STRAZBURG’A DOĞRU!
AİHM Büyük Daire 28 Ocak’ta 2013 yılının aralık ayında yine AİHM tarafından alınmış olan kararı kesinleştirecek. Yanlı, yansız tüm gözlemcilerin uzlaştıkları nokta farklı bir karar alın(a)mayacağı yolunda!
Dava, Perinçek-İsviçre adını taşısa da gerçek adı Türkiye-Emperyalizm davasıdır. Ermeniler bu davanın öznesi değil, olsa olsa nesnesidirler. Bu önemli noktanın ayırdında olmak ve olaya bu bilinçle bakmakta yarar vardır. Bu bakış açısının doğal olarak ulusal dava algısı yaratması beklenir. Böyle bir durumda ise düşünsel duruşları hiç uyuşmayan akımların tek yürek olması bir diğer beklentidir.
Dava dosyasına girmiş olan ilginç bir kanıtın bilinmesinde yarar olduğunu düşündüm. Emperyalist taraf “Ermeni Soykırımı” tezini güçlendirmek adına Ergenekon Davası’nı Fransızca’ya çevirterek AİHM Büyük Daire’nin bilgisine sunmuş. Dolayısı ile bu sözde kanıt dosyadaki yerini almış.
Bunu duyunca katıla katıla gülmek geldi içimden! Keyiflendim! Emperyalistlerin eğreti tezlerini savunmak için kumpas ürünü Ergenekon Davası’ndan medet ummaları onlar açısından bir sefalet göstergesidir. Buna da bizlerin gülmekten başka yapabileceği hiç bir şey olamaz!
Haberin devamında bu dosyayı davaya katan kurumlardan söz edilirken, bu çabayı eksik etmeyenlerin Türkiye’deki izdüşümünün İnsan Hakları Derneği olduğunu öğrenince dehşete düşmekten alamadım kendimi!
Bilinmekte olsa da İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Türkiye’deki etkinlikleriyle etnik ayrılıkçı teröre arka çıkma konusunda ustalaştığını ve bu tutumunu insan hakları kavramının arkasına saklayabildiğini getirdim aklıma! Hatta, sırf bu yüzden pek çok kimsenin insan hakları sözünü duyar duymaz ürperdiğini biliyorum. Kısacası, bu dernek sayesinde Türkiye’de insan hakları terörle özdeşleşmiş durumdadır.
Emperyalizmin ahtapot kollarının neden dünyanın her yerine uzanabildiğini, olur olmaz yerde karşımıza çıkabildiğini bir kez daha gözden geçirme fırsatı vermiş oldu bu ilginç birliktelik.
Türkiye’de etnik ayrılıkçılığa verilen destek, başka bir yerlerde Türkiye’nin ölüm kalım savaşımına denk düşen bir konuda yine Türkiye’ye vuran bir bağlaşıklığa dönüşüveriyor.
Bu kadar da olmaz dedirten bir durum olsa da ilk bakışta; resmin bütününe bakıldığında bu dehşet verici gelişmeye şaşırmak gereksizleşiyor.
Emperyalizm bu!
Yeri gelince etnik ayrılıkçılığı, yeri gelince dinci gericiliği ve elbette fırsatını bulduğunda tarihte kalmış olayları allayıp, pullayıp önünüze koyabiliyor!
Elbette yerseniz!
Bu kokmuş yemeği yemek istemeyenler bedenleriyle, gönülleriyle Strazburg’a koşuyorlar!
Yalana nokta konacağı günü yerinde izlemek ve bu tarihsel gelişmeye yakından tanık olmak için!
Yazıya başlarken bu işbirlikçi tutuma uygun bir sıfat düşünmeye başlamıştım! Yazı bitti yine de bulamadım!
En iyisi hoş görünüze sığınıp bu işi okura bırakmak diyorum!
Ceyhun BALCI, 26.01.2015



Yorum bırakın