CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Binbaşı Mustafa Kemal…
”Aydınlık” dergisinin 28 Haziran 1998 tarihli sayısında iki belge yayımlandı. Belgeler daha önce Askeri Tarih Dergisi’nin Mart 1997 tarihli 3. sayısında yayımlanmış. Askeri Tarih Dergisi, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd (ATASE) Başkanlığı’nca 1996 Mart’ından beri yayımlanıyor. Söz konusu belgeler, iki telgraf. İlki 25 Mart 1913’te Başkumandan Vekili Ahmet İzzet imzasıyla o sırada Çanakkale Boğazı Mürettep Kuvvetler Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal ‘e gönderilmiş. 26 Mart tarihini taşıyan ikinci belge, Binbaşı Mustafa Kemal’in kendi el yazısı ve imzasıyla bu telgrafa yanıtı… Başkomutan Vekili’nin telgrafında (bugünün Türkçesiyle) şöyle deniyor: ”Çanakkale Boğazı Mürettep Kuvvetler Komutanlığı’na: Osmanlı askerlerine din (cihat) uğrunda savaşmanın iyilik ve erdemleri hakkında dini öğütler ve nasihatlarda bulunmak üzere Şeyhülislam katından seçilecek bilginlerden birkaç kişinin buraya gönderileceği Harbiye Nezareti’nden bildirildiğinden oraya birkaç kişinin öğüt ve nasihat etmek üzere gönderilmesi hakkında yüksek düşüncelerinin bildirilmesi temenni olunur.” Bir gün sonranın tarihini taşıyan M. Kemal imzalı yanıt ise şöyle: ”Başkomutanlık Vekâletine: Osmanlı askerlerine her bakımdan subay ve komutanlarınca ve burada bulunan alay müftüsü tarafından öğüt ve nasihatlar edilmekte ve başka türlü yapılacak öğütlerin daha ziyade faideler getireceği sanılmamaktadır. Aksine bu girişimler düşman gözünde Ordu moralinin düşme derecesini yaymaya ve hükümet tedbirlerinin pek acınacak hususlarla sınırlı kalışını ispata sebep teşkil edeceği kanısında bulunduğumu arzederim.”
****
Askeri Tarih Dergisi’nde (ve Aydınlık’ta) ”üzerinde ibretle durulması bakımından hiçbir yorum yapılmadan” yayımlanan bu iki telgraf, birbirine taban tabana zıt iki dünya görüşünün, iki ahlakın ve iki üslubun belgeleri olarak gerçekten de ibret verici…
Ahmet İzzet Paşa’nın telgrafı bir ”acz” in ve ”idarei maslahat” çılığın belgesi… Osmanlı Paşası, bağlı olduğu siyasetin ve ahlakın gereğini yapıyor. Bu siyaset ve ahlakın Balkan Savaşı’nda yaşanan bozgun sonrasında dua, öğüt ve nasihattan başka önereceği bir şey zaten kalmamıştır…
Binbaşı Mustafa Kemal’in yanıtında ise onun sonraki yıllarda daha da seçkinleşecek çeliksi üslubu duyumsanıyor… Bu, zihninde yeni bir dünya taşıyan yeni bir insanın, yeni bir ahlakın üslubudur…
****
Binbaşı Mustafa Kemal’in birkaç cümlelik yanıtında, doğaüstü güçlere, yazgıya boyun eğiş yerine, akla, insanca olana, insanın gücüne güven duyumsanıyor… Din (cihat) uğruna savaş gibi sınırlı, bulanık, geleceksiz bir hedef yerine, aklı, ”insan merkezli” bir dünyayı savunan insanın aydınlığı, kararlılığı görülüyor… Çeliksi üslubuyla Binbaşı Mustafa Kemal, Başkomutanlığa askerlik dersi vermekten, hükümete acı eleştirisini yöneltmekten de geri kalmıyor…
****
1913’te 32 yaşındaki Binbaşı Mustafa Kemal’in başkomutanlığa yanıtındaki akıl, cesaret, açıksözlülük, kararlılık, çağdaşlık, sonraki yılların büyük komutan ve devlet adamının özellikleri olarak şaşırtıcı görünmeyebilir… Şaşırtıcı ve kaygı verici olan, bugünün Türkiyesi’nde gericilikle mücadelede korkak, kararsız davranan ya da demokrat olmanın, aydın olmanın koşulunu gericilikle uzlaşmada gören sözde aydınların Binbaşı Mustafa Kemal’in erdemlerinden, bilincinden böylesine yoksun oluşlarıdır…

Yorum bırakın