İZMİR’DE BİR YALNIZ ŞAMPİYONA

DSC00002 DSC00011

33. DÜNYA RİTMİK CİMNASTİK ŞAMPİYONASI hafta başından bu yana İzmir’de yapılıyor. Kimse duymadan, görmeden şu işi bitirelim dense bu kadar olur. Olmadık etkinlikler için sağa, sola pankart, afiş, vb nesneler asanlar/asılmasına izin verenler bu büyük düzenlemeyi es geçmişler.

Rastlantıyla haberdar olunca cuma akşamını Halkapınar Spor Salonu’nda geçirmek istedim. Tribünleri doldurmaya katkım olur da ele güne rezil olmaktan kurtuluruz diye de düşündüm. Sportif bir yerleşkenin çevresi bu kadar mı sevimsiz ve ürkütücü olur? Spor sağlığı çağrıştırdığına göre çevrenin de yemyeşil, doyasıya bakılası olması gerekmez mi? Hava karardıktan sonra metro istasyonuna kadarki bir kaç yüz metreyi yürürken korkmadım desem yalan olur!

Halkapınar oldukça büyük bir salondur. Ancak, salon ikiye bölünüp de düzenlenince küçülmüş. Buna karşın izleyici koltukları boş kalmış. İyi ki, yabancı ülke sporcuları, onların çalıştırıcıları ve Bolu, Ankara ve İstanbul’dan cimnastik kulüpleri sporcularını getirmişler. Bir de, az sayısda okulun öğrencilerini salona yönlendirdiğini unutmamak gerek.

Bilet ederlerini öğrenince salondaki boşluğun nedenini kavramış oldum. Çoktandır futbol maçına gitmediğim için bilet ederlerini bilemiyorum. Ama, 40-60 TL’lik biletler pek çok kişiyi salondan uzak tutmuş olmalıdır. Bilet gişesi önünde fiyatları öğrenen Bulgaristan kökenli bir yurttaşımız dayanamayıp sitemini yüksek sesle dile getiriyordu.

Salonda pek çok ülkenin sporcu kafileleri izleyici sıralarını doldurmakla kalmayıp, kendi sporcularını canla, başla desteklemekteydiler. Rusya, Çin, Ukrayna, Bulgaristan, ABD, Kanada, Japonya, Finlandiya, Almanya, Belarus, İtalya, Avustralya ve Kazakistan anımsayabildiklerimdi. Altmışa yakın ülke 400 dolayında sporcu yarışmaktaydı.

Ritmik Cimnastik Labut, Top, Kurdele ve Halka aletleri kullanılarak yapılıyor. Erkeklere yasak değilse de kadınlara yakıştığı kesin. Böylesine incelik, estetik ve uyum erkek işi değil!

Dikkatli okurlar Jimnsatik yerine Cimnastik yazdığımı fark etmişlerdir. Benim tercihim J ile yazmak olurdu. Ancak, şampiyona düzenleme kurulunun tercihi C olduğu için o şekilde yazdım.

İkili kullanımın yanlış olmadığını düşünmekteydim. Sözlüğe bakarak da doğruladım. Hem C hem de J ile yazılabiliyor.

Alfabemizin Ğ harfi sözlüklerimizin yoksunu. Hiç bir sözcüğün ilk harfi olamıyor. J yoksun değilse de yoksullukta birinciliği alır. Durum böyle iken, J’yi bir eksiltip, yeterince varlıklı C’ye eklemek ne denli adaletlidir? Doğrusu, jimnastiği öteden beri J ile yazmıyor muyuz? Bundan böyle BJK’ye BCK mi demeliyiz? Ritmik jimnastiğe ilgisizlik canımı sıktı. Bu nedenle kafayı Cimnastik sözcüğüne taktım.

Hoş görüle!

Ceyhun BALCI, 27.09.2014

Fotoğraflar için :

https://plus.google.com/photos/113712996036446725753/albums/6063769425714272481?banner=pwa

Posted in

Yorum bırakın