Etik ve Bilişim, Gözde Dedeoğlu, Etki Yayınları, 2009, s. 58-62
(…)
Vakıf (TBV) bünyesinde bulunan Bilişim Mesleği Ahlak İlkeleri Kurulu’nun çalışmalarıyla oluşan “İnternet İletişiminin Kuralları” ise Mart 2000’de açıklanmıştır[1]. Ersin Töreci’nin TBD Bilişim dergisindeki “İnternet Etiğine İlk Adım” başlığındaki yazısında bu kuralların, “İnternet kullanımında görgü kuralları olarak herkesin uymaya özen göstereceği bir niteliğe kavuşmasının” beklendiği açıklanmıştır. Yazıyla açıklanan kurallar aşağıdaki gibidir:
“İNTERNET İletişiminin Kuralları
Burada söz konusu edilen kuralların amacı İnternet gibi sınırsız ortak bir iletişim ve etkileşim ortamını kullanırken birey olarak rahatsız olmamak ve kimseyi de rahatsız etmemek için bireylere dönük sezgisel anımsatıcı uyarılarda bulunmaktır.
Düzensizliklere düşülmeden İnternet ortamının etkin ve yararlı kullanımının bu uyarılara uyulması oranında artacağı inancını hepimizin paylaşacağını umuyoruz. Bu uyarıların ya da kuralların ezberlenmesi gerekmez, özenli bir okunuş ile elde edilecek izlenim uygun davranışların sergilenmesini sağlayacaktır. Akılda yer etmeyen ezberlenerek uygulanacak kurallar koymanın İnternet kullanımında bir yararı olmayacağı çok açıktır.
Pek çok kişinin katkıları ile derlenip sunulan aşağıdaki görüşlerin daha etkileyici başka biçimlerde dile getirilmesi her zaman olanaklıdır. Lütfen bu metinde amacı doğrultusunda eksik gördüğünüz önerilerinizi bildiriniz. İletilen önerilerin metnin geliştirilmiş bir sonraki sürümünde değerlendirilerek yer alacağından emin olabilirsiniz.
Başkalarına Karşı Saygı
1. Toplum karşısında kendinize yakıştırdığınız tavrı İnternet’in sanal ortamında da
sürdürünüz, kimliğinizi saklayabileceğinizi umarak gerçek yaşamınızda
benimsemediğiniz davranışları sergilemeyiniz.
2. Başkalarına karşı saygılı olunuz, bunun kendinize olan saygınızın ve size
başkalarının göstereceği saygının ön koşulu olduğunu unutmayınız.
3. Düşüncelerinizi dile getirirken olumlu yaklaşmanın ve nazik bir ifade kullanmanın
sağduyunun gereği olduğunu hatırlayınız.
4. Tartışmaların özelleşmesine ve kişiselleşmesine yol açmayınız.
5. İnsanları duygusal yönden zedeleyici ve rahatsız edici iletilerin yayılmasına olanak
vermeyiniz. (örneğin amansız bir hastalığı olanların son isteği gibi sonuç alınması olasılığı çok kuşkulu iletilerin yayılmasına aracılık etmek ya da inançlar üzerinde yorum yapmak gibi).
6. İstenmeden yapılan yanlışları hoşgörü ile karşılayıp, anlayışla yardımcı olmaya
çalışınız.
7. Kişilerin istemleri dışında iletiler alarak rahatsız olmalarını elinizden geldiğince
önleyiniz, buna neden olmayınız.
8. Size gelen bir iletiyi, başkasına aktarmak istediğinizde, bu iletiyi size gönderenin
bunu isteyip istemediğinden emin olunuz.
Altyapı ve Zamanı Verimli Kullanma
9. İletişim kurarken anlamsız sayılacak gereksiz iletiler göndermeyiniz.
10. Hiç kimsenin zamanının küçük bir bölümünü bile boş yere almamaya özen
gösteriniz.
11. Ulaşmadığı kaygısı ile olsa bile aynı iletileri ardı ardına göndermeyiniz.
12. Bilgilendirmek ve gelişmelerden haberdar etmek için sürekli bir elektronik bülten
göndermek istediğinizde, gönderdiğiniz kişinin bu dağıtım ya da duyuru listesinde
kalmama isteğini ilk duyurunuzda belirtebilmesini sağlayınız, kalma isteğini
belirtmeyenleri bir daha rahatsız etmeyiniz.
