Image

BÜYÜK ATATÜRK

O’nu sayısız savaşa tutuşsa da yaşamını doğal yollarla yitiren bir kahraman olarak bildik! Çok iyi tanımamışız diyebiliyorum! Orhan Çekiç’in Kaynak Yayınları’ndan çıkan “1939 – son yıl” kitabı pek çok yeni bilgiyle birlikte, sayısız yanlışı da düzeltmeye aday bir kitap!

Atatürk’ü aramızdan alan hastalık konusunda tartışmalar sürüyor. Neden ne olursa olsun; onu aramızdan alan ülkesine ve milletine hizmet aşkıdır!

Son yılında, ölüme gün sayarken giriştiği mücadele O’nu aramızdan epeyce erken almıştır. Lozan’da sonuca bağlanmayan sorunları birer birer çözmeye kararlıdır!

Hatay da bunlardan birisidir! Hatta, öyle ki; bu soruna “şahis meselem” demektedir. Hatay Misakı Milli topraklarına mutlaka katılmalıdır! Uzun ince bir yoldur Hatay sorununu çözmek! Barışçıl yollardan çözülmüş olmasına karşın savaş olasılığı hiç bir zaman göz ardı edilmemiştir. Çözüme yakın aylarda Atatürk de aramızdan ayrılmaya yakındır. Çok kritik bir dönemde kendisini hiçe sayarak soluğu güneyde, Suriye sınırında alabilecek denli özverili bir önderdir.

Üstelik tam da o yıllarda her nedense Dersim İsyanı söz konusu olmuş ve tıpkı Musul sorunu çözülecekken kendisini gösteren Şeyh Sait İsyanı gibi Cumhuriyet’e çelme takma girişiminde bulunmuştur.

Neyse ki, yaşamını bu iş için tehlikeye atan Atatürk’ün gözü arkada kalmamıştır! Hem Dersim İsyanı bastırılmış hem de Hatay sorunu çzöülmüştür.

Değil her gününü, her anını uğruna ölebileceği ilkeler doğrultusunda yaşayan Atatürk’e zaten az olmayan saygım ve sevgim bu kitapla birlikte tanımlanması güç büyüklüklere erişmiş oldu.

Kitap “son yılı” anlatmakla birlikte yeri gelince yüzyıllarca geriye ve sıklıkla da bugüne uzanıp bütünleş(tir)me işlevini başarıyla yerine getiriyor.

Böyle bir önderi, şu ya da bu şekilde karalama yoluna gidenlere ve hatta bunu yapmasalar bile O’na ilgisiz kalanlara hoşgörüm kalmadı! Atatürk’ü sevmek ya da onun görüşlerini benimsemek bir zorunluluk olmamalı düşüncesini aklımın bir kenarında tutmak isterdim ödünsüz bir Atatürkçü olmama karşın!

Bu kitapla tazelenen ve yenilenen Atatürk bilgilerimle artık O’nu benimsemeyen değil, ona ilgisiz kalanların bile dostum olmak zorunda olmadıklarını orta yere haykırmanın bir görev olduğunu düşünür oldum! Bu görevi daha fazla ertelemenin gereği yoktu!

Ceyhun BALCI, 18.01.2014

Posted in

Yorum bırakın