Gürcistan’ın Batum kenti yanı başımızda. Farklı bir ülkenin kenti olmakla birlikte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tıpkı KKTC’ye gider gibi kimlikleriyle Batum’a geçebiliyorlar.
Sarp sınır kapısında düzenleme çalışmaları sürdüğü için geçişi çevresi metalle kaplanmış koridordan yapmak zorunda kaldık.
Gürcistan’ın özerk Acara bölgesinin başkenti de olan Batum’un çekici hale getirilmesi çabalarının bu kolaylıkta payı olsa gerektir diye düşünüyoruz.
Batum İlkçağ’da Pers İmparatorluğu döneminde Batis adıyla kurulmuş. Sırasıyla Pontos Krallığı ve Roma egemenliğine giren kent daha sonra Gürcistan Krallığı’nın olmuş. Moğol egemenliği dönemi de yaşayan Batum 1564’de Kanuni tarafından Osmanlı topraklarına katılmış.
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)’na dek Osmanlı toprağı olarak kalan Batum bu savaştan sonra Rus egemenliği altına girmiş. Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlı’ya geri verilen kent bu kez Mondros sonrasında Gürcistan’a ve ardından da Sovyetler Birliği’nin olmuş. Sovyetlerin tarihe karışması ile bağımsız Gürcistan sınırları içinde kalan Batum tarihinde yeni bir sayfa açılmış.
Batum Osmanlı döneminde Kars ve Ardahan’la birlikte ELVİYEİ SELÂSE (ÜÇ VİLAYET) adıyla anılan yönetsel yapının bir parçası olmuş.

Elviyei Selase
Gürcistan’ın özerk cumhuriyetlerinden Acara’nın bir kenti olarak Batum bu yeni dönemde farklı bir misyonla gelişmeye başlamış. Federal yapı nedeniyle Gürcistan bayrağına Acara özerk bölgesinin bayrağı da eşlik ediyor.


Gürcistan ve Acara bayrakları
Batum, Gürcistan-Türkiye sınırını çizerek Karadeniz’e dökülen Çoruh ırmağı deltasının oluşturduğu düzlükte kurulmuş. Batum verimli tarım alanlarındaki çay ve narenciye üretimiyle öne çıkıyor. Ancak, son zamanlarda kentte açılan çok sayıda kumarhane bu yolla da çekim merkezi olmakta olduğunu ortaya koyuyor. Hopa’dan bakıldığında kendisini gösteren gökdelenler Batum’un silüetini değiştirmiş bile.
Çoruh deltası
Kente yakın zamanda kazandırılan çok katlı yapıların yanı sıra Alfabe ve Chacha Kulesi gibi yapılara Piazza ve Avrupa Meydanları eklenmiş. Avrupa ülkesi olma iddiasındaki Gürcistan’ın Batum kentinde de bu durumun öne çıktığı algısı yaratıyor bu gibi yapı ve meydan düzenlemeleri.
Avrupalılık iddiasının ürünü sayılabilecek ve yapaylık da sergileyen düzenlemelere Ali ve Nino temalı yerel öğelerin eklenmesi de unutulmamış. Özellikle kıyı şeridi boyunca yapılmış düzenlemeler temiz ve düzenli bir kent izlenimi yaratıyor. Buna karşılık, arka sokaklara gidildikçe kentin geçmişi kendisini gösteriyor. Sovyet döneminden kalma sosyal konutlar günümüzde de barınak olmayı sürdürüyor Batumlulara.
Batum’da Sovyet dönemi sosyal konutları
Sarp sınır kapısından geçerek Gürcistan toprağına yürüyerek ayak basıyoruz.
Türkiye-Gürcistan sınırı oldukça hareketli. İki taraf da karşılıklı olarak sınırdan geçiş yapıyor anlaşıldığınca. Her iki ulus dışında Azeri, Rus ve Ukraynalı yoğunluğuna eklenen Avrupalıların varlığı dikkat çekici. Türkler Karadeniz turları kapsamında geçerken Batum’a; hatırı sayılır çoklukta Karadenizlinin Batum’daki kumarhane ve gece yaşamına katılma amacıyla Gürcistan’a geçtiği duyumunu alıyoruz. Gürcülerin Türkiye’ye geçme amacı ise çalışma ve alışveriş olarak öne çıkıyor. Edindiğimiz bilgiye göre çok sayıda Gürcü çay ve fındık toplama işinde çalışıyor mevsimlik olarak.
Batum 200 bin nüfuslu çok da kalabalık olmayan bir kent olmakla birlikte sınır şehri olması nedeniyle nüfusunun ötesinde bir hareketliliğe sahip. Özellikle güneşin batmasıyla birlikte kente egemen olan ışıltılı görünüm oldukça etkileyici.
Özellikle, çok uluslu otellerle birlikte kente ilişkin ikonik yapıların yer aldığı Batum Kordon’u iğne atsan yere düşmez dense yeri dedirtecek canlılıkta.
Kente hakim Anuria tepesine ulaşım sağlayan teleferiğe zaman ayrılırsa soluk kesici Batum manzarası izlenebilir.
Bir kaynakta Batum yeşilin, denizin, eğlencenin, pek çok lezzetin ve yanı başındaki dağların bileşkesi olarak tanımlanmış.
Sarp’tan Gürcistan’a girdikten sonra Batum’a ilerlerken Gonio Kalesi gösteriyor kendisini. I. yüzyılda Roma döneminde yapılmış olan kale Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de önemini korumuş. Aziz Mathias’ın mezarının burada olduğuna inanılıyor.
Gonio Kalesi
Kente Sarp sınır kapısı tarafından girişte baş aşağı lokanta dikkatimizi çekiyor.

