“Görme, Duyma, Bilme” Türkiyesi’ne kocaman bir adım daha atıldı. Sözcü gazetesinin internet sitesi yönetmeni Mediha Olgun ve İzmir temsilcisi Gökmen Ulu’nun bir haber nedeniyle tutuklanmaları başka nasıl açıklanabilir?
Cumhurbaşkanı’nın tatili bal gibi haber değeri taşır. Kuşkusuz eleştiriye de açıktır bu ve benzeri haberler. Ancak, yapılması tutuklanmayı hiç ama hiç gerektirmez. Darbecilere bilgi verme gerekçesi dayanaksız ve bir o kadar da gülünçtür. Yargının kayıtlarına göre de doğrulanmıştır! Cumhurbaşkanı’nın darbe sırasında bulunduğu yer yaverince iletilmiştir ilgilisine. Sözcü gazetesinin bu konuda bir şey yapmasına hiç gerek yoktur. Cumhurbaşkanı’nın yanı başındaki güruh bu konuda öylesine ilgili ve bilgilidir ki; Cumhurbaşkanı çareyi yaverlik kurumunu ortadan kaldırmakta bulmuştur.
Mediha Olgun adını ilk kez işittim. Tanınırlığını bu olaya borçlu olması büyük şanssızlıktır.
Sözcü’nün İzmir temsilcisi Gökmen Ulu’yu ise bir kaç yıldır tanıyorum. Bir kaç sözükle tanımlamak gerekirse Gökmen Ulu Atatürk ve çağdaş Türkiye tutkunu; yaptığı işi namus sayan bir gazeteci ve onun da ötesinde dostluğuyla övünç duyulacak bir kişiliktir.
Belleğimi yoklama gereği duydum. Gökmen Ulu’nun başkaca kusuru ya da suçu olabilir mi muktedirin gözünde diye. Gazeteciliğine belgeselciği ekleyen Gökmen Ulu Gezi Hareketi’ni “Yüzyılın Toplumsal Muhalefeti : Direniş” adıyla ölümsüzleştirmişti. Aradan geçen yıllara karşılık Gezi Direnişi’ne öfkenin sonlanmamış olması olasıdır. Bu özelliği de Gökmen Ulu’yu hedefe dönüştürmüş olabilir mi?
Terör estirmek, baskı kurmak ve yıldırmak bir kez amaca dönüştüğünde gerekçe üretmek de kolaylaşıyor.
Yürütmenin şubesine dönüştürülen yargı eliyle Mediha Olgun ve Gökmen Ulu’ya eziyet ettiklerini sananlar bu iki gazetecinin boynuna kendi elleriyle birer şeref madalyası astıklarının farkındalar mıdır acaba?
Yazının başlığı iç karartıcı olabilir!
Hiç kuşku duyulmasın ki; koyulaşan karanlık sökecek şafağın habercisidir. Ense karartmaya, iç sıkıntısı yaratmaya gerek yoktur.
Muktedir(ler) çareyi gazeteciliği bu denli hedefe koymakta buldularsa vay hallerine!
Bizler değil onlar korkmalı!
Aydınlığa uyanan Türkiye’yi yazmamız yakındır.
Pürüzsüz duvar çamur tutmaz…

Yorum bırakın