XIX. yüzyıl sonunda yazılan senaryonun sahnelenmesi için Birinci Dünya (Paylaşım) Savaşı son derece elverişli bir fırsat sundu.

Sykes-Picot (GİZLİ) Antlaşması’nı tamamlayan Balfour Deklerasyonu’ndan 30 yıl sonra dünya İsrail devletiyle tanıştı.

Daha var olmadan önce bir proje olan İsrail varlığı süresince o projenin gerektirdiğince tutum aldı.

1967 Arap-İsrail savaşı sonrasında Mısır’ın Sina Yarımadası’nı, Suriye’nin Golan Tepeleri’ni ve Ürdün’ün Batı Şeria’sını işgal etti.

Yetmiş yıl boyunca yenilgiyle tanışmasına 1973’teki Yom Kippur Savaşı’nda ramak kaldı. Onda da yenilmek üzereyken varlığını borçlu olduğu emperyalizm İsrail’i Arapların elinden aldı.

Hemen her zaman saldırgan ve zalim oldu İsrail! İsrail halkı bir yana ama İsrail’i yönetenler hiç değişmez şekilde ileri karakol rolünün gereğini yerine getirmekte ikileme düşmediler.

İsrail’i savaşla yenemeyeceğini anlayan Araplar 1974’te petrol vanasını kapatarak dize getirdiyse de emperyalizmi bu etkili hamleyi sürdürmede başarılı olamayınca İsrail bölgenin ağası olmayı sürdürdü.

Bugün gelinen noktada zalim dünyanın İsrail’in 70. yaşını kutlamakta olduğunu söyleyebiliriz.

Planlama ve kurgu emperyalizmin başarısının ardındaki biricik etken olmayı sürdürüyor.

Emperyalizm İsrail’in 70. yaşını biri silahlı diğerleri silahsız olmak üzere 3 etkinlikle kutladı.

Elçiliğini Kudüs’e taşıyan Trump önderliğindeki ABD’nin kötü polisi oymnadığını geçtiğimiz haftalarda dehşet içinde izledik. Sopalı kutlama yakıştırması yanlış olmayacaktır!

embassy

Emperyalizmin Avrupa kanadı ise Eski Yunan’a öykünme alışkanlığını anımsadı İsrail’i kutlarken. Müzik ve Jimnastik (spor) Eski Yunan kültürünün önde gelen iki öğesidir.

Özenli izleyiciler farkındadır.

Duymayan ya da bilmeyenler için yineleyelim.

Dünyanın Fransa ve İspanya ile birlikte en önemli 3 bisiklet etkinliğinden birisi olan İtalya Bisiklet Turu bu yıl İsrail’den başladı. Mayıs başında 3 gün boyunca İsrail’de boy gösteren dünyanın seçkin bisikletçileri bu kutlamanın vitrin yüzleri oldular. Büyük turların, yapıldığı ülke dışından başlaması alışılmamış bir durum değil elbette. Ancak, bu gibi uygulamalar komşu ülkelerle sınırlanmışken tur başlangıcı için binlerce kilometre öteye gidilmesi eşi benzeri görülmüş bir tercih değil. Türkiye’de mantar tabancası patlasa kongre iptal ettiren batılının İsrail gibi şiddetin gündelik yaşamın olağan parçası olduğu bir ülkede seçkin sporcuları yarıştırmayı göze alması size de manidar gelmedi mi?

Giro-dItalia

Yönetenlerimizin terbiyemizi bozma potansiyeli gördüğü için katılmak bir yana izlememizin bile yasaklandığı Örovizyon Şarkı Yarışması’nda bu yılın birincisi İsrail oldu. Yarışma lobicileri İsrail’i unutmadı diyelim. İlginç bir not. Örovizyon İsrail’i 30. Kuruluş yıldönümünde de unutmamıştı.

Bu örnekler emperyalizmin iki yüzünü ortaya koyması bakımından anlamlı ve önemlidir!

Gereğinde ikilemsiz silaha davranabilen haydutluk bir yanda! Sporcu ve sanatsever yüz diğer yanda!

Seç, beğen, al türünden bir metaforu akla getirmemize yol açıyor…

Posted in

“YETMİŞİNCİ YILINDA İSRAİL” için bir cevap

haticeozcan2014 için bir cevap yazın Cevabı iptal et