10 AĞUSTOS’U BOYKOT
Ali Nejat Ölçen
Yüksek Seçim Kurulu davranış ve kararlarıyla toplumun güvenini yitirmiştir. O kurul 10 Ağustos seçiminin sonucunu şimdiden saptamış, halkın istencinden (iradesinden) koparıp, R.T.Erdoğan’ın iradesine bağlamıştır. R.T.Erdoğan’ın 10 Ağustos seçimine başbakan olarak katılmasına ilişkin YSK kararı başka nasıl açıklanabilir! R.T.Erdoğan’ı BOP eşbaşkanı olduğu için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin görevlisi kabul etmemiş olmalı! Neden ne olursa olsun:
1.Yüksek Seçim Kurulu (YSK) AKP iktidarının yan kuruluşudur. Bu niteliğiyle Cumhur-başkanı seçiminin sonucunu önceden saptamış, R.T.Erdoğan’a Çankaya’nın kapılarını açmış, hukukun, adaletin, eşitliğin ve kamusal ahlâkın dışına çıkmıştır. Güvenilemez bir kurumdur o. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çok farklı bir başka yasal kuruluş tarafından gerçekleşmesi savını o nedenle önceki iletilerimde ileri sürmüştüm. Cumhurbaşkanı’nı halk seçecekse, YSK devre dışı kalmalıydı.
2. R.T.Erdoğan’ın yerine Bay Ekmeleddin’in seçilmesini savunan ya da sandığa gitmeyi önemli görenlere soruyorum: Bay Ekmeleddin, R.T Erdoğan’ın daha kibar olanıdır.Mustafa Kemal Atatürk karşıtı eğitim sürecinden geçmiştir. Küresel görüşün temsilcisi olduğu için kimseyi incitmemeye de özen göstererek ve sırtımızı okşayarak toplumu uysallaştırarak BOP’un gereklerini yerine getirmeyeceğini düşünebilir misiniz?Tersine; toplumsal tepkiler sönümleşecek. Ilımlı Islam devletine karşıt yurtsever dinamikler uysallaşacaktır. Ve yine soruyorum: Bir kez olsun, Bay Ekmeleddin, Türkiye’nin emperyalizme karşı tam bağım-sızlığından söz etti mi! Hukuksuzluğun hukuklaşmasını dile getirdi mi! Silivri Hasdal cinayetlerini kınadı mı! Tersine Mustafa Kemal Atatürk dönemini “sopalı iktidar” olarak niteleyen o değil mi?
Çankaya’ya R.T.Erdoğan değil de Bay Ekmeleddin yerleşmiş olsun; Türkiye’mizin ABD-AB emperyalizmine karşı varlığının korunacağını düşünebilmek olanaklımı? Hayır, çünkü, R.T.Erdoğan’in BOP eşbaşkanlığını yürütecek bilgi ve kültür düzeyinde olmadığı saptanmış ve beyzbol sopasıyla bu açıklanmıştı. Daha bilgili, esnek, sırt okşayıcı ve donanımlı birinin BOP eşbaşkanlığını üstlenmesi gerekiyordu. “Pentagon+Beyazsaray” ikilisinde ortaklaşa uygulamaya konulan karar budur ve şimdi Misak-ı Milli sınırlarımızı kuşatan adına vatan dediğimiz toprağımıza, ulus+devlet bütünselliği koşulunda sahip çıkabilme sorunu ile karşı karşıyayız.
3.Seçime katılım oranı %50’lerin altına indiğinde, seçim halkın iradesinin değil YSK kararının sonucu olduğu için Çankaya’nın, gasp edildiği tescil edilmiş olacaktır. AKP’ye karşı toplumsal direnişin kitleselleşmesi süreci ancak böyle başlayabilir. R.T.Erdoğan’dan kurtulmayı,ancak R.T.Erdoğan sağlayabilir. Mustafa Kemal Atatürk’e yeniden sahip çıkmamız onun zararlarının sonucu değil mi? Aslında onun kötülükleri ve, zararları, ondan kurtuluşu hızlandıracaktır. Jung’un sosyal psikolojisi bunun böyle olacağını öğretiyor.
4. Toplumsal direniş, kulağa hoş gelen bir deyim. Fakat, acaba öylesi toplumsal direnişi siyasal iktidar değişimine, ekonomisi ve dış politikasıyla bağımsız Türkiye idealine ulaştıracak amaç+karar+kültür hangi partide mevcut! Yanıtsız kalan temel sorun bu. Siyasal Partiler içinde yalnız Doğu Perinçek’in İşçi Partisi bu işlevi üstlenecek konumda fakat, kitleselleşemediği için gerçekleştirmenin politik gücüne sahip değil.
5.Emperyalizme karşı toplumsal bilinç, 10 Ağustos’u boykot ederek, Çankaya’da kendi içimizdeki yurtsever seçkin birinin yer alması sürecini başlatabilirdi. Bu olanak yitirildi. Şimdi bir tek seçenek kaldı: BOP ‘un öngördüğü 10 Ağustos’u boykot etmek. Çankaya, Mustafa Kemal Atatürk’ün Çankayası olabilmeli. Boykot, toplumu bu amaca yöneltecek tek çözüm biçimidir, Gerekçesi YSK’nın 10 Ağustos seçiminde ulusal iradeyi hiçe sayan kararından kaynaklanmaktadır. Çünkü, o kurum R.T.Erdoğan’ın arka bahçesine dönüş-türülmüştür. Bay Ekmeleddin’den yana olmak, R.T.Erdoğan’a karşı çıkmak değildir. R.T.Erdoğan’dan daha bilinçli olanına Çankaya’yı teslim etmektir.
Böyle biline çare buluna.16.7.2014
Saygılarımla.
Dr.Ölçen.


Yorum bırakın