Uzaktan da izlenen gökdelenler yaklaştıkça belirginleşen bir görünüm sunuyor.
Uzunluğu 7 km’ye varan Batum Bulvarı kentin eğlence ve spor alanlarıyla kafe ve lokantalarını barındıran bir çekim merkezi olarak düzenlenmiş.
Bulvarın merkezinde 1200 izleyici alabilen 1947 yapımı Yaz Tiyatrosu özgün mimarisiyle dikkat çekiyor.
Yaz Tiyatrosu
Gökdelen çokluğu arasında kaybolmayıp tersine kendisini gösteren Alfabe Kulesi 130 metre yükseklikte. DNA çifte sarmalına benzeyen kulede Gürcü alfabesinin 33 harfi yer alıyor. 2011’de yapımı tamamlanan kule uzun süre işletme sorunları nedeniyle ziyarete açılamamış. Kule geçen yıl ziyarete açılmış.
Alfabe Kulesi
Rıhtım yakınındaki XIX yüzyılda yapılma deniz feneri ve biraz ilerideki İzmir Saat Kulesi replikası da diğer görülmeye değer yerler. İzmir Saat Kulesi replikası milli Gürcü içkisi olan üzüm votkası/brendi Chacha adıyla anılıyor. Şu an için etkin olmasa da ilk açıldığında akşam saatlerinde belirli bir zaman aralığında çeşmelerinden Chacha akıtılarak çekim merkezi olması amaçlanmış.
Chacha Kulesi


Chacha Kulesi’nin esin kaynağı İzmir Saat Kulesi

Batum’da Sırasütunlar
Bölgedeki bir başka ilginç yapı Ali ve Nino Aşk Anıtı Gürcü mimar Tamar Kvesitadze’nin tasarımı. Farklı uluslardan iki kişinin ölümsüz aşkını simgeliyor. On dakikanızı ayırırsanız aşıkların kavuşmasına tanıklık edebilirsiniz.

Ali ve Nino (kinetik) Anıtı
Eski Batum’da Abashidze ve Gamshakurdia caddelerinin kesiştiği yerdeki Astronomik Kule gök cisimleri ile enlem ve boylamlara ilişkin bilgilendirme yapma özelliğine sahip.

