Milli Takım Teknik Direktörlüğü’ne getirilen Lucescu’nun çığlığı : “Milli Takım’a oyuncu seçmek için maçlara gidiyorum. Türk futbolcuyu ara ki bulasın!”
Geçenlerde bir gazeteye haber olmuştu. Maça 9 yabancı, 2 yerli futbolcuyla çıkan takımlarımız var. Takımların bütçesi sıkıştıkça Türk futbolcu sayısı artıyor. Neredeyse ekonomik darlığa düşmelerini dilemek geliyor insanın içinden. Yerli takım söz konusu olunca Altınordu’yu anmadan geçmek haksızlık olur. Yüzde yüz yerli takım kurmanın olası olduğunu gösterdikleri için teşekkür etmeliyiz onlara. “İYİ VATANDAŞ, İYİ BİREY, İYİ FUTBOLCU!” şiarı son derece önemli.
Sporumuzun hallerinden elbette yönetenler sorumlu. Onları da önce utanmaya sonra bu durumu düzeltmeye çağırmak gerekiyor.
Medyanın sorumluluğu da az değil elbette.
Gece, gündüz futbol geyiğiyle zaman öldüren zaten kavga dövüşle bezeli gündelik yaşamımıza akıldışı yandaşlık dayatmasıyla yeni gerilimler taşımaktan başka işe yaramayan bu programların sporumuza beş paralık katkısı yok ne yazık ki!
Türkiye’de Türk futbolcu sıkıntısı yaşanırken Almanya’nın Türk futbolcu yetiştiren bir tarla işlevi görmesi de bir başka ilginç nottur.
Futbol dışı sporlara medya ilgisizliği de hıyanete varan boyuttadır.
Şu günlerde Tayvan’da UNIVERSİADE (Dünya Üniversiteler Olimpiyatları) yapılıyor. Bundan 12 yıl önce bu düzenlemeye İzmir’in ev sahipliği yaptığını hatırlayalım. Türk sporcular bu oyunlarda ülkemizi temsil ediyorlar.
Bırakalım televizyonlarımızın bu önemli spor olayından canlı yayın yapmasını. Söz edildiğini, sporcularımızın başarılarının haber edildiğini duyan var mı?
Üşenmedim!
UNIVERSIADE internet sitesine girdim.
Eskrimde Enver Yıldırım’ın kazandırdığı 2.lik son derece değerli
Üniversiteli gençlerimizin 3000 metre engelli kadınlar koşusunda altın ve bronzla çifte madalya aldığını, bir eskrimcimizin final oynayarak gümüş madalya kazanarak kürsünün ikinci basamağına çıktığını, okçularımızın ciddi başarılar elde ettiklerini gördüm. Tekvandocu gençlerimizin her renkten madalyalı ciddi başarıları var. Bir yüzücü kızımızın bronz madalya elde etmiş olduğunu sevinerek fark ettim. Özellikle, yüzme gibi öteden beri başarıya hasret kaldığımız daldaki bu madalyanın çok değerli olduğunu düşündüm. Saçma sapan, akıldan ve gerçeklikten yoksun futbol geyiklerine tomarla para yatıran medyamızın olimpiyata eşdeğer bu spor olayını görmezden gelmesi medyaya zaten azalmış olan saygımın daha da aşınması sonucunu doğurdu. Yazıktır, ayıptır, günahtır…

Yorum bırakın