DOKSANYEDİ YIL SONRA ÇANAKKALE
Geçtiğimiz haftalarda gösterime giren Sinan Çetin imzalı Çanakkale filmi savaşın gereksizliğine vurgu yapmıştı. Kuşkusuz her savaş gereksizdir. Ama, bu noktada ayrımı yapılması gereken durum savaşın gereksizliğinden çok haklılığı/haksızlığı olmalıdır!
Vatanımı işgal etsinler! Bana ait kutsala el uzatsınlar! Karşılığında ben de onlara diğer yanağımı uzatayım! Öyle yağma yok!
Turgut ÖZAKMAN’ın Diriliş 1915 yapıtından senaryolaştırılarak beyaz perdeye aktarılan Çanakkale 1915 “savaş gereksizdir” budalalığına kaptırmamış kendisini! Söz konusu vatan olduğunda savaşın da, savaşımın da gerekli olduğunu yuvarlak söylemlerle geçiştirmemiş! Başka deyişle, filmde dünyadaki hemen tüm savaşların emperyalizm güdümlü olduğu açıkça yansıtılmış.
Çanakkale Savaşları’nın ve burada gösterilen direnç ve kahramanlıkların Kurutuluş Savaşı’nın mayası olduğu ve bir bakıma kurtuluş destanının önsözü olduğu söylenir! Çok doğrudur! Balkan bozgunuyla başlayan çözülme ve özgüvensizlik Çanakkale’de aşılmıştır! Bunun yanı sıra boğazları aşamayan ve böylelikle bağlaşıkları Çarlık Rusyasına yardım gönderemeyen emperyalizm Bolşevik Devrimi’ne de engel olamamıştır. Lenin önderliğindeki Sovyet Rusya’nın bizim Kurtuluş Savaşımızın önde gelen ve neredeyse tek destekçisi olduğunu anımsarsak Çanakkale’nin önemi daha iyi algılanacaktır!
Çanakkale 1915’i mutlaka görmelisiniz! Dokunaklı biçeminin yanı sıra doğruları ve gerçekleri çok net bir şekilde yansıtmasıyla da hoşunuza gidecektir!
Ceyhun BALCI, 21.10.2012

Yorum bırakın