Görsel

BİRGÜN’E AÇIK MEKTUP!

 

“G…nün kılıyım!” düzeysizliği sokaklara inen eli sopalı ve palalı çaresizlerin oluşturduğu görüntülerle tamamlanıyor! Böyle başa böyle traş deyişine benzeterek böyle söyleme, böyle eylem demek uygun düşecek!

 

Halk hareketinin düzeysizlik ve orantısız şiddet karşısındaki yaratıcılığı her türlü saygıya ve yüceltmeye değer bir evrimleşme içinde! Haykıran, yürüyen, duran ve forum yapan adamdan Gazdanadam’a uzanan süreç söze gerek bırakmayacak ölçüde yaratıcılık ve zeka içeriyor!

 

İsyanbul’da gerçekleştirilen Gazdanadam Festivali yaratıcı olmasının yanı sıra birleştirici olma umudu da yarattı! Umut gerçek oldu! Bir eksikle! Gazdanadam Festivali’ni canlı yayından izlerken bir duyuru yapıldı! Birgün gazetesinin destekçilikten çekildiğini öğrendik! Gerekçe ilginç! İlginç olduğu kadar da gülünç! Festival ulusalcı ve şoven gösterilere sahne olmaktaymış Birgüncülere göre! Böyle bir ortamda daha fazla duramazlarmış!

 

Birleşe birleşe kazanmak ya da faşizme karşı omuz omuza savaşım vermek varken sudan nedenlerle kendi küçük dünyalarına dönmek açıklanabilir bir tutum mudur? Kuşkusuz tercihleridir, saygı duymak da gerekir! Ancak, Türkiye’nin bir halk hareketiyle ayağa kalktığı bugünlerde herkesin sorumlu ve akılcı davranmasını beklemek de bir o kadar haktır!

 

Çok bellidir ki, halk hareketine egemen olan bayrak ve Atatürk ortak paydası Birgüncülerin rahatsızlıklarının temel gerekçesidir!

 

O halde bir kaç soru soralım bu dostlara!

 

Bir kaç gün önce Mısır’da alanlara inen milyonlarca insanı birleştiren Mısır bayrağı ve ruhu canlandırılan Cemal Abdül Nasır değil miydi? Bu hesapça Mısır halkı da ulusalcı bir tutum takınmıştı! Çok doğru öyleydi! Ama, bu çok doğru tutumun şovenizmle özdeşleştirilmesi bilgisizliğin yanı sıra halka saygısızlık anlamına gelmiş olmuyor mu?

 

Yine soralım!

 

Türk halkı geçen yüzyılın başında emperyalist işgale karşı savaş verirken, Cumhuriyet’i kurarken, devrimleri yaparken neyin ve kimin etrafında birleşmişti? Hiç kuşku yok ki bayrak ve Atatürk’tü Türk halkını ortak bir ülkü çevresinde birleştiren! Geçen yüzyılın başında da içinde bulunduğumuz yüzyılın ve binyılın başında da ortak paydamızın bayrak ve Atatürk olması kendisini solda görenleri ve sosyalist sayanları neden rahatsız eder?

 

İki nedeni olabilir bu rahatsızlığın! Birincisi bilgi eksikliği! İkincisi ise siyasi tutum sahteciliği!

 

Dünya tarihinde kendi bayrağına, halkına ve devrimci önderine sırtını dönen bir solculuk görülmüş müdür? Görülmüşse de buna solculuk denmeye devam edilmiş midir?

 

Kafası karışık solculara çağrıdır!

 

Olmamış ve olması pek de olası görünmeyen devrim aşkınızı bir yana bırakıp olmuş devriminize sahip çıkmanın ve onu diriltmenin tam zamanıdır!

 

Ulusunuzla, yurdunuzla ve elbette tarihinizle barışmanın tam da zamanıdır! Küçük ve sanal dünyanızda debelenmek yerine birleşmeyi ve omuz vermeyi denemek bu kadar mı zor?

 

Gazdanadam Festivali’nin destekçiliğinden çekilme gerekçeniz hem halk hareketine hem de o halk hareketinin dayandığı köklere saygısızlık içeriyor!

 

Türk halkına özür borçlusunuz!

 

Ceyhun BALCI, 07.07.2013

 

 

Posted in

“BİRGÜN’E AÇIK MEKTUP!” için 3 cevap

  1. Bahtiyar Kamberoglu Avatar
    Bahtiyar Kamberoglu

    Bu yazınız Birgün’e ulaştı mı ?

    ________________________________

  2. acemtakan Avatar

    çok azda olsa kendi şovlarına kaçıldı şunu diyelim TGB çadırı vardı ama ya diğer partilere soruldumu böyle bir çadır açmak istermisiniz diye ? ben söyliyim hayır sorulmadı BoyunEğme’yi TKP halka armağan ediyorum dedi onların çadırı bu yüzden laf edilemez durumdaydı ama ben kadıköyde bir siyasi parti yöneticisiym bu festivale gölge düşmemesi adına bende orada bir enazından stadn kurabilirdim vazgeçtim ki TB’li arkadaşların rozetlerinden de sattım ama başka siyasi partilere sorulmadan kendi çadırını kurmak bir yanlıştır bana göre.
    Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye mikrofondan slogan atıldı bu çadırın üzerine bu slogan biraz da olsa insanlara yön vermektir yani bunu atabilir isteyen kişile yada sanatçılarda atabilirdi ama diyorum yine sunucu attı yani orada da bir yöneltme vardı.Buda yanlıştı bana göre çünkü bu eylem bir aktivist eylem olarak başladı o insanların asker olma düşünceleri olduğunu pek düşünmüyorum keza bende öyleyim evet atatürk ilkelerini benimsemiş olabilirim ama kimsenin askeri değilim ama sahneden sunucu tarafından söylenmesi yanlıştır bana göre .

    Sanatçıların bir çoğu güzeldi fakat direk partizanca konşanlarda oldu zaten oradaysanız kimi kastetiğimi anlarsınız .Partizanlıktan ziyade tek bir kitleye çekti o konuşmalar direnişi yani orda o hava yaratıldı oda yanlıştı

    Dans şovları harikaydı görmek istediğimiz Türkiye görüntüsü işte orada halk tarafından yansıtıldı.

    Yinede emeğine sağlık

    1. ZİHNİ SELVİ Avatar
      ZİHNİ SELVİ

      Sayın acemtakan,
      Siz asker olmaktan neyi anlıyorsunuz bilmiyorum ama bizim asker olamaktan anladığımız şudur. Bize göre M.Kemal’in askeri olmak; sadece tüfeği süngüyü matarayı kuşanarak mevziye gir mek değildir. M.Kemal’in askeri olmak, Labaoratuvarda arştırma yapmak, sınıfta ders anlatmak, gazetede yazı yazmak, torna tezgahında üretmek, sahnede sanatsal performans sergilemek gibi hayata dair bütün mücadele biçimidir. Ulu önderimizin ifadesi ile sıcak savaş zaferle sonuçlandıktan sonra asıl savaş başlamıştır. Bu savaş ekonomide, kültürde, bilimde ve eğitimde sürdürülecek savaştır. Atatürk adı savaşla askerle özdeşleştirilemeyecek bir isimdir. Onun için demiştir ki; ülkenin geleceği ve bağımsızlığı sözkonusu olmadıkça savaşlar bir cinayetttir. Biz bu anlamda haykırmaya devam ediyoruz. MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ. Fabrikalarda, Laboratuvarlarda, Sınıflarda, Sahnelerde.

Yorum bırakın