BREZİLYA DERSİ

590714

Brezilya maçı 20. dakikada sona erdi. Bizimkilerin yüzünden okunduğu kadarı ile keyif almak bir yana bitse de gitsek havası egemen. Silkinmek için dibe vuruş gerekliliği kuramına göre biraz daha diplememiz gerekiyor. Başka alanlardaki kepazelikler yasayla, polisle ve imajla saklanabilirken; İzlanda’ya, Çek Cumhuriyeti’ne, Letonya’ya ya da Brezilya’ya söz geçirmek ne mümkün! Dua edelim de Kazakistan da durumdan cesaret alıp bekle bizi Türkiye demesin!

Bu maçta futbol adına yazılacakları işin ustasına bırakıp konuyu dağıtalım! Ülkeler coğrafyası Brezilya yazmak için iyi bir başlık!

Brezilya 200 milyon nüfusu ve 8.5 milyon kilometre kare yüzölçümüyle deyim yerindeyse bir ülke irisi. Kabaca 10 Türkiye demek yüzölçümüyle. Unutmamalı ki, bu uçsuz bucaksız toprakların önemli bölümü yağmur ormanlarından oluşuyor. Dünyanın akciğerleri dense yeridir. O denli uçsuz bucaksız ve balta girmemiştir ki Amazonlar, bugün bile bir yerlerinde henüz modern dünyayla karşılaşmamış ilkel kabilelerin varlığı kimseleri şaşırtmaz!

İnsani gelişmişlik indeksi sıralamasında Türkiye’nin 5 sıra üzerinde 85. ‘dir.

1500 yılında Portekizli Pedro Cabral’in ayak basmasıyla Portekiz kolnisi olması bir oluyor. Portekiz kökenli göçün yanı sıra Brezilya karşı kıyıdaki Afrika’dan yeni dünyaya olan köle göçünün de yarısını almış.

Maç başındaki törende göze hoş görünen Brezilya renklerinin bayrağıyla da bütünleştiğini gözlemliyoruz.

Yeşil dikdörtgen yağmur ormanlarını, sarı eşkenar dörtgen yeraltı mineral varlığını ve en içteki lacivert daire Rio’dan gökyüzü görünümünü simgeliyor. Yıldızların her biri federatif Brezilya’nın eyaletlerini yansıtıyor. “Ordem e Progreso” yazısı ise “İste ve İlerle” anlamına geliyor.

Brezilya üç yüzyılı aşan sömürge döneminden sonra 1822’de bağımsız krallığa dönüşmüş. Bağımsızlık gerçekleşmiş mi diye sorulacak olursa yanıt olumsuz olacaktır. Bağımsızlık sürecinin arka bahçeliğe özdeş bir dönemi simgelediğini söylemek kaçınılmazdır. Darbeler ve diktatörlükler döneminin sona erişinin üzerinden 30 yıl ancak geçmiş durumdadır.

Latin Amerika uyanışına ayak uyduran Brezilya’nın önce Lula da Silva ile başlayan ve bugün ilk kadın başkan Dilma Roussef’le süren gerçek bir bağımsızlık dönemi yaşadığını söylemek olası. Brezilya ortaçağa dönüş yapan dünyanın bu sürece direnen onurlu güneyinin bir parçası artık günümüzde. Yaptığı sıçramayla Brezilya’nın Venezüela, Uruguay, Bolivya ya da Ekvador ölçüsünde olmasa da yoksulluğun önünün alınmasında ilerleme sağlayarak bayrağındaki sözcüğe uygun düşen bir yolda olduğu söylenebilir.

Bayrağına yansımamış olsa da Brezilya’nın dünya ölçeğindeki önde gelen zenginliklerinden birisi de futboldur. Kentlerin favelaları her bakımdan yoksul, yoksun ve çoraktır. Ama, söz konusu futbol olunca favelalar bereketli topraklardır. Umuda yolculuğun, yaşama tutunmanın ve küçük olasılıkla da olsa pırıltılı bir dünyanın giriş kapısıdır aynı zamanda favelalar.

Dünya küçülmeden çok önce, 70’li yıllarda Valdir Pereira Didi aracılığıyla tanıştı Türkiye Brezilya futboluyla. Fenerbahçe’deki başarılı teknik direktörlük kariyerini tamamlayıp da ayrılık vakti geldiğinde pek çok kişinin gözlerini nemlendiren bir güzel insan olarak yer etmiştir anılarımızda Didi!

indir

Konumuz Brezilya olsa da iğneyi kendimize batırmadan geçmeyelim! Ağır yenilgi kadar ruhsuzluk, isteksizlik ve özsaygı eksikliği canımızı acıtmadı diyebilir miyiz?

Ceyhun BALCI, 12.11.2014

Posted in ,

Yorum bırakın