Astronomik Kule
Batum’da turistlerin ilgisini çeken bir başka önemli mekân Piazza Meydanı. Otel, lokanta ve kafelerle çevrelenmiş olan meydan 6 dönümlük bir alana yerleşmiş.
Gürcistan her fırsatta Avrupalı olduğunu ileri süren bir ülke. Kentlerdeki meydan düzenlemeleriyle bu meydanlara konulan heykeller aracılığıyla da bu sav dışa vuruluyor. Avrupa Meydanı’na 2007’de konulan Prenses Medea Heykeli de Gürcistan’ın Avrupa ile olan bağlarına göndermede bulunuyor. Mitolojiye göre Argonotların önderi İason ve adamları Altın Post’u ele geçirmek için antik Yunan’dan Gürcistan’a gelmiş. Yine, mitolojiye göre Altın Post varsıllığı, görkemi ve iktidarı simgeliyor. Gürcistan Kralı’nın kızı Medea, İason’a aşık olur. İason’un altın postu ele geçirmesine Hipnoz yeteneğini kullanarak yardımcı olur. İason böylelikle Altın Post’u ejderhanın elinden alır. İason, Altın Post’la birlikte Medea ve kardeşini de beraberinde Antik Yunan’a götürür.

Avrupa Meydanı’nda Medea Anıtı
Batum Bulvarı’ndaki ilginç görünümlü yapı Nikâh Dairesi. Burada evliliğe adım atanların ayrıcalıklı olduğuna kuşku yok.
Yunus görünümlü Batum Nikâh Dairesi
Batum kutsal mekânlar bakımından da çeşitlilik yansıtan bir kent.
Osmanlı döneminde 1865’te yapılmış olan Aziz Nikola Yunan Ortodoks Kilisesi bunlardan birisi.
Aziz Nikola Kilisesi
XIX. yüzyıl eseri Orta Cami Sovyet dönemi boyunca kapalı kalmış. Doksanlı yıllarda yeniden ibadete açılmış.

Orta Cami
Katolik ve Ermeni kiliseleri kutsal mekânlara diğer örnekler olarak boy gösteriyor. Ermeni Kilisesi önünde ünlü ressam Ayvazovski tarafından dikilmiş bir manolya ağacı var.

Katolik Kilisesi


Batum Ermeni Kilisesi
Batum’da sanat etkinlikleri mekânlarının çokluğu dikkatimizden kaçmıyor.
1952 yapımı mimar Teplitsky tasarımı Neo Klasik mimarili Batum Devlet Drama Tiyatrosu bunlardan birisi. Tiyatronun önündeki havuzlu Neptün heykeli 2010’da Bologna’daki Giambologna havuzunun replikası olarak kazandırılmış kente.

Batum Drama Tiyatrosu

Poseydon Heykeli
Poseydon heykeliApollo Sineması ve Batum Sanat Merkezi de görkemli yapılarıyla boy gösteriyorlar.
Kent içindeki plajların halka açık ve buradan denize girmenin mümkün olduğunu ekleyelim.
Batum Sanat Merkezi
Batum’da görülmesi gereken yerler listesinde en başa Botanik Bahçesi yazılmalı. Batum’da geçirdiğiniz süre ne olursa olsun bir kaç saat ayırmalısınız buraya. Batum’un 9 km kuzeyindeki Yeşil Burun anlamına gelen Mtsvane Kontskhi’de 110 hektar alanda yer alan Botanik Bahçesi’nin yapımına 1912’de başlanmış. Beş binden fazla bitki türüne yaşam alanı olan bahçede dünyanın pek çok yerinden getirilmiş değişik bitkiler görmek olası. Farklı türde bitkileri yakından görme fırsatının yanı sıra göz alabildiğine uzanan yeşil alanda ruhunuzu dinlendireceğiniz kesin. Giriş ücretli. Dileyenlere rehberli yürüyüş turlarının yanı sıra elektrikli araçla yorulmadan gezme seçeneği de sunuluyor.

Batum Botanik Bahçesi
Bir günlük Batum serüvenimiz sona eriyor. Sarp sınır kapısı yoluyla Türkiye’ye, Artvin iline dönüyoruz. Yolu buralara düşenlerin bunca kolaylık sunulmuşken Batum’u görme fırsatını göz ardı etmemeleri önerilir.
Daha fazla Batum fotoğrafı için :
https://drive.google.com/drive/folders/1YaD1eZrtG566VCD_jGFgBWQRzL3Es1_k?ogsrc=32

Yorum bırakın