27 MAYIS KUTLU OLSUN!
Bayram olmaktan çıkartılalı 30 yıl oldu. Yine de kutlu olsun! Son 12 yılda dillerden düşmeyen darbe ve darbecilik söylemleri ışığında 27 Mayıs’ı irdelemeli. Akşam, televizyonlarda konuyla ilgili olarak az sayıda bilene eşlik eden bolca çokbilmiş izleyeceksiniz.
Hepsi değilse bile çoğu 27 Mayıs’ı asker eliyle gerçekleştirilmiş bir darbe olarak tanımlayacak. Darağacında sonlanan yaşamlar işin içinde olduğu için duygular, aklın önüne geçecek, sapla saman bir kez daha karıştırılacak!
Bu çokbilmiş takımına elimde olsa sormak isterdim!
1974’de Portekiz’de Salazar diktasına son veren Karanfil Devrimi de askerler tarafından yapılmıştı! O da mı darbeydi?
Ya da 1952’de Mısır’da İngiliz egemenliğine son veren Nasır devrimi de sırf üzerinde askeri üniforma taşıdığı için darbe miydi?
On yıldır darbenin hasını yaşamakta olan ülkemde bu gibi soruları sorabilecek çapta ve yürekte insan kaldı mı? Kaldıysa ile gazetecilik yapabilir durumdalar mı?
Sözün özüne gelirsek! Yapanı ve yaptıranı bir yana bırakalım! Sonuca bakalım! 27 Mayıs Devrimi’nin benimle yaşıt ürünü 1961 Anayasası bu toprakların gördüğü en özgürlükçü ve toplumcu belgeydi! Önce, 1971’de biçildi, ardından 12 Eylül’de kökü kazındı!
Ne ilginçtir ki; bu ülkenin insanları 1961 Anayasasına % 62 oranında destek verirken; faşizmin ağa babası olan 12 Eylül’ün boğucu ve kısıtlayıcı anayasasına % 92’yle onay vermiştir.
27 Mayıs Devrimi’ne ve emeği geçenlere selâm olsun!
Ceyhun BALCI, 27 Mayıs 2014


Yorum bırakın