Görsel

BU ÇIĞLIK DUYULSUN

(KASDER BELEDİYE VE YARGI ELİYLE YOK EDİLİRKEN)

Kısa adı : KASDER!

Açık adı : Türkiye Kas Hastalıkları Derneği!

Bir derneğin adının önüne Türkiye’nin gelebilmesi Bakanlar Kurulu kararı ile olası. Kamu yararına statüsünün de belirleyicisi. Yirmi yılı aşkın zamandır adının önünde Türkiye olan bir dernek. Kurucusu ve başkanı Prof Dr Coşkun ÖZDEMİR!

Destekleyicisi ve özendiricisi olması gereken bir kurumla, belediyeyle mücadeleye girişmiş durumda KASDER! Yeşilköy’de zamanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Bakırköy Belediyesi’nin katkı ve destekleriyle edindiği alçakgönüllü yapıdan kapı dışarı edilmek üzere!

Dernek İstanbul dışında da büyük kentlerdeki şubeleri aracılığıyla ulusal ölçekte varlık gösteriyor.

Vizyonunu, “Kas Hastalığı ile yaşayan bireylerin, sağlıklı bireyler ile aynı standartlarda yaşayabileceği bir Türkiye.” olarak belirlenmiş.

Misyonu, Uluslararası engelli hakları doğrultusunda kas hastalarının sosyal yaşama tam ve etkin katılımını sağlamak, kas hastalarını doğru bir şekilde bilgilendirmek ve yönlendirmek, fiziksel, sosyal ve ruhsal olarak mümkün olan en iyi duruma getirmek, nöromüsküler hastalıkların nedenlerine ve tedavilerine yönelik araştırmaları bilimin ve etik kuralların rehberliğinde desteklemek, toplumu nöromüsküler hastalıklar konusunda bilgilendirmek, kas hastalarının yaşam kalitelerini yükseltecek çalışmalar yapmak olarak saptanmış.

Eşitlik, Bilimsellik, Erişilebilirlik, Entegrasyon, Dayanışma, İnsana Saygı ve Evrensel İnsan Hakları, Sosyal Sorumluluk, Etik Değerler, Kalite, Özveri ise öncelenen değerler olarak sıralanmış.

Böyle bir derneğe destek olmak varken neden köstek olunur sorusu aklınıza takılacaktır! Uluslararası ölçekte bilimsel işbirliği yapabilme potansiyeline sahip olan bu derneğin aylardır tüm uğraşlara karşın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan randevu alamadığı bilgisini yorumsuz paylaşmakla yetiniyorum.

Türkiye’ye egemen olan akıldışılık anımsandığında bu gibi derneklerin işlevi çok daha önem kazanmaktadır. Kas hastalarının bir yandan daha iyi bakım koşullarına kavuşturulması ve böylelikle yaşam sürelerinin uzatılması ve gündelik yaşam kalitelerinin yükseltilmesi; diğer yandan da henüz iyileşmeyi sağlayacak tedavisi olmayan bu hastalıklara yakalanmış kimselerin tedavi sahtekârlığından korunmasında önemli rolü olan KASDER’in varlığını sürdürmesi istenmemekte midir? TC’si yok edilmeye çalışılan Sağlık Bakanlığı’nın akupunkturla kas hastalığı tedavi ettiğini öne süren bir şarlatana yetki verdiğini anımsayarak bu kuşkumuzun yersiz olmadığını söyleyebiliriz.

Ne yazık ki bu durumun giderilmesi, bir yanlışlığın önüne geçilmesi doğrultusunda güvence olan yargı düzleminde bütün çareler tükenmiş durumdadır. Başka deyişle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin KASDER’i yok etme girişimi hem de yargı dayanaklı olarak gerçekleşmek üzeredir.

Pazar günü Taksim dolaylarında eli palalı insan müsveddesinin sergilediği eylemler için “hukuk çerçevesindedir” yorumunun yapılabildiği Türkiye’de ilgili ve yetkililere KASDER’in başına gelenin hukukun neresinde olduğunu sormak da hakkımız olsa gerek!

Ceyhun BALCI, 08.07.2013

 

 

 

Posted in

Yorum bırakın