ULUSAL DEĞERLER,
MİLLİ SİMGELER
T.C.’yi silme girişimleri hız kazanmakla birlikte oluşan tepki geri adım attırdı. T.C. biçimsel olarak kurtulmuş görünse de özde Türkiye’yi tarihe gömme emelinde bir duraklama olduğunu söyleyemeyiz.
Açılım denen ülkeyi bölme ve yok etme süreci ilerledikçe bölücülük ve yıkıcılık da bununla doğru orantılı olarak azgınlaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir güneydoğu ilçemizde güvenlik güçlerini taşıyan aracın yolu kesilmiş. Tepki gösteren yolu kesilenler ve o an için gereğini yapmışlar. Sonuç ilgi çekici! Yol kesenlerin değil, yolu kesilenlerin başı derde girmiş. Emniyet Amiri görevden alınmış! En doğal refleks olan ülkeyi ve bayrağı savunmak artık yaptırıma uğratılma gerekçesidir.
ODTÜ’de yaşanan son olaylar da basında yer aldığı gibi sol gruplar arasında yaşanmış değil. Sol maskeli bölücülerin vatanseverlere saldırısıdır yaşanan. Hem de Serhat Özyar adına verilen bilim ödülü töreni için bir araya gelmiş olan akademisyen ve öğrencilerin bulunduğu bir ortamda. Cizre’de kendisini savunduğu için cezalandırılan güvenlik güçlerinin ODTÜ’deki saldırganlığa sessiz kalmış olması da ibretlik bir durum olarak tarihe geçmiş oldu.
Tepki olarak milyonlarca internet kullanıcısı adlarının önüne TC koyuyor. Bir o kadarı da profil resmi olarak Türk bayrağı kullanıyor.
Aslına bakarsanız milli simgelerin bu şekilde kullanımı olağan bir davranış biçimi değil. Hatta, o simgelere ilişkin (örneğin bayrak) yasalarımız vardır. Bu türlü simgeler ulu orta kullanılıp da sıradanlaştırılmasın diye!
Ama, bugün bu kuralların göz ardı edilebileceği günler yaşıyor Türkiye! İstiklal Marşı, saygı duruşu ve bayrak gibi saygın gereklilikler açık bir şekilde aşağılanıyor!
Bu etki de tepkisini alabildiğine TC ve bayrak kullanımıyla gösteriyor kendisini.
Onaltıncı Türk devletini kurduğumuzu yazar tarih. Bu onbeşine sahip çıkamadığımızın da dolaylı göstergesidir.
Onaltıncısı da tehdit altındadır. Bayrak, İstiklal Marşı ve TC’yi kapsayan “milli simgeler” onaltıncı Türk devleti yurttaşlarının son sığınağıdır.
Dünya bu konuda nasıl bir tutum içindedir? Görme şansı bulduğum pek çok ülkede milli simgeler konusunda üç aşağı, beş yukarı benzer manzaralara tanıklık ettiğimi söyleyebilirim. İki uçtan vereceğim örnek ne demek istediğimi anlatmama yardımcı olacaktır. İki uçta yer alacak denli uzak ama yerleşimsel olarak biri birine çok yakın iki ülke: ABD ve Küba! Birisi kapitalizmin yeryüzündeki en güçlü temsilcisi diğeri sosyalizmin dünyada sağ kalabilmiş bir kaç adasından birisi. Bu iki uzak ve yakın ülkeyi ortak paydada buluşturan tek olgu milli simgeler. ABD’de yer, gök bayrak! Küba da ondan geri kalmıyor. Orada ek olarak öğrencilerin okul giysileri bayrağındaki kırmızı, mavi ve beyazın egemen olduğu renkleri taşıyor.
İstiklal Marşı, bayrak ve saygı duruşunda şovenizm ve faşistlik saptayan sağdan, soldan tüm budalalara duyurulur!
Bu yüce değerlerin ateş altında olması bir bakıma şanstır. Belki de böylelikle maske düşmüş ve gerçek yüz görünmüş olacaktır.
Milli simgelerine sahip çıkan Türklerin milli devletlerine sahip çıkma zamanı da çoktan gelmiştir.
Ceyhun BALCI, 27.04.2013

Yorum bırakın