29 EKİMDE ALÇALANLAR, YÜCELENLER VE HATTA ÇUKURLAŞANLAR
Cumhuriyet’e ve Atatürk’e ihanetin doruğa ulaştığı bu yılki 29 Ekim süreci hem alçalma (hatta yer yer çukurlaşma) ve yücelme yarışına eşzamanlı olarak sahne olmasıyla da unutulmayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde işgalden bu yana belki de ilk kez Türk Bayrağı açmak tekmeli karşılık buldu! http://www.haberturk.com/gundem/haber/789323-turk-bayragi-acana-polis-tekmesi Yine, Cumhuriyet tarihinde ilk kez en büyük bayramın kutlanması “karmaşa çıkacak” söylentisiyle yasaklanmaya çalışıldı! Yine, bir ilktir elinde Türk bayrağı taşımanın polisin basınçlı suyuyla karşılık bulması. http://webtv.hurriyet.com.tr/2/40310/21805507/1/sirilsiklam-oldu-elinde-turk-bayragiyla-boyle-yurudu.aspx
Halk seli önüne çıkan her şeyi yıkarak “yasakçı” anlayışı yerle bir etmiş oldu! Her türlü korkutma ve yıldırmaya karşın Türk halkının Cumhuriyet sevgisini sınamanın yenilgiyle sonuçlandığına sevinerek tanık olduk bu 29 Ekim’de.
Alçalma ve yer yer de çukurlaşma yarışına girenler listesine değinirken yüce (!) medyamızı unutamayız! Ulusal Kanal, B TV, Aydınlık, Cumhuriyet, Yurt, Yeniçağ ve Sözcü bağışık tutulduğunda; geri kalanların hemen tümünün alçalma ve çukurlaşma yarışında ön almak için amansız bir yarışa giriştiklerine biraz şaşırarak ama daha çok ibretle tanıklık ettik!
Bugün Ankara’da bir araya gelen milyonluk kalabalık yüce medyamızda yer bulamadı kendisine. Olur olmaz her şeyi yerden, havadan ve denizden izleme ve yansıtma savurganlığıyla tanınan medyamız bu titizliğini bu kez esirgemişti nedense! Cumhuriyet kutlamalarının doruğa vardığı öğle saatlerinde medya görünümlü ihanet şebekelerinin borazanlığını yapan haber kanalı namlı birisinde ABD’nin Doğu kıyılarını vuracak olan Sandy Kasırgası üzerine söyleşilmekte olduğuna gözlerimle tanıklık etmesem inanmakta zorluk çekebilirdim.
Muhalefet etmenin “karmaşa çıkartmak”la eşdeğer tutulduğu günümüzde bu yaklaşımın toplum katında soru işaretlerine neden olmasında da yüce(!) medyamızın payı yadsınamaz!
Sırada onur tablosu var!
İzmir’de çok sayıda meslek örgütü, dernek ve demokratik kitle örgütünün oluşturduğu Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu çabasıyla, emeğiyle ve katkısıyla onur madalyasını fazlasıyla hak etmiş oldu! Siyasi partilerden ise CHP, DSP, İP ve HEPAR’ın özverili katılımından söz etmeden geçemeyiz.
İzmir’deki kutlamalar sırasındaki yürüyüşte solculuğuyla namlı bir siyasi partimizin bu coşkuya katılımdan kaçınmak bir yana balkonuna bir Türk bayrağı asmayı bile akıl edememiş olması günün önemli olayıydı. Kalabalığın bayrak asılması doğrultusundaki genel isteğine balkondan içeriye kaçarak yanıt vermeleri de bir o kadar anlamlı ve önemliydi.
Bu süreçte gösterdiği duruş ve özverili çabalar için TGB’ye ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Hem Ankara’da hem de İzmir’de görkemli kutlamaların yaşama geçirilmesinde TGB’li genç Cumhuriyet sevdalılarının gösterdiği yararlılıklar “yücelme yarışı”nı önde tamamlamalarının temel nedeniydi.
İki uçta eşzamanlı olarak gerçekleşen yarışın hızlandığı bugünden aklımızda kalan ise yolları, alanları dolduran, sel gibi akıp engel tanımayan bayrağı dik tutan yüzbinlerdi.
Diğer yandan, alçalma ve yer yer çukurlaşma yarışına girenlerden geriye kalan ise bir çok yerde gözünüze çarpabilecek olan koca koca çukurlardı! Çukurlaşarak açtıkları çukurların içine düştüler! Günün alçaklar ve çukurlar açısından özeti budur!
Cumhuriyet’le uğraşmak ve onu yıkmak bile çap gerektiren bir işmiş meğer! Çapsızların bu konuda hiç bir şanslarının olmadığını anlamış olduk!
Ceyhun BALCI, 29.10.2012

Yorum bırakın