YOKSUL BAŞKAN
Uruguay uzaklarda bir ülke! Yoksulluk, değil ama “başkanın yoksulluğu” bizlere çok daha ırak!
Jose Mujika Uruguay Devlet Başkanı! Eski bir Tupamaros üyesi. Tupamaros adını İspanyol egemenliğine karşı 18. yüzyılda bayrak açan önemli bir önderden, Tupac Amaru II’den alıyor. Ulusal Kurtuluş Hareketi olarak da bilinen yapılanma varlığını 20. Yüzyılın ikinci yarısına dek sürdürmüş. Tupamaros’lar Latin Amerika’nın yakın tarihi de demek olan diktaya yenik düşmekten kurtulamamış.
Jose Mujika alçakgönüllü olarak bile tanımlanamayacak tek katlı bir konutta yaşıyor. Sobayla ısınıyor. Eski model vosvostan başka otomobil kullanmıyor. Kendisini traktör kullanırken görmek şaşırtıcı gelmiyor kimselere. Atalarından ve köylü geçmişinden kaynaklanabilecek bir kabalık sergileyebileceğini açık sözlülükle paylaşabiliyor.
Eşi senato üyesi! Başka gelirleri yok. Aylığının % 90’ını yoksullara bağışlıyor. Gereğinden fazla kazancın anlamı olmadığını söylüyor. “Basit yaşa, başkaları da var olabilsin!” diyen bir Gandi’nin izinden gittiğini anlamış oluyoruz bu sözlerden.
Bolivar ruhunun Latin Amerika’da dolaşmasına ön ayak olanlardan. Muz Cumhuriyeti ya da Arka Bahçe olma rolüne karşı başkaldıran Chavez-Morales ve Correa’ya eşlik edenlerden.
Onun önderliğindeki Uruguay Marijuana’yı yasallaştıran ilk ülke olmuş. İlaç ve uyuşturucu kadar bu amaçla oluşan alışverişin de tehlikeli olduğunu kavramış. Yapılan yasal düzenlemeyle Uruguay’da kayıtlı kullanıcılar aylık kullanıma denk düşen nicelikte Marijuana’yı eczanelerden edinebilecekler. İlk bakışta itici gibi görünse de; kullanıcının Marijuana’ya erişim için göze alabileceği tehlikeler düşünüldüğünde son derece mantıklı bir uygulama olabilir. Hemen eklemekte yarar var! Bugün ABD’nin bazı eyaletlerinde de bu doğrultuda yasalar çıkartılmakta olduğunu anımsatalım.
https://cumhuriyetciyorum.wordpress.com/2012/11/23/kannabis-dostlugu/
Yetmişsekiz yaşındaki Jose Mujika yakın geçmişte emperyale teslim olmuş öncüllerine inat bağımsızlık ve egemenlik diyebilen bir yoksul başkan olarak tarihe geçiyor.
Bu bilgiyi edinince çoğu zaman olduğu gibi kendi coğrafyamızla eşleştirme gereği duydum!
Duvardan duvara kütüphanelerini dolduran kitaplarıyla ve mangal gibi yüreğiyle ama cebinde 5 lirayla dünya değiştiren Reşit Galip’i unutmak olmazdı. Şimdilerde Andımız’ı oaratan kaldırılan, yetinilmeyip faşist yaftası yapıştırılan Dr Reşit Galip’i…
İyi ki böyle insanlar yaşamış! İyi ki var olmayı sürdürüyorlar!
Ceyhun BALCI, 02.11.2013


Yorum bırakın