Kategori: KUTLU-YORUM

  • 1 MAYIS : BİR AFİŞ, İKİ EZGİ

    BİR AFİŞ, İKİ EZGİ 1 Mayıs’ın tarihçesiyle ilgili çok şey yazmaya gerek yok! Fazlasıyla yinelenmiş ve belleklere kazınmıştır! 1 Mayıs’IN bizlerde bıraktığı iz ise gerginlik ve yasağa eşdeğerdir. Bütün bunların arasında 1977 1 Mayıs’ına ayrı bir parantez açmak kaçınılmazdır. Kandan beslenenlerin ekmeğine yağ süren bir gladyo eylemidir! Orada, o gün yaşamlarını yitirenleri saygıyla anmak hiç…

  • ATAOL BEHRAMOĞLU İLE AYDIN ÜZERİNE Ataol Behramoğlu 50. Sanat yılını kutluyor! İstanbul’daki iki kutlamaya çağrılı olduğum halde katılamadım. Neyse ki törenlerde bulunamayanlar unutulmamış! “Yarım Yüzyıldan Şiirler” seçkisiyle ölümsüzleştirilmiş 50 altın yıl! Şiirine, yazılarına, aydın tavrını oluşturan eylem ve söylemlerine eklenen Rus Dili ve Edebiyatı uzmanlığıyla devleşen Ataol Behramoğlu’yla kendimi bildim bileli tanışıktım. Bir kaç yıl…

  • RENNAN ÖĞRETMENE KAVUŞMA Bugün 4.5 ay aradan sonra Rennan öğretmenle buluştuk! Elbette, coşkulu ve sevinçliydik. Rennan Pekünlü kendisine böyle seslenilmesini yeğler diye düşündüğüm için kullandım öğretmen sözcüğünü! Rennan Pekünlü 4.5 aylığına aramızda değildi. Elbette bedeniyle ayrıydı buna karşılık zihinsel birliktelik bu ayrılığın da etkisiyle pekişti demek yanlış olmaz! Ortaçağın hortlatıldığı Türkiye’de bundan sonra sıkıntıya girme…

  • HOŞGELDİN 2015 Elimizden başka şey gelmediği için bugün dilemekle geçecek! Oysa, yeri geldiğinde insan denen varlığın hünerlerini sıralarız! Merakımız yakınlardan uzaklara odaklanmamızı sağladı! Artık, kuyruklu yıldızlara konabilir olduk! Yeryüzünde bunca başarıdan iz yok! Evrende bir ayrıntı olduğumuzu kabullenmedikçe rahat yüzü görmeyecek insanlık! Gandi’nin basit ama bir o kadar anlamlı sözüne kulak vermeli! “BASİT YAŞA Kİ,…

  • BAŞÖĞRETMEN   Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenlik unvanını kabul ettiği günü Öğretmenler Günü olarak kutluyoruz! Atatürk (baş)öğretmenliğe fazlasıyla yaraşan bir önder! Top sesleri Ankara’dan duyulurken öğretmenlere yeni kuşak sizin eseriniz olacaktır dediği için! Kara tahtanın başına geçip ulusunun yüzünü aydınlığa dönmesi için kaçınılmaz olan Harf Devrimi’ni başlattığı için! Onca işinin arasında Geometri ve Yurttaşlık Bilgisi kitapları…

  • EYLEM YOKSULU ÜLKEDE EYLEM BEĞENDİREMEMEK! 3 Temmuz 2003’ten bu yana çuval geçir(il)mek aklımızdan çıkmayan bir olguya dönüştü! 3 Temmuz 2003’te Süleymaniye’deki Türk askerleri sözüm ona bağlaşık ülke ABD’nin askerlerince çuvallandı! Üstlerin direnilmemesi buyruğu bu olayın acısını derinleştirmekle kalmadı! Bugüne uzanan bir etki yaratmış oldu! Bir kaç gün önce TGB’li gençler İstanbul’un orta yerinde karaya çıkmış…

  • Bize öz Türkçe yaraşır (*) Bir okunca (kitap) tanıtımı yapmalı! Yazarı Tarık KONAL! Asıl işi olmasa da iyemli (güzel) Türkçe’ye gönül vermiş! Haksız değil elbette! Geçen pazar günü İzmir’de Atatürk’ü Anma Yürüyüşü’nün sonunda yüce Atatürk’ün atlı yontusunun da bulunduğu Cumhuriyet Alanı’nda toplanmıştık. Birlikte olduğumuz dostlardan biri anımsattı! Çevrenize göz gezdirdiğinizde Türkçe işyeri, kuruluş adına rastlamak…

  • CUMHURİYETİN ANLAMI! Mustafa Kemal bir Fransız gazeteciye açıklamalar yapmaktadır. Batılı, çağdaş giysiler içindedir. Fransız gazeteci şaşkındır! Dış görünüşüyle kendisine benzettiği Atatürk sivri diliyle emperyalizme dokundurmaktan çekinmemektedir. Bir yandan sizin kadar çağdaşım derken diğer yandan sizlerin buyurgan, tepeden bakan, aşağılayan ve sömürgeci yüzünüzden hoşlanmıyorum diye kükreyebilmektedir! Atatürk’ün daha Milli Mücadele’ye girişirken tasarladığı Cumhuriyet’in özünü yansıtması bakımından…

  • “ULUSALCIYIM, MİLLİCİYİM!” Barolar yeni yöneticilerini seçmekteler. Hepsinin arasında İstanbul Barosu özel öneme sahip. Otuz bini aşkın üyesiyle küresel ölçekte büyüklüğe sahip! Ümit KOCASAKAL, en yakın karşıtına 11 binden fazla oy farkı yaparak, seçime katılanların % 65’inin desteğiyle bir kez daha baro başkanı seçildi. Yazının başlığını oluşturan ifadeler ona ait! Dünkü genel kurulda söylendi! Hiç kuşkusuz…

  • DİL’LE DİLİM’LEMEK Dil Bayramı bu kez olağandışı koşullar altında kutlanıyor. Kutlamaktan çok içimiz kan ağlıyor demek daha doğru olur! Türkiye’nin olabildiğince çok parçaya ayrılması sürecini yaşıyoruz. Başka deyişle ülkemiz dilimleniyor! Daha da ilginci, bu iş bizlere yaptırılıyor. Bu dilimlemede hemen her türlü farklılığın öne çıkartılmasında sakınca görülmüyor. Hedef milleti parçalamak ve bölmek olunca din, mezhep,…