GAZZE Mİ DEDİNİZ?
Bir kez daha Gazze sorunu gündeme oturdu! Ara sıra uykuya dalsa da Filistin sorunu hep var oldu! Sosyal medyada bir arkadaşım iletince haberdar oldum. Mesut Özil Dünya Kupası’nda elde ettiği kazancı Gazze trajedisinden zarar görenlere bağışlamış. Övgüye değer bir davranış! Umarım doğru yere yapmıştır bu bağışı! Bu türden insanlık dramlarını kullanan bir sektör oluştu dünyada. Parasal bağışların fazlaca müşterisi var. Yerine ulaşmadan ele geçiren, üzerine oturan bir uyanıklar topluluğu küresel ölçekte etkin durumda.
Mesut Özil gibi parası olanlar parasını bağışlayabilir. Ancak, bu kurguda eksik olan akıldır!
Bugüne dek Gazze ya da Filistin konusunda yapabildiğimiz tek şey gözyaşı dökmek oldu! Gözyaşlarımız sel olsa bu tabloyu yaratanları önüne katıp sürükleyebilirdi. Olmadı, olamadı, olamazdı!
Vicdan, merhamet ve insanlık gibi gramajı olmayan değerler üzerinden yaklaşıldığında bu gibi sonuçlarla karşılaşmak son derece olağan!
Konuya gelelim!
Bu sorunda hedef İsrail olmamalıdır! Yanlış algılanmasın! İsrail masumdur demek istemiyorum!
Ama, İsrail’i bu denli sınır tanımazlaştıran sözde karşıtlarına da değinmek lazım!
İsrail, 28 bin km2 yüzölçümü ve 8 milyonluk nüfusu ile ülke ufağı bir devlet. Sağı, solu, önü ve arkası Müslüman. Yeraltı kaynakları bakımından da varsıllıkla çevrili olan İsrail her bakımdan yoksulları oynuyor. Emperyalizmin bölgedeki ileri karakolu olma işlevi İsrail’in biricik özelliği.
Bunlara karşın Arap Dünyası Filistin sorununu çözme gücüne sahiptir. İsrail’in önde gelen koruyucusu ABD dünyada üretilen petrolün % 25’ini tüketmektedir. Filistin sorununun yumuşak karnı tam da burasıdır. Yetmişli yılların ilk yarısında petrol ihraç eden ülkelerin tüketenlere yönelik eylemi anımsanmalı.
Bugün Türkiye’yi yönetenlerin “one minute” ve “Mavi Marmara” türünden tiyatroya eşdeğer yaklaşımları yanıltıcı olmasın! İsrail jetlerine akaryakıt sağlayanların bu konuda ciddiye alınmaları için hiçbir gerekçe yok!
Tablo çok açıktır! Filistin trajedisinde başrol oyuncusu İsrail gibi gözükse de sorunun kaynağı Müslümanlardır. Onların akılsızlığı diğer zenginliklerini önemsiz kılmaya yetmektedir. Filistin konusunda döktükleri gözyaşları bu akılsızların akılsızlıklarını saklamaya yetmemelidir. Gözyaşları da formalite gereğidir. Ortaçağ karanlığından çıkamamış aşiret devletlerinin bu halleriyle Filistin konusunda ellerinden gelebilecek hiçbir şey yoktur. İsteseler bir günde çözebilecekleri bu sorunu bilerek çözmemektedirler. Çok iyi bilirler ki; bu sorun çözüldüğünde kendileri de çözüleceklerdir. Başka deyişle koltukları tarihe karışacaktır.
Siz hiç kendi isteğiyle koltuğunu bırakmış ortaçağ artığı gördünüz mü?
Filistin için gözyaşı dökmeyi bırakıp akıl yürütmekte yarar var!
Filistin sorunu, din sopalı tiranlığın insanlığı düşürdüğü durumun özetidir!
Ceyhun BALCI, 18.07.2014


Yorum bırakın