İSRAİL
Sekiz milyonluk nüfusu ve Konya’nın yarısı kadar yüzölçümüyle İsrail bu nicelikleriyle orantısız öneme sahip bir Ön Asya ülkesi. Şeria Irmağı ile çukur Lut gölünün batısındaki dar alanda uzanan ince-uzun coğrafyasıyla Şili’nin bölgedeki şubesi görünümünde.
Vaat edilmiş topraklara yerleştirilmiş günümüz İsrail’i İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda Vahşi Batı tarafından var edilmiştir. Bölgenin diğer ülkeleri gibi İsrail’in sınırları da masa başı ürünü olduğu için cetvelle çizilmiştir. Sina Yarımadası’nın doğusundaki Akabe Körfezi’nden Kızıldeniz’e ve dolayısı ile de 7 kilometrecik de olsa Hint Okyanusu’na dokunan kıyılarının varlığı kusursuz tasarımının önde gelen kanıtıdır.
İsrail, kuruluşundan bu yana çevresiyle sorunlu bir ülke! 8 milyonluk nüfusuyla çevresindeki yüz milyonlarca Arap ve Müslüman’la nasıl başa çıktı sorusu gelebilir akla! Öncelikle, karşı gibi görünenlerin önemli bölümü gerçekte İsrail yandaşıdır. Bunu açıkça söylemezler ama İsrail’in hamisi ABD ile olan ilişkileri onları ele verir. Diğer yandan, İsrail’i çevreleyen toplumlara egemen olan akıl kıtlığı bu ülkenin sağkalımında önde gelen etken olduğu söylenebilir.
İsrail bölge ülkelerinin iç ve dış politika malzemesi olma konusunda da uzak ara öndedir.
Bölgede İsrail düşmanlığı tartışmasız bir (siyasi) getiri kaynağıdır. Örneğin, Mısır’ın devrik Mursi’si bile İstrail topraklarındaki Filistinlilerin soluk borularını kapatıp, onları yazgılarıyla başbaşa bırakmasına karşın görüntüye yansıttığı sözde İsrail düşmanlığı ile epeyce oy toplamıştır.
Kısacası İsrail görünürde şer odağı olsa da gerçekte bölge ülkelerinin hemen tümü İsrail bağlaşığıdır. Çünkü, ABD ile dost olmanın vazgeçilmez gereğidir İsrail ile de dost olmak.
Türkiye de özellikle son 10 yılda bu kervana katılan, ilkeleri değil gündelik kaygıları gözeten bir dış politika izler durumdadır.
Gazze’ye yardım gerekçesiyle İsrail’le didişir gibi görünen, One Minute derken perde arkasında onunla halvet olan ilkesiz dış siyaset bu durumu halkın dikkatinden uzak tutmayı başarabilmiştir.
Mursi’nin devrilmesini İsrail’e bağlamak bu çılgın ve amaçsız dış siyasetin son halkası sayılmalıdır.
Erişkedeki habere göz atınız! http://www.hurriyet.com.tr/planet/24566571.asp
Ergenekon davasının kökünü oluşturan ifadelerin sahibi, şimdinin Kanada hahamı Tuncay Güney saçmalamalarını sürdürüyor. İsrail bayrağı ile fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmiyor.
Hemen her konuda saldırı ve iç politika malzemesi olan İsrail, iş birilerinin defterini dürmeye gelince eleştiri konusu olmuyor bile!
Emperyalizmin uğraşı ve tasarımlarıyla var olan İsrail; kendisine yüklenen görevi fazlasıyla yerine getirmekte. Hem de kendisine karşı olduğu izlenimi veren ülkelerin desteğiyle.
Niceliksel olarak küçük görünen İsrail, çevresinde halka halka dizilmiş akıl kıtlığı ülkelerinin de desteğiyle muazzam bir güce dönüşmüş oluyor.
Görünürdeki çelişme, perde arkasındaki sevişmeye bırakır yerini buralarda! İsrail bu haliyle sayısız aşığı olan bir yakışıklı semt delikanlısıdır.
Ceyhun Balcı


Yorum bırakın