silsile ve zincir söz konusudur.

Terör örgütüne silahları kayıtsız koşulsuz bıraktırılmadan, onunla masaya oturan devlet (elbette hükümet) sorunu çözmekten çok depreştirmiştir. Dağdaki terörist ovaya inmiş ve özerk bölgenin kolluk gücüne dönüşmüştür. Yol kontrolleri, insan kaçırmalar/alıkoymalar ve bini bir para olan tehditler sıradanlaşmıştır.

Yapılan görüşmeler, yasal düzenlemeler ve elbette verilen akıl almaz ödünler barışa değil teröre hizmet etmiştir. Bunca özendirme ve yüreklendirme karşısında terör örgütünün Lice’ye terörist heykeli dikmesinden doğal bir durum olabilir miydi?

Şerden hayır çıkartmak gerekirse!

Lice’deki heykel bu ülkenin harekete geçebilen bir refleksi ve bunca uyuşturmaya/baskılamaya karşın kendisini gösterebilen toplumsal tepki potansiyeli bulunduğunu göstermesi bakımından yararlı oldu.

Çoğu zaman olduğu gibi, insan toplulukları sarsılmadan ve silkelenmeden kendilerine gelemeyebiliyorlar!

İğneyi kendimize batıralım!

Bunca gelişme ve pervasızlık karşısında sessiz kalmakta sakınca görmeyen bizlerin hiç suçu yok mu?

Ceyhun Balcı, 21.08.2014

 

Posted in

Yorum bırakın