Küresel ve ulusal ölçekte yaşanan pek çok şey çağımızı utançla etiketlememize yeter artar.
Haydutlukla baş etmek istemeyen dünyanın başındaki yeni dert İsrail’in İran’a saldırısıdır.
Bu sıcak gelişme bir kez daha dünyadaki saflaşmayı su yüzüne çıkartmış oldu.
Örtülü ve açık İsrail destekçilerinin yanı sıra benzer şekilde İran’ı destekleyenler listeleri dolaşıma girdi.
Listelerde kendisine yer bulan çoğu ad şaşırtıcı değil.
İsrail destekçisi olmaya heveslenen Hindistan’ın duruşu ibretlik.
Hindistan başbakanı Narendra Modi geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Rum Kesimi’ni ziyaret etti. Böylelikle batı safına yakın durmuş olduğunu gösterdi. O batı safında İngiltere’nin de bulunduğunu eklersek Modi’nin davranışı daha da anlam kazanmış olur.
Birkaç yıl önce emekli Hint diplomat Shashi Traaor’un yazdığı Utanç İmparatorluğu’nu okurken zorlandığım kitaplardan birisi olmuştu. İngiliz emperyalizmi dokumacılık alanındaki zorluklarını gidermek uğruna Hint genç kızlarının başparmaklarını kesme vahşeti bile göstermiş vaktiyle. Yanlış okumadınız. Hintler halı dokumacılığı iş gücünden yoksun kalsınlar diye sergilenmiş bu vahşet.

Modi’nin, ülkesinin bağımsızlıkçı önderi Mahatma Gandi’nin şu sözlerinden haberdar olmaması olası mı?

“Mustafa Kemal yenmezden önce İngilizleri tanrı sanırdım.”
Hindistan hem insan kaynağıyla hem de üretimiyle dünyanın yükselen toplumlarından birisidir. Utanç imparatorluğuna yakınlaşması ilgimi çekti.
Kendince bir açıklaması olsa da utanç çağına düşülmüş bir not olarak okudum Modi’nin İngiltere’yle aynı safta yer alışını.
Bir yanda küresel haydutluğu durdurma çabaları diğer yanda Hindistan gibi bir devin haydutluğa yakın duruşu.
Ya da batı emperyalizminin çözülmeye doğru gittiği dönemde ona eski sömürgeden destek çıkışı.
Utanç çağına katkı Hindistan’a düşmemeliydi.


Yorum bırakın