MONROVİA’DAN…
LİBERYA
Başkent : Monrovia
Nüfus : 4 milyon
Yüzölçümü : 111.369 km2
Resmi dil : İngilizce
Kişi başına düşen ulusal gelir : 456 $
Kuruluş : 1822 (Amerikan Sömürgecilik Derneği)
Bağımsızlık : 1847
Bir gazete haberine göre İBB Kadir TOPBAŞ Liberya’ya gitmişken, başkent Monrovia’da garipleri sevindirmiş. http://www.hurriyet.com.tr/planet/22489764.asp
İki çöp kamyonu bir de vidanjör armağan etmiş gereksinim içindeki kara derili insancıklara. Deyim yerindeyse zil takıp oynamışlar! Tamtam çalarak kendilerinden geçmişler. Afrika açılımı tam gaz sürüyor anlaşılan! Yeni imparatorluk heveslerinin çöp kamyonu armağan etmekle canlandırılamayacağını birileri seslendirmeli. Bakınız Çin’e! Stadyum ve başkaca sosyal yardımlarını gerçek yatırımlarla destekliyor. Fabrika yaparak, balık vermek yerine balık tutmayı öğretmiş oluyor. Kelin merhemi olsa kendi başına sürer örneği! Türkiye kendi üretim araçlarını satıp, savalı yıllar oldu dolayısı ile bu bağlamda vereceği bir şey yoktur.
Son Mali saldırısı ve dolayısı ile sorunun Cezayir’e sıçratılma çabaları Çin’in kara kıtadaki girişimlerine bir karşılık olarak da görülmeli!
Afrika’ya yıllar boyunca kan, gözyaşı ve acı getirenler sömürgeciliği öyle bir noktaya taşımışlar ki; “kesilecek hayvanın kasabın bıçağını yalaması” gibi, Liberya’nın başkentine adlarını bile vermişler. Monrovia’nın adı eski ABD Başkanı Monroe’nun adını taşıyor. Yeryüzünde eski ABD başkanlarının adını taşıyan iki başkentten birisi.
Liberya sayısız milliyetin millet oluşturamadığı özgürlüğün yalnızca adına yansıyabildiği bir ülke. Kauçuk ve demir cevheri zenginliğine karşın birkaç çöp kamyonu için tamtam çalacak kadar da yoksul!
Liberya, 19. yüzyılda ABD’de özgürlüğüne kavuşan kölelerin köklerine döndüğü topraklar olarak biliniyor. Özgürlük anlamına gelen adının da kaynağı bu Ameriko-Liberya dönüş(üm)ü. Belli ki bu geri dönüş aslında sömürgecinin kara kıtaya giriş kapısına dönüşmüş. Özgülük ülkesinin başkentine kendi başkanlarının adını vermelerinden belli!
Dünyada ve özellikle Afrika’da yeni bir dünya kurma konusunda kıyasıya yarış var. Sömürgeciler zemin ve güç yitirirken; dünyanın güç merkezi olmaya hızla yol alan başta Çin olmak üzere Doğu akıllı adımlarla konumlarını güçlendiriyor. Finansal ekonomi, yeniden üretici ekonomiye dönüşme yolundayken; elinde üretme gücü olanların öndelik kazanması da son derece doğal.
İki tane çöp kamyonu rüşvetiyle, dindaşlık masalıyla yer edinmek hiç kolay değil. O kamyonlar eskidiğinde ne yapacaksınız? Yenisini gönderebilecek misiniz? Ekonominiz sadaka döngüsünü çevirmeye yetecek mi?
Balık tutmayı öğreterek kalıcılaşabilirsiniz! Balık vererek ancak tamtam çaldırırsınız!
Ceyhun BALCI, 31.01.2013

Yorum bırakın