TAKSİM’DE BİR PİYANO

 
Taksim’de bir o eksikti! Bir piyano! Kendisini var eden ağaca şükran borcunu öder gibi iş başında. Görüntülere bakılırsa gaz-cop-şiddet üçlemesiyle özdeşleşen polisi bile teslim almış. Yorgun ve süzgün polis piyanonun tınısıyla kendinden geçmiş. Piyanonun üzerindeki TÜRK bayrağı ve KEMAL ATATÜRK imzası halk hareketinin ruhunu yansıtması bakımından önemli bir ayrıntı olarak çarpıyor gören gözlere.
 

Her ne kadar Taksim ve Gezi Parkı adlarıyla anılsa da Ankara ve Kızılay da adını yazdırdı bu şanlı halk hareketine. Dün gece Ulusal Kanal ekranlarına canlı olarak yansıyan görüntüler kanıtımdır.

 
Başlangıçtaki şaşkınlığı atlatmış görünen egemenler direnişi yörüngesinden çıkartma girişimlerini yoğunlaştırmış görünüyorlar.
 
Türkçe katili Necati Şaşmaz ve arkadaşları ile iktidarın bireysel destekçiliği rolünü gerektikçe üstlenen Hülya Avşar hanımefendiye derdimizi anlatmanın yararsızlığı ortadayken onlarla zaman yitirmek gereksiz. Önünden bile geçmedikleri bir eylemle ilgili olarak kendi seçtikleri değil atandıkları rolü oynamalarında şaşılacak bir durum yok! 
 
Ama, TMMOB temsilcisi Eyüp Muhcu, şair Sunay Akın, Yavuz Bingöl, Sertab Erener ve başkalarından oluşan heyete bir şeyler söylemekte yarar var! Yukarıda adı anılan marifeti kendinden menkul zevat gibi olamazsınız. Taksim’e yolu düşmeyenlerden olamayacağınız varsayımıyla sesleniyorum sizlere!
 

Türkiye’yi iki haftadır sarsan halk hareketinin Taksim adıyla anılsa da başka bir nitelik taşıdığını algılamıyor olamayacağınıza göre Başbakan’la Taksim’le sınırlı bir diyalog içinde olmanız kabul edilebilir bir durum mudur?

 
Taksim’le başlamış olsa da çok daha kapsamlı istemlere evrilmiş olan eylemliliğin sizlerin bu görüşmesiyle sulanması ve yara alması olasılığını öngörememiş olabilir misiniz?
 
İçinde bulunduğumuz günlerde yaşananları Taksim Gezi Parkı ile sınırlamanın bu saygıdeğer halk hareketine ihanet etmek anlamına geleceğini sizle anımsatmanın bir vatandaşlık görevi olduğundan hareketle Taksim’deki piyanonun sizlere gereken iletiyi vereceğinin altını haddim olmadan çizmek isterim.
 
Eğer yitirdiyseniz yolunuzu bulmanızda Taksim’deki piyanonun yol gösterici olacağını hiç aklınızdan çıkartmamanızı dilerim.
 

Ceyhun Balcı, 15 Haziran 2013

Posted in

Yorum bırakın