PİRİ REİS VE HARİTASI

 

Piri Reis’in dünya haritasını çizişinin 500. Yıldönümü. Akdeniz’i Türk Gölü yapmakla övünen anlayış Piri Reis gibi bir denizcisi varken neden daha öteye gidemedi? Söylentiye bakılırsa Piri Reis hiç gitmediği Amerika kıyılarını bile göstermiş haritasında.

 

Osmanlı’nın donanma sahibi olmadığı yıllarda korsan olan Piri Reis gönüllü donanma işlevi görmüş. Akdeniz’deki pek çok fetihte rol almış. Seksenli yaşlarında Muhteşem Süleyman’ın buyruğuyla boynu vurulmuş.

 

Yaşamının sonunda gelen bu ceza her ne kadar buluşlarıyla ilgili değilse de; önemsenmediği kesindir. Önemsenmiş olsa sonuç farklı olmaz mıydı? Bir bakıma tıpkı Hezarfen ve Takiyüddin gibi “caiz değil” duvarına toslamıştır diyebiliriz.

 

Pirir Reis’in dünya haritasını çizişinin 500. yıldönümü bir başka önemli olayla da örtüştü ne yazık ki!

 

Beşyüzüncü yıl dönümü Piri Reis’in coğrafyasında donanmanın dağıtıldığı, denizlerden vazgeçildiği bir önemli sinikliğe tanıklık ediyor.

 

Geçenlerde Türkiye’ye gelen Yunan Başbakanı’na “Ege’deki kayalık ve adacıklara oldu bittiyle sahip oldunuz mu?” sorusunun yasaklanması vazgeçişin ve bu vazgeçişin üzerinin örtülmesi değilse nedir?

 

Bir örnek daha! Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramalarına hız veren Kıbrıs Rum Kesimi’ni caydıracak güçten, donanmasını dağıtarak yoksun kalmış olan Türkiye tarihe geçecek bir misillemede bulundu. Akdeniz’deki petrol aramalarına karşılık biz de KKTC topraklarında petrol ve doğal gaz ararız diyerek. Bizleri ağlatan bu karar hiç kuşkusuz birilerini güldürmüştür!

 

Piri Reis’in bizler için kıvanç ve övünç gerekçesi olabilecek bu önemli buluşunun 500. yıldönümü; tersine hüzünlü ve acıklı bir hal almış durumda.

 

Donanmasından vazgeçen, denizlerine egemen olma yetisini yitiren bir Türkiye’de Piri Reis haritasının 500. yıldönümü övünç mü yoksa utanç kaynağı mıdır?

 

Karar sizin!

 

Ceyhun BALCI, 07.04.2013

Posted in

Yorum bırakın