MALAYA
17 Kasım 1922
Milli Mücadele mutlu sona ermiş! Saltanat sona erdirilmiş! İngiliz savaş gemisi HBS Malaya doğazdan demir alıyor! Sıra dışı bir yolcusu var!
Son Osmanlı padişahı ve 115. İslam Halifesi Sultan VI. Mehmet Vahidettin!
İşbirlikçilerinin son isteğini kırmayacak kadar nazik olan emperyalist telaş içindeki ortağını yüz üstü bırakmıyor. Son padişahı İngiltere’ye Kabul etmeyecek kadar akıllı olan İngilizler sultanı Malta’ya götürüyor.
Sonrasının çok da önemi yok! Tarihe karışmış bir imparatorluğun son hükümdarı hıyanetine yaraşır bir şekilde göçüyor yaşamdan!
Kasım 1938
HBS Malaya bir kez daha İstanbul açıklarında. Bu kez işgalci değil, taziyeci rolüyle! Yeryüzünde dünyaya gelmiş en iyi adamlardan biri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının ardından yasa katılmak bu kezki görevi Malaya’nın! Atatürk’ün cansız bedenini İzmit’e götüren Yavuz’a Adalar’a kadar bir Fransız, Alman, Romen ve Sovyet gemisiyle birlikte eşlik ediyor.
On beş yıl arayla biri birine taban tabana zıt iki görev üstlenmiş İngiliz savaş gemisi Malaya! Birinci Dünya Savaşı sırasında hizmete alınan uzak İngiliz sömürgesi Çin-Hindi’nin adını taşıyan gemi bir dünya savaşı daha gördükten sonra 1944’de emekliye ayrılmış!
Geldikleri gibi gidenler saygı için dönmüşlerdi! Atatürk’ün ülkesine olsa olsa bu biçimde dönebilirlerdi. Hem de özel izinle!
Bu günlerde bir başka dönüşe tanıklık ediyoruz!
Hıyanet ederek kaçan Vahdettin’in dönüşüne! Bedeniyle değilse bile ruhuyla!
İstanbul’da Osmanlı kalıtı ne varsa ete, kemiğe bürünüyor bugünlerde. Tarihin, doğanın ve zeytinin acımasızca yok edildiği günümüz Türkiyesi’nde aralarında Vahidettin’in adını taşıyanın da olduğu köşklerin diriltilmesi, öne çıkartılması tarihe saygıdan çok Atatürk’e ve Cumhuriyet’e öfkenin ürünü!
Başları önüne eğilmiş olarak, utanç içinde ayrılanlar bugünlerde göğüslerini gere gere Türkiye’ye dönüyorlar!
10 Kasım’da dünyanın en güzel insanını anarken böylesi tatsızlıkları dile getirmek ne denli doğru?
Bizler şarkılarla, türkülerle Ata’nın yolunu gözlerken tarihin karanlık sayfalarında yerlerini almış olan işbirlikçilerin günümüzdeki temsilcileri geçen yüzyılın başında başarılamayanı yaşama geçirme yolunda!
Cehaleti yenmeden, toplumu aydınlığa çıkartmadan yakalanılan demokrasi budalalığı ivedilikle tedavi edilmesi gereken sayrılığımızdır!
10 Kasım’da Atatürk’ü anarken, ona iletebileceğimiz bir engelimiz var hiç olmazsa!
Hastalandık, devrimini yarım bıraktık!
Hoş gör bizi Atam!
Ceyhun BALCI, 10 Kasım 2014




Yorum bırakın