Görsel

 

DAVUL

 

“Haziran Kalkışması” korku salmayı sürdürüyor. Futbol maçlarında davul çalınmasının yasaklanması bu korkunun ürünü! İnsanı güldürürken düşündüren bir tasarım. Almanya’daki 74 Dünya Kupası’nda klakson çalmayı, Güney Afrika’dakinde Vuvuzela’yı, gelecek yıl Brezilya’da yapılacak olanda sambayı yasaklamak ne kadar mantıklı ve kabul edilebilirse davul yasağı da o denli anlamlıdır.

İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının da simgelerinden birisidir davul.

Her bir evde istenilen saatte uyandırılmayı sağlayacak sayısız aygıt varken sabaha karşı davullu uyandırma hizmeti vermek çağın hangi gereğine denk düşüyor? Kendi aramızda sorduğumuz soruyu kamuya açık bir ortamda seslendirsek başımıza bir şey gelmeyeceğinin güvencesi olmayabilir.

Akşam saatlerinde demokratik tepki haklarını kullanmak için tencere-tava çalanların savcılıklara ihbar edilebildiği bir ülkede sabaha karşı dinli-dinsiz, çoluk-çocuk, hasta-yaşlı gözetmeksizin davul çalınabiliyor!

Buna karşılık stadyum gibi bir tür eğlence ortamında davul yasaklanabiliyor.

Türkiye’ye her geçen gün daha fazla egemen olma çabasındaki baskıcı anlayış bu kez kendisini davulla gösterdi diyelim!

Tarihe geçmeyi alışkanlık haline getirmiş bizler her halde bunu bir de davulla deneyelim istemiş olmalıyız!

Açıkçası, “Davul kardeşliğine hayır, davul eziyetine evet!” diyorlar!

Geçmişte davuldan en fazla jaguar çıkardı. Şimdilerde zulüm çıkar oldu!

Ceyhun BALCI, 02.08.2013

Görsel

Posted in

Yorum bırakın