13. Bir web sitesinde yer alan uzunca bir metin ya da belgeyi e-posta ekinde
göndermeyiniz, bu metin ya da belgenin adresini ve konusunu belirtip, buraya
erişilip bakılabilmesi için sanal adresini vermekle yetininiz, e-posta ekinde
dolaştırmak istediğiniz bir metni de olanaklı ise once bir web sitesine yerleştiriniz.
14. İleti trafiğini yoğunlaştıran gönderimlerde bulunanları uyarınız, ısrarcı olanlara
karşı alınması gereken yasal önlemlerin oluşmasına katkı veriniz ve yaptırımların
uygulanmasına destek olunuz, teknik yollarla alınabilecek önlemler konusunda da
yardımcı olunuz.
15. Açık kimliğinizi geçerli bir gerekçeniz olmadıkça gizlemeyiniz, her iletinizde açık
kimliğinizin net olarak belli olduğundan emin olunuz.
16. Kimliğin önem taşımadığı durumlarda görüş ve düşüncelerinizi anonim olarak
açıklamayı uygun buluyorsanız bunu kötüye kullanmadan özenli yapınız.
17. Konu kısmı yeterince açık olan (iletinin içeriğini göz atıldığında belli eden
açıklıkta), dili anlaşılır, özlü kısa iletiler ile iletişim kurmaya ve etkileşmeye özen
gösteriniz.
18. Eğer herkesi değil de bir kişiyi ilgilendirdiğini düşündüğünüz bir ileti var ise genele
hiç duyurmadan doğrudan ilgili kişiye iletilerinizi yönlendiriniz.
19. Her zaman yanıtladığınız iletinin konu başlığını koruyarak yanıt veriniz.
İçerik İle İlgili Özen
20. Ne demek istiyorsanız ona karşılık olan, yanlış anlaşılmalara yol açmayacak düz ve
yalın deyişlerle düşüncelerinizi aktarmaya çalışınız.
21. İletilerinizin yalnızca eleştirici olmasından kaçınarak her zaman yapıcı ve ufuk
açıcı olmasını gözetiniz.
22. İletileri yanıtlamadan önce bir kere daha özenle okuyunuz, verdiğiniz yanıtını da
göndermeden önce aynı özenle bir kere daha gözden geçiriniz.
23. Özellikle tartışma listelerinde daha önce değinilmiş konuları ek bir katkıya yol
açmayacaksa üstelemeyiniz, ortaya çıkmış bir sonucu görmemezliğe gelerek
kendi düşüncenizi kabul ettirmede ısrarcı olmayınız.
24. Gereksiz yere büyük harfler ile yazışmaktan, sık sık özel simgeler kullanmaktan,
esprili ya da alaycı anlatımlardan kaçınınız, jargon sayılacak farklı bir söyleşi
biçim ile herkese açık ortamlarda iletişimde bulunmayınız.
25. Olanaklı olduğunca uzun alıntılar yapmaktan ve ek göndermekten kaçınınız,
gönderdiğiniz eklerin çok yer kaplamamasına, virus gibi alıcısının bilgisayar
ortamını bozucu içerik taşımamasına özen gösteriniz.
26. Virüslü iletiler ile karşılaştığınızda en kısa zamanda kaynağını ve gecikmeden,
etkileneceğini umduğunuz kişileri uyarınız.
Öteki Konular
27. İyelik haklarını zedelememeye özen gösteriniz, başkasının veri kaynaklarını,
düşüncelerini ve yazılımlarını kendinizinmiş gibi sahiplenmeye kalkışmayınız.
28. Başkalarının kişilik haklarına ve özel yaşamına saygılı olarak kişilerle ilgili
karalayıcı yorumlarda bulunmayınız.
