BİR HASTAM…

CEHALET
Saat öğleye doğru ilerlerken bir kadın hasta içeri adımını atar atmaz ve bana da neyiniz var sorusu fırsatı tanımaksızın artık kanıksadığım biçemle isteğini dile getirdi!

“Kolumun filmini istiyorum!”

Kolunun çıkık olduğunu söyleyen çıkıkçı kadın, hastanın omzunu yerine koymuş. Ama, emin olmak için de film çekilsen iyi olur demiş!
Deneyimlerim gereğince, bu tür hastalara aydınlatma yapmanın, film gerekmiyor demenin yararsızlığı konusunda ikilem içinde bile değilim.
Bakı sonrası, film isteğinde bulunup başlıyorum beklemeye!
Filmini görüp de omzunuz yerine gelmiş dediğimde hastanın yüzüne yansıyan mutluluk ifadesini görmeliydiniz.
Birkaç dakikalık zaman aralığına sığan bu deneyim bir şeyler düşündürmese olmazdı!
Her gün evden çıkıp yürüyüp/metroya ya da otobüse binip/işimize varıncaya dek tanıklık ettiğimiz sayısız cehalet örneğinden benim payına düşen bir başkasıydı.
Ülkeyi ve elbette dünyayı yönetenlerin cehaleti neden kutsadıklarını, neden başlarının üzerinde gezdirdiklerini bir kez daha anlamış olacaktım bu örnekle kim bilir kaçıncı kez!
Bilginin, bilimin ve bilenin aşağılandığı, yerden yere vurulduğu bir ortamda cahil kitlelerin bu manzara karşısında zevkin doruklarına ulaştığını biraz özenli olduğunuzda kolaylıkla fark edebilirsiniz!
Böyle bir toplumsal ortamda insanlığın gönençli olması, demokrasiyi çalıştırabilmesi olası mı?
Yanıt evetse sözü de yazıyı da bırakma görevi düşer bizlere!
Diğer seçenekse insanı, insanlaştırmak başka deyişle cehaleti alt etmek! Zor, ama olanaksız değil! Çaba, emek ve didinme gerektirdiği de kesin!
Ceyhun BALCI, 03.02.2015

Posted in

Yorum bırakın