Bize öz Türkçe yaraşır (*)

Tarık Konal Kitabı-afiş

Bir okunca (kitap) tanıtımı yapmalı!

Yazarı Tarık KONAL!

Asıl işi olmasa da iyemli (güzel) Türkçe’ye gönül vermiş!

Haksız değil elbette!

Geçen pazar günü İzmir’de Atatürk’ü Anma Yürüyüşü’nün sonunda yüce Atatürk’ün atlı yontusunun da bulunduğu Cumhuriyet Alanı’nda toplanmıştık. Birlikte olduğumuz dostlardan biri anımsattı! Çevrenize göz gezdirdiğinizde Türkçe işyeri, kuruluş adına rastlamak neredeyse olnaksızdı! Bir şekilde kendisini burada bulan kişi Türkiye’de olduğundan kuşkuya düşebilirdi.

Kitap Arkası’nda Tarık Konal 1948 doğumlu bir öz Türkçe tutkunu olarak tanımlanmış!

Yazaç (harf) Devrimi ile ülkemiz insanının bir günde köklerinden kopartıldığını ileri süren bilisiz (cahil) seslerin yeri, göğü inlettiği bugünlerde Tarık Konal’ın tutkusu özellikle önem kazanmış oluyor.

Güzel Türkçemizin tutkunlarının sayıca artması önde gelen görev olarak önünde durmakta vatansever yurttaşların!

“Tarık Konal, “Bize, Dil Devrimi gibi olağanüstü bir kalıt (miras) bırakmış Bilge Devrimci Atatürk’e olan borcumuzun hiç değilse bir bölümünü Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca sözcükler yerine öz Türkçe sözcükler kullanarak ödemeyi neden düşünmüyoruz?” diye sormaktan yaşamı süresince hiç erinmedi.
(Kitap Arkası’ndan)

Bu kitabı edinin, edinmekle yetinmeyin!

Özümseyerek okuyun!

Okumakla da yetinmeyin!

Uygulayın!

Okuncayı okuyarak yılmaz bir Türkçe tutkununun yanı sıra ödünsüz bir Cumhuriyetçiyle tanışmış olacaksınız!

Okuncayı okuyarak Türkçe dağarcığınızı geliştirmiş olacaksınız!

Okuyarak güzel Türkçemizi yakından tanıyacağınız ve onunla ilgili bilmediğiniz pek çok yeni bilgiye erişmiş olacağınızın güvencesini duraksamaksızın verebilirim.

Tarık Konal’a bu duyarlı ürünü nedeniyle saygılarımı sunarken, okuncayı yazması için yüreklendirenler sıralamasında adıma yer verdiği için de teşekkürlerimi sunuyorum!

Onurlandım!

Ceyhun BALCI, 15.11.2014

(*) Bize öz Türkçe yaraşır, Tarık Konal, Kutlu Yayınevi, 2018.

Posted in

“Bize öz Türkçe yaraşır” için bir cevap

  1. ygogus Avatar

    Sayın Balcı,
    Cumhuriyetciyorum sayfalarında okuduğum “Bize öz Türkçe yaraşır” yazınızı beğeniyle okudum. Ben de sizinle aynı görüşteyim, Türkçemizi güzelleştirmeye çalışmalıyız. Ama her fırsatta bu çabanın önemini ve sınırlarını kısaca belirtmemiz, öz Türkçe yanlılarının sayısını artırması bakımından, yararlı olacaktır.
    Yıllarımızı bu uğurda harcamış da olsak birinci derecede Türk Dil Kurumu ve onun yayımladığı Türkçe Sözlük (TS), ikinci derecede Dil Derneği ve onun yayımları temel kaynak olarak kullanılmalıdır. Örneğin “güzel” sözcüğü TS ye göre Türkçe köklü bir sözcüktür, onun yerine geçecek yeni bir sözcük (yazınızda “iyemli”) uydurmak gereksizdir. TS nin dışına çıkarken birinci ve ikinci derece kaynaklara başvurmadan, biraz gelişigüzel davranmak faydadan çok zarar verebilir, öztürkçeleşme akımının karşıtlarını güçlendirir.
    Dilimize doğu ya da batı dillerinden geçen sözcükler yerine Türkçe kökenli sözcükler üretirken hem büyük özen göstermek, hem de sözcüğün kabul edilme olasılığını düşünmek zorundayız. Hece sayısının eski sözcüktekinden fazla olması, kabul görmesi ve yaygınlaşması olasılığını önemli ölçüde azaltmaktadır. “Kitap” için önerilen “okunca” yerine “okun”, “cahil” için önerilen “bilisiz” yerine “bilsiz” bu bakımdan üstündür. “Kampüs” sözcüğü yerine ODTÜ titizlikle “yerleşke” kullanmasına karşın çoğunluk üniversite ve belediyeler yabancı olanı kullanmaktadır. Başlangıçta “yerke” seçilse tutunma olasılığı artardı.
    Yerleşik “kitap”, “harf” gibi sözcükler yerine yeni sözcükler üretmek ve bunları yaygınlaştırmak zaman isteyen, hızlandırılması ise sosyal dirence ve toplumsal ayrışmalara yol açabilecek bir eylemdir. Öncelikli diğer iki eyleme çabalarımızı yoğunlaştırmamızı, bu konuda halka dönük yayımlarımızı çoğaltmamızı öneririm. Bunlardan birincisi Dil Devrimimizin mantığını ve büyük yararını açıklamaktır. Bence bunu üç temele dayandırmak yeterlidir: Halkımızın düşünce sistemine yeni kavramları, sözcüğün Türkçe olan kökünün çağrışımı ile kolayca kazandırabileceğiz, kültür düzeyi yükselecektir; köklerden eklerle türetme mantıklı düşünmeyi ve düşünmede esnekliği geliştirecektir; kökün Türkçe olması ismin hallerini, çekimini, okunuş ve yazılışını sorunsuz kılacaktır. Az eğitimli halk için değerli olan bu üç yararı önemsemek okumuş tabakamızı daha halkçı yapacaktır.
    Çabalarımızı yoğunlaştırmamız gerekli olan ikinci eylem, çevremizdeki dil kullanım yanlışlarını düzeltmektir. Bu ülkemizin büyük eksikliği olan toplum içi iletişimin zamanla güçlenmesi gibi çok önemli bir yan yarar da sağlayacaktır.
    Saygılarımla

ygogus için bir cevap yazın Cevabı iptal et