CEHALET VE HIYANET
“Türküm” demek eziyet oldu kimileri için! Sayısını unuttuğumuz kez anlatmaya çabaladık! Belki aydınlatırız diyerek!
Birgül Ayman Güler değindiğinde de hop oturup hop kalkmışlardı! “Türk milleti ile Kürt milliyetini bir tutamazsınız!” dediğinde… Kendi genel başkanı bile küplere binmişti.
Oysa şu temel ilke unutulmasa kafalar da karışmayacaktı! (Belki anlaşılmayı kolaylaştırır diyerek koyulaştıralım, altını çizelim ve sağa doğru yatıralım!!!)
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve Türkiye sınırları içinde yaşayan halka Türk Milleti denir!”
Türk Milleti bir budun ya da milliyeti tanımlamıyor. Kürt, Boşnak, Laz, Gürcü, Çerkez, Türkmen, Yahudi, Ermeni, Rum,…..budunlarının toplamı Türk Milleti’ni oluşturuyor.
“Andımız”daki “Türküm” Türk Milleti’ni oluşturan tüm öğeleri içermektedir. Çoğu zaman dil alışkanlığıyla düşülen bir hatayı da düzeltelim! Türk dediğimizde ayrı bir budundan söz etmiş olmuyoruz. Dolayısı ile “Ne Mutlu Türküm Diyene!” bir budunun değil bir milletin söylemidir.
Milyonlarca kez yinelenen ve ortalama anlak sahiplerince kavranmış olması beklenen bu temel ilkenin bu denli kötüye kullanılması ancak hıyanetle açıklanabilir. Tek ve birleşik amaç vardır! Bu ülkeyi ve milleti bölmek! Yutulabilir ve sindirilebilir lokmalara ayırmak! Dil, din ve mezhep temelli ayrışma gerekçeleri üretmek bunca bilgilendirmeye karşın ısrarla sürdürülüyorsa eğer bu tutuma hıyanet yaftası yapıştırmanın kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu saptamak zorundayız.
Özenle irdelenirse “Andımız”da kafayı taktıkları tek sözcüğün “Türküm” olduğu kolayca anlaşılır. Geçmişte cehaletle, ama artık hıyanetle ilintili bu saplantı ırkçı, şoven ve ayrımcı nitelemelerine kaynaklık ettiriliyor.
Yalan söylüyorlar! Cehalet yerini hıyanete bırakmıştır! Hainlerle mücadele zorlu olsa da mutlaka utkuyla sonuçlandırılmalıdır! Birliğimiz ve dirliğimiz söz konusudur!
Ceyhun BALCI, 04.10.2013


Yorum bırakın