YUNAN SEÇİMLERİ VE GELİŞMELER
Yunan seçimlerinin sonuçları daha epeyce su kaldıracak gibi görünüyor. SYRIZA ve önderini etnikçi Demirtaş’la özdeşleştirme çabalarına gülümseyip geçmek en iyisi!
Olmayanlar üzerinden değil de gözlemlerden yola çıkarak yorum yapmak çok daha doğru olur.
Başbakan Çipras’ın ant içme töreni başlı başına önemli ipuçları içeriyor.
Diğer yandan, ant içme töreninin simgesel de olsa öğesi olan papazın fotoğraf karesinin dışında kalması en azından psikolojik etkiye sahip. Bilindiği gibi Yunanistan’ın kuzeyinde, bizim bildiğimiz adıyla Batı Trakya’da sayıları 150 bine varan Müslüman Yunan vatandaşı yaşıyor. On bir milyonu aşkın toplam nüfus içindeki oranları göz ardı edilebilir olsa da çoğulculuk gereği olan bu yeni uygulama Müslüman Yunan yurttaşlarının kapsanması ve onların da güveninin kazanılması bakımından son derece önemli ve olumlu bir gelişmedir. Yine, iyi bilinmektedir ki; Yunanistan nüfusunun azlığına karşın Ortodoks dünyasının önde gelen ülkelerindendir. Buna karşın, Çipras’ın devrim niteliğinde olduğu öne sürülen davranışı son derece yerindedir.
Yunanistan’daki bu görüntüye alkış tutanların Türkiye’de 90 yıldır bu durumun hiç olmazsa yürürlükte olduğunu göz ardı etmeleri de bir o kadar anlamlıdır. Hiç kuşkusuz, Diyanet ve dinin siyasete/gündelik yaşama karıştırılması önemli bir sorundur Türkiye için. Keşke bunlar olmasaydı! Ama, Atatürk’ün Cumhuriyet’i kurduktan hemen sonra 1924 başında (3 Mart) üçlü devrim yasasının çıkartılması ve ilerleyen yıllarda 5 Şubat’ta (1937) Laiklik ilkesinin anayasaya girişi gerçek anlamda devrime denk düşen bir uygulamadır.
Vatanlarındaki devrimlere sahip çıkmayanların Yunanistan seçimleri sonrasındaki devrimsel gelişmelere hayranlığı anlaşılabilir midir?
Ceyhun BALCI, 31.01.2015


Yorum bırakın