Kategori: GAZETE KESİKLERİ
-
HAKİKATEN CE HE PES! Demokrasidir” dediler… Kürtçülüğe yattın… ★ “Anarşidir” dediler… Gezi Direnişi’nden tüydün… ★ “Hukuk” dediler… Kendi milletvekillerini verdin… ★ “Din” dediler… Okulların imam okullarına dönmesini seyrettin… ★ “Darbecilik” dediler… Orduyu yok ettiklerinde sustun… ★ “inanç” dediler… Türbanı TBMM’ye soktular, baktın… ★ Tüm bu yüce kavramların zırnığının onlarda olmadığını bildiğin halde, karşı tezler üreterek yüreklice üzerine gideceğine… Oyuna geldin… Cumhuriyeti…
-
Balcı’dan ‘Suya Yazılar’ CUMHURİYET, EGE, 26.10.2013 Ceyhun Balcı’nın ‘Suya Yazılar’ adlı ilk kitabı raflardaki yerini aldı. Balcı, Zeus Kitabevi tarafından basılan kitabını üç yıl önce aramızdan ayrılan gazetemiz yazarı Deniz Som’a adıyor. Balcı gazetemizde yayımlanan yazılarını derlediği kitabında okurlarına şöyle sesleniyor: “Özendiricim ve yüreklendiricim olan Deniz Som’a borcum vardı! Ağırlıklı olarak Vaziyet’te yayımlanan yazılarımdan oluşan…
-
• KÜLTÜR • Oktay Ekinci Oktay Ekinci’nin ölümü yeni bilgelere, yeni donkişotlara, çağdaş uygarlık mücadelelerine çağrı olsun. Onlar anavatan Anadolu ile ilişkilerini kesmeyen halk çocukları arasından yetişecek! DOĞAN KUBAN Oktay Ekinci benim büyük kızım yaşında bir mimardı. Mimarlar Odası’ndaki etkinliklerinden biliyordum. 1991 yılında İstanbul’daki Koruma Kurullarının birine başkan olduğum zaman Ekinci de oraya üye seçilmişti. 40 yaşında,…
-
TEKNOLOJİ-POLİTİK Baha Kuban baha.kuban@gmail.com Nisan ayı yaklaşıyor olsaydı yukarıdaki başlıkla bir Nisan şakası yapılıp yapılmadığını anlamaya çalışırdık, ama aylardan Ekim! Tam da Türkiye’de Toros Elektrik’in özelleştirilmesiyle elektrik dağıtımından kamunun tamamen çekildiği bir anda. Almanya’da Elektrik Şebekesi Kamulaştırılıyor mu? Bu köşede Almanya, Danimarka ve ABD’de yenilenebilir enerji ve özellikle güneş ve rüzgar yatırımlarında kooperatiflerin ve belediyelerin…
-
SAĞLIK OLSUN, SÖMÜRÜ OLMASIN… Sağlığa Türkiye toplumu ne harcıyor? Harcama, kalitenin göstergesi mi? Harcadıkça daha mı sağlıklı bir toplum oluyoruz, yoksa tersi mi? Bu sorular günümüzde daha çok soruluyor. Soruluyor ama, sağlığa ne kadar harcadıysan, o kadar sağlığa önem veriyorsun, anlayışı hakim. O nedenle de, sağlık endüstrisinin telkinleriyle, önce sağlık harcamaları araştırmaları yaptırılıyor. Türkiye’de verilen…
-
AKP Andımız’dan Ne İstiyor? İlkokul çağlarımızdan bugünlere, hemen hepimizin aklında Andımız’dan bir şeyler kalmıştır. Belleğimi yokladım, eksiksiz orada duruyor… Peki, çocukluğumuzda her okul sabahı bu sözleri yinelerken anlamlarını düşünür müydük? Sanmıyorum. Buna karşılık o erken sabah saatlerinde bir ağızdan haykırırcasına seslendirdiğimiz bu sözlerde, anlamlarından çok, onları birlikte söylüyor olmamızın coşkusunu duyumsardık. Sonrasında da bir anda havalanan bir kuş sürüsü…
-
KONUK Marina Gerçeği… ÖZKAN GÜLKAYNAK* Marinalar eğlence, alış veriş merkezleri değil, teknelerin barındıkları ve ihtiyaçlarının giderildiği yapılardır. Marinalara, temel amacın dışına çıkılarak alışveriş merkezleri, masaj salonları, buhar odaları gibi eklentiler, fiziksel, ruhsal, düşünsel, özetle bireysel gelişimi sağlayan genel denizcilik faaliyetlerine fayda sağlamaz, hatta zarar verir. Marinaların temel faaliyetleri dışında donatılması, aşırı yapılaşması, yörede çevre kirliliğine…
-
KONUK Çeşme’de Cinayet CEYHUN BALCI Dinlence beldelerini uzun kıştan sonra bir kez daha görmek, oralardaki değişimi daha iyi fark etmeyi de sağlamış oluyor. Aylar sonra, Çeşme’yi görmek benzer bir olanağı yaratmış oldu. Daha Çeşme’ye varmadan otoyol boyunca bir önceki yıla göre belirginleşen yapılaşma ve doğanın yok edilmesi yeterince moral bozucuydu. Adına otoyol denilen ama…
-
Acı ve Utanç Günleri 12 Eylül 1980 sonrasında çok büyük acılar yaşandı. Bu acılardan bu ülkenin namuslu insanlarının hemen hepsi payına düşeni aldı. Fakat utanç duyulması için neden yoktu. Zalim zaten utanç duymaz. Bizler ise onurlu bir savaşımın bir parçasıydık. Payımıza düşen acıyı yaşarken bu savaşımın içinde olmanın onurunu da duyumsamaktaydık. Bugün ise bu ülkede…
-
Bencillik Bir Kişilik Bozukluğudur Son birkaç haftada sanat ve kültür alanını da ilgilendiren birkaç söyleşi, bencilliğin nasıl bir kişilik bozukluğu olabileceğini gözler önüne seriyor. Bu öyle bir kişilik bozulmasıdır ki insanı iftiraya, yalana, ihanete bile sürükler. Toplumsal yaşamımızın geçmişinde, yola devrimci olarak çıkıp, kariyerini ihbarcı ve sonuçta emniyet görevlisi olarak tamamlamış kişiler vardır. Bu gibiler…