29. İnternet ortamının sağladığı olanakların yasa dışı biçimde insanlara zarar verme,
başkalarının işlerini engelleme, gizli ve kişisel bilgilerini ele geçirip yararlanma,
her türlü sahtekarlık, yolsuzluk, dolandırıcılık ya da hırsızlık gibi kötü amaçlı
kullanımına yol açmayınız ve göz yummayınız.
30. Uygunsuz davranışlar sergilemekte ısrarlı olanları ölçülü bir tepki içinde elbirliği
ile uyarmaya çalışınız.
31. Size gelen bir iletiyi başkalarına aktarırken ileti üzerindeki e-posta adres
bilgilerinin gerekmiyorsa aktardığınız kişinin eline geçmemesine özen gösteriniz.
32. Kendinizin ya da temsilcisi olduğunuz ürün ve hizmetlerin reklamını yapmayınız.
33. Güvenlik zedeleyici ve bozucu girişimlere karşı alınması gereken önlemlere
uymaya özen gösteriniz, bu konuda bir kuşku duyduğunuzda doğrudan İnternet
servis sağlayıcınıza ya da kurum sorumlunuza durumu bildirerek önlem alınmasına
yardımcı olunuz.
34. İnternet üzerinde denetim ve düzenleme yetkisi olanların konumlarını kötüye
kullanmalarına karşı duyarlı olunuz, ancak gerektiğinde de işlerini kolaylaştırıcı
her türlü desteği veriniz. “
[1] “İnternet Etiğine İlk Adım”, Prof. Dr. Ersin Töreci, TBD Bilişim, Mart 2000
Cumhuriyet, 17 Mart 2000
İnternet ve Etik
Gözde Dedeoğlu
Cumhuriyet Bilim Teknik’te bir yazının başlığıydı: “Ülkemizde Bilimde Yüz Kızartıcı Olaylar Çok Yaygın.” Ne de değil ki… Sorunlarımızın nedenini bulmaya çalıştığımda, döner dolaşır “eğitim”e bağlardım yıllardır. Son zamanlarda başka bir temelde ciddi boşluklar, bozukluklar olduğunu düşünmeye başladım. Yaşamın her köşesinde var olması gereken etik, toplumun eksik olan yapı taşı gibi karşımızda sabah akşam… Belki “eğitim ahlaklı toplumu da oluşturur” diyebilirsiniz. Birbirinin içine girmiş halkalar, kanımca.
Teknolojinin son harikası, uluslararası iletişim ağı İnternet’i olağanüstü bir olay olarak değerlendiriyorum. Yaşamın her yönünü etkileyen, etkileri daha da artacak, yaygınlaşacak ve duyumsanacak büyük bir sosyal, teknolojik, ekonomik olay. Işınlanma ve zaman yolculuğundan önceki, hayatımızı en fazla değiştiren bulgu ve uygulamalardan biri belki de. Dünyanın bir ucuna birkaç saniye içinde ileti gönderip, istediğiniz konuda bilgiye birkaç dakikada ulaşabiliyorsunuz. Ne kadar olağanlaşan, ne kadar olağanüstü bir gelişme… Uluslararası iletişim ağının, hayatımızın değişik köşelerine değişine günbegün tanıklık ederken birlikte getirdiği yan etkiler yeterince görülüp, zararlı olanlara karşı önlemler alınıyor mu? Açık iletişim, bilginin paylaşımı, elektronik ticaret; ne kadar güvenli, özelliğiniz–kişiselliğiniz ne kadar korumada? Gönderilen bilgi doğru mu? İletileriniz okunuyor mu? Kanım, olumsuzlukları bertaraf etmenin en etkili yolu etik sorunları çözmekten geçmektedir. Daha doğrusu, etik sorunların olmadığı toplumlarda böyle sorular da olmayacaktır. Ancak ne yazık ki böyle bir dünya henüz var olmadığından olası önlemleri almak kaçınılmaz olmuştur. Bunun yanında, alınacak önlemlerin de yan etkileriyle birlikte değerlendirilmesi gerekir. Bir süre önce, bilgisayar ve etik konusunda İnternet’te ne gibi bilgiler var diye araştırırken, kuruluş amaçları “İnternet’te etik” olan inisiyatif ve dernekler, konusu “bilgisayar, özgürlük ve