Bu yazıyı özellikle Yeni Osmanlıcı, İkinci Cumhuriyetçi ve her türden Cumhuriyet düşmanının okumasının sağlanmasını dilerim! Kuşku duymuyorum ki, Cumhuriyet’in sorunu onu sevenlerle ilgili değil ona namussuzca saldıranlarladır! Cumhuriyetçilere düşen ise bugüne değin biraz olsun göz ardı ettikleri duyarlı olma görevidir!

 

Bu 29 Ekim önemli bir fırsat sunuyor Cumhuriyet severlere!

 

Haydi alanlara…

 

Yasaklı Cumhuriyet’i kutlamaya!

 

Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Cumhuriyet’i kuranlara gecikmiş borcumuzu ödemeye!

 

Ceyhun BALCI

 

BİLİNMEYEN TÜRKLER

 

Aydın ihaneti ve hain girişimiyl her bir tarafından kemirilen; yıkılmaya yüz tutuan Cumhuriyet 89 yaşını dolduruyor. Cumhuriyet’in günahları ve sevapları sıralanacak olursa; günah listesine “değerbilir ve akıllı yurttaşlar” yetiştirmemiş olması eklenmelidir.

 

Çok ilginçtir! Baskıcı ve otoriter olarak nitelenen Cumhuriyet kendisine düşman yetiştiren tarlalar konusunda hiç gerekmediği ölçüde hoşgörülü davranmıştır. Bunca hain bu saptamayı doğrulamaya yeter!

 

Cumhuriyet’in 89. yaşını basmakalıp sözlerle kutlamak ya da güncel koşullardan yola çıkarak ağıtlar yakmak yerine farklı bir yol tutalım!

 

Emperyalistlerin Sevr sonrasında “Artık Türkiye diye bir ülke kalmadı!” dediği dönemde Anadolu sözcüğün tam anlamıyla bir asi ve eşkıya yatağıdır. Mustafa Kemal Paşa ve onun “olanaksız” hedefi peşine takılmış bir avuç kendini bilmez anlamsız bir ülküye erişme sevdasındadır.  Bu dönemde yalnızca Mustafa Kemal Paşa ve çevresindeki “milliciler” değil onunla görüşmek amacıyla yanına yaklaşmaya niyetli gazeteciler bile “vebalı” damgası yemektedir. Bir Batılının ona yaklaşması ancak onu yok etmek için söz konusu olabilir(di).

 

Clarence Streit Amerikalı gazeteci. Filadelfiya’daki Public Ledger adına 1921 Ocak’ında Anadolu’dadır! Gazetesinin adı Halkın Defteri olarak çevirilebilir dilimize! Streit’in yaklaşımı kendisiyle aynı ulustan bir çok kişinin tersine Millici’lere yaklaşma , onları anlama peşindedir.

 

Streit 1921 Ocak’ında yalnızca dünyadan değil, İstanbul’dan bile kopartılmış bir Anadolu’ya adım atmıştır. Yine de şanslıdır! Rus sürücülü bir Reo otomobilde, İranlı Mehmedov çevirmenlik yapmaktadır kendisine.

 

Streit’in izlediği yol da anlamlı! Belki de seçeneksiz! İstanbul’dan Samsuna’a gemiyle varış! Oradan Havsa, Merzifon ve Çorum yoluyla Ankara! Millicilerden farkı Erzurum, Sivas, Kırşehir ve Hacıbektaş serüvenininden yoksun olması! Streit’i Çorum’a kadar götürecek olan Reo’nun yol boyunca karşılaştığı deve kafileleri yaman çelişkinin gözler önüne serilen kanıtları!

 

Streit’in Çorum’a kadar Reo ile daha sonra da atlı yaylıyla Ankara’ya uzanan yolculuk serüveni Milliciler’e erişmeden  önce Anadolu’yla tanışması demektir. Hanlarda neredeyse develerle koyun koyuna gecelemeler, köylerde alçakgönüllü ikramlarla geçiştirilen öğünler, şarap sunan İslam mezhepleriyle tanışmalar, bahşiş bile kabul etmeyen yoksul ama tok gözlü Anadolu insanı…

 

O yıllarda Streit’in ilgisini en çok çeken olgulardan birisi bulunduğu coğrafyada “soyadı kullanılmayışı” olmuş. Bu önemli eksikliğin sonradan bir devrime konu olduğunu ve bizlere Atatürk’ü armağan ettiğini not edelim.

 

Diğer yandan ise, Milli Mücadele’yi amaçlayan TBMM hükümetinin kendisini duyumsatan varlığıyla da yüzleşmiş Anadolu’daki yolculuğu boyunca.

 

Henüz Kurtuluş tamamlanmadan, Cumhuriyet kurulmadan sadrazamlar ve şeyhlerin yerini yerini başkanlar ve komiserlerin aldığına tanıklık edecektir.

 

Mustafa Kemal Paşa ile söyleşisinde Cumhuriyet’in belkemiği olacak laiklik ile ilgili işaretleri alacaktır.

 

Tıpkı Milliciler gibi Streit de “Ateşten Gömlek” giymiştir!

 

“Türkiye tarihten silinmiştir!” çığlıklarıyla Türk yurdu Anadolu’yu paylaşma hevesinin öne çıktığı bu dönemde Streit’in yaptığı gazetecilikten de öte bir iştir. Hele hele tanıdığı bir çok kişi kendisine Anadolu’dan ve özellikle de Millicilerden uzak durmasını salık vermişken bu yürekli ve sıra dışı duruş her türlü övgüye değerdir.

 

Cumhuriyet adam olmak demektir. Adam olanların ya da adam olduğunu düşünenlerin Cumhuriyet’e omuz vermesi gerekir.

 

Her birimiz için çok önemli olduğunu düşündüğüm Cumhuriyet’i ayakta tutalım!

 

Çok geç olmadan!

 

Ceyhun BALCI, 28.10.2012

 

Okunması ve onunla da yetinilmeyip gerektikçe başvurulması gereken bir kitap :

Bilinmeyen Türkler, Heath W. Lowry, Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları, 2011.

 

 

 

 

 

Posted in

Yorum bırakın