MEDYA HALLERİ
Yandaşı, candaşı, havuzlusu derken Türkiye’de medya yerlerde sürünen bir nesneye dönüştürülmüştü. Bu olumsuz gidişten bir zamanların muhalif medyasının da payına düşeni alması kaçınılmazdı.
Türkiye homojenize ediliyor!
Ana muhalefet olmasının yanı sıra Cumhuriyet’i kuran partide yaşananlar başlı başına ders içeriyor. Cumhuriyet’i onu kuran partiye yıktırmaya kararlı olanlar, ona benzer bir medya yaratma konusunda da planlı, programlı bir süree yön verme çabası içindeler. Atatürk’e sövgüsüyle tanınan Bekaroğlu’nun delegeye rağmen cinsiyet kotası yoluyla parti vitrinine yerleştirilmesi ibretlik bir gelişmedir.
CHP’deki sonbahar temizliği vitrinde tek ulusalcı bırakılmamacasına tamamlanmış görünüyor.
Cumhuriyet ve Yurt gazeteleri ile Halk TV’deki dönüşümü bu gelişmelerden soyutlamak olanaklı görünmüyor.
Cumhuriyet’te İlhan Selçuk’un ölümüyle birlikte başlayan süreç bugünlerde tamama erme noktasına erişmiş durumda. AKP’leşen CHP için böylesi bir medya örgütlenmesi olmazsa olmaz bir gereklilik.
Cumhuriyet’te yaşananlar 20 yıl öncenin yinelenmesi gibi görünüyor. Aradaki fark 20 yıl önceki tepkinin verilmemiş olmasında odaklanıyor. Doksanlı yıllarda gerçekleşen Cumhuriyet işgali okurun çabuk ve ödünsüz tepkisiyle çok uzamadan sonlandırılmıştı. Bugün, o günlerin işgalcileri bir kez daha iş başında. Hem de Cumhuriyetçi kalemler olarak tanınan Balbay ve Arcayürek’in de olurlarıyla. Cumhuriyetçiliği kuşkulu İbrahim Yıldız operasyon yol aldıktan sonra gazete dışına itilivermiş durumda. Sırada başkalarının olduğu kulaktan kulağa fısıldanıyor.
Cumhuriyet’te olup bitenler, gazetenin isim babası Atatürk’ün, kurucusu Yunus Nadi ve oğlu Nadir Nadi’nin ve elbette İlhan Selçuk’un kemiklerini sızlatıyor.
CUMOK’un bu gelişmelere yönelik tepkisi geç de olsa olumlu bir gelişme.
Gazetenin adından başka hiç bir şeyi Cumhuriyet’le ilintili değildir artık. Dersimli Kemal önderliğindeki Y CHP’nin operasyon üssüne dönüştürülmüştür.
Yurt gazetesi de yandaşlıkta başarılı bulunmayan Derya Sazak güdümüne sokulmuş durumda. Düzmece davaların kurbanı Merdan Yanardağ’dan çoktan vazgeçilmiştir. Yurt’ta da sonbahar temizliği başlamış ve Y CHP’ye destekte kusur etmemek için gereken her şey yapılmış ve yapılmaktadır. Yandaş yoğunluğunun bunaltıcı olduğu medyada Yurt ışığı söndürülmüştür.
Gezi sürecinde yıldız gibi parlayan Halk TV bu kez Nihat Genç ve Hulki Cevizoğlu kıyımıyla üstlendiği misyonu ortaya koymuştur. Hakan Aygün yönetimindeki Halk TV bundan böyle dikensiz gül bahçesi tasarımının sadık bekçisi olmayı üstlenmiş gibi gözükmektedir.
Şimdilik manşetleri ve haberleriyle bu akıma katkı veren Sözcü’nün tüm varlığıyla bu akıma katılması yazar yapısı göz önüne alındığında pek olası görünmemektedir. Böylesi bir çılgınlığa yeltenmeleri durumunda yok olmaya adım atacaklarının umarız farkındadırlar deyip sözü uzatmıyoruz!
Türkiye uzun yıllardan sonra Küçük Amerika olma yolundadır. Partileriyle, medyasıyla benzeşik bir yapı bu hedefe yönelmiş durumdadır.
Dinci gericilik ve etnikçi ayrılıkçılık doğrultusunda hedefe emin adımlarla yürüyenler işi şansa bırakma niyetinde değillerdir.
Çoktandır MHP’de kendisini gösteren, şimdilerde CHP’yi pençesine almı olan bu akımın medya ayağında yaşananlar dikkatten kaçmamalı!
Ceyhun BALCI, 16.09.2014




Yorum bırakın