kişisellik” olan konferanslar, bir dizi çalışma, etkinlik buldum. ABD ya da Kanada adresli bu kuruluşlar arasında yer alan ACP (Americans For Computer Privacy), bilgisayar dosyalarının ve iletişimin güvenliği için, sahibinin okuyanları denetleyebileceği “şifreleme” teknolojisini öneriyordu. Aslında hepsinin desteklediği yöntem bu. Şifreleme teknolojisini, elektronik ticareti teşvik edecek ve kişiselliği koruyacak bir yol olarak görüyorlar. “Electronic Privacy Information Center” ise, ulusal bilgi altyapısı oluşturulurken ortaya çıkan sivil haklara kamuoyu dikkatini çekmek üzere kurulmuş. “Internet Privacy Coalition” kişisel iletişim hakkını korumak ve bunu mümkün kılan teknikleri sağlamak için duyarlılık ve destek oluşturmak üzere “altın anahtar kampanyası” başlatmış İnternet üzerinde. “Online Privacy Alliance” ise, iş alanında güven ortamı yaratmak ve bireylerin kişiselliğini korumak için bir araya gelmiş çok sayıda şirket ve dernekten oluşuyor. “TRUSTe” adında başka bir oluşum; kendini bağımsız, kâr amacı gütmeyen, kullanıcıların İnternet üzerinde güvenliğini sağlamaya adamış ve böylece İnternet endüstrisi gelişiminin hızlanacağına inanan bir inisiyatif.
Geçen günlerde, Cumhuriyet’in “enternet” sayfasında,* 1986 yılında ABD’de kabul edilen elektronik iletişim yasasının kapsadığı kurallarla çok benzerlik gösteren, İnternet kullanıcılarının belirlediği aşağıda bulacağımız kurallar yayımlandı:
● İnternet’i insanlara zarar vermek için kullanmayacaksın. ● Başkalarının İnternet’te yaptığı çalışmalara engel olmayacaksın. ● Başkalarının gizli ve kişisel dosyalarına girmeyeceksin. ● İnternet yoluyla çalmayacaksın. ● İnternet’i yalancı şahit olarak kullanmayacaksın. ● Parasını ödemediğin yazılımları kopyalamayıp kendi malın gibi kullanmayacaksın. ● Başkalarının elektronik iletişim kaynaklarını izinsiz kullanmayacaksın. ● Başkalarının entelektüel ürünlerini kendi malınmış gibi sunmayacaksın. ● Tasarladığın programların doğuracağı toplumsal sonuçları önceden düşüneceksin. ● Elektronik iletişim ortamını başkalarının haklarına saygı göstererek kullanacaksın.
Bilişimde (yazılım, donanım, iletişim) etiğe ilişkin, ülkemizde de sağduyulu çabalar harcandığını biliyoruz. Türkiye Bilişim Vakfı, “Bilişim Mesleği Ahlak İlkeleri”nin bilişim çalışanları tarafından benimsenmesi ve yaygınlaştırılması için çalışmalar yapıyor. Bilişimin gitgide, neredeyse, yaşamın her köşesinde yer aldığını ve her geçen gün bu alanda çalışan kişi sayısının arttığını gözönüne alacak olursak: “Temel ilkeler, mesleki yükümlülükler; bireysel yükümlülükler, toplumsal yükümlülükler, ürün ve hizmet yükümlülükleri, meslektaşlık yükümlülükleri, yöneticilik yükümlülükleri, işveren–müşteri yükümlülükleri, sorumluluklar” gibi geniş bir alanı kapsayan ilkelerin ne kadar önemli bir işlevi olduğunu fark edebiliriz. Birkaç ay önce birincisi gerçekleştirilen “Kurumsal ve Toplumsal Sorumluluk Sempozyumu”nda bilişim konusunda bildiri olması da son derece sevindiricidir. Kimbilir, kullanım ve etkisi başdöndürücü bir hızla artan “bilişim” alanında “etik” sorunu çözümlenirse, dünyanın sonunu hazırlayan birçok sorun da çözüme doğru yol alır.
* İnternetçinin Altın Kuralları. Cumhuriyet–3 Ocak 2000, s. 7.

Yorum bırakın