SUÇ YAPTIRIMSIZ KALINCA

 

OLGU (İZMİR DOKUZ EYLÜL TIP FAKÜLTESİ)

 

Ölümcül bir kas hastalığı olan ALS’ye yakalanmış olan yakınını yitiren kişi ortalığı biri birine katıyor. Ölüm haberi almış kimselerin taşkınlıklarına ve abartılı davranışlarına sıkça tanıklık eden bir toplumun üyeleriyiz. Ama, bu olayda bir başka boyut var! Saldırgan saçtığı dehşet ile sağlık ortamını hizmet verilemez  duruma sokuyor. Alışılageldiği gibi karakol sürecinin sonunda serbest kalıyor. Pek çok olguda bu evrede saldırganın pişmanlık duymuş olduğuna tanıklık etmişizdir. Bu olaydaki kahramanımız sakinleşecek yerde hedef bellediği hekimlere kaldığı yerden saldırmayı sürdürüyor. Bu kez saldırısını fiziksel boyuta taşıyamasa da; tehditler savurarak korku salmadaki uzmanlığını sergilemekten geri kalmıyor.

 

Bu saldırının fiziksel izlerini çok uzun olmayan bir zaman dilimi içinde iyileştirecek olan hekimler zaman alacak olan psikolojik iyileşmeye fırsat bile bulamıyorlar. Hatta, psikolojik yaralanmalarının iki günden bu yana derinleştiğinden bile söz edilebilir.

 

Hiç bir suçunuz olmadığı halde birilerince tehdit edilmek nasıl bir duygudur?  Bu soruya içtenlikle ve duygudaşlık yaparak yanıt vermek hiç kolay değil.

 

Olayın hemen ardından tepki gösteren ve tepkilerini bir sonraki güne de taşıyan başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları saldırgana yönelik caydırıcı bir yaptırım uygulatılmasında başarıya ulaşamıyorlar.

 

Bir polise karşı koymak şöyle dursun; uyarıları karşısında umursamaz davranmanız bile coplanmanız, yerlerde sürüklenmeniz ve hatta biber gazı ile tanışmanıza yeter de artar bile!

 

Herhangi bir adliyede savcı ya da yargıca saygısızlık yapmak bir yana sesinizi yükseltmeniz bile tutuklama nedeni olabilir; sanık olduğunuz suçlamadan aklansanız bile sırf bu nedenle bile yaptırıma uğramanız olasıdır.

 

Bir hekime ya da sağlık çalışanına yönelen sözel ya da fiziksel şiddet olgusunda saldırgan için caydırıcı olabilecek tutuklama kararı verilebilmesi için saldırıya uğrayanın ya ölümcül şekilde yaralanmış olması ya da ölmesi gerekmektedir. Bu durumun pratik sonucu kendisini suçun yaptırımsız kalması şeklinde göstermektedir.

 

Başta hekimler ve sağlık çalışanları olmak üzere düşünen yurttaşların da katılımıyla bu duruma son verilmesi zamanı gelmiştir. Çünkü, sağlık ortamında şiddet aracılığı ile oluşan karmaşa en başta hizmet alma çabası içindeki hastaları etkileme potansiyeli göstermektedir.

 

Ülkemizde tırmanış göstermekte olan ve hız keseceğine ilişkin belirti göstermeyen sağlıkçıya şiddet olgusu konusunda Dokuz Eylül Tıp Fakültesi’nde bugüne değin yapılmamış bir uygulamaya geçileceği bilgisi alınmıştır. Bundan böyle Dokuz Eylül Tıp Fakültesi’ne başvuran ve sağlık hizmeti alacak olan tüm hastalara bilgilendirme ve şiddet uygulamayacağı güvencesi içeren bir for imzalatılacaktır. Bu formu imzalamayan hastalara hiç bir şekilde hizmet verilmeyecektir.

 

Diğer yandan, son saldırının hedeflerinden olan meslektaşımızdan birisinin İran İslam Cumhuriyeti uyruklu olması diplomatik kanalların da kullanımını zorunlu kılmıştır. Bu yolun kullanımının kolaylaştırılması amacıyla İzmir Tabip Odası, İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’ne bir bilgilendirme yazısı yazmıştır.

 

Hekimler başta olmak üzere sağlıkçıların bu denli sıklıkla saldırıya uğramakta oluşunun ardında yatan birincil neden hekimliğin ve hekimlerin değersizleştirilmesi ve sıradanlaştırılmasıdır. Bunun önde gelen sorumlusu yönetenler olmakla birlikte bu duruma seyirci kalan hekimler de en az yönetenler kadar sorumluluk taşımaktadırlar. Öncelikli hedefler arasında sağlık ortamında şiddet uygulayanlara yaptırımların ağırlaştırılmasını sağlamanın yanı sıra hekimleri ve hekimliği değersizleştiren sürece karşı direnç göstermek de yer almalıdır.

 

Ceyhun BALCI, 30.03.2013

 

 

Posted in

“SUÇ YAPTIRIMSIZ KALINCA…” için bir cevap

  1. Meltem Ege Avatar
    Meltem Ege

    Sayin meslektaslarim, bahsedilen icerikte bir formun imzalatilmasi cok yerinde bir uygulama gibi gorunmekle birlikte formu imzaladigi halde buna aykiri davrananlara ne gibi bir yaptirim uygulanacagi ve bu yaptirimlarin kim(ler) tarafindan degerlendirilip uygulanacagi konusu da umarim acik sekilde belirlenecektir. Siddetten uzak saglikli guner dileklerimle…Dr. Meltem Ege

Yorum bırakın