Milli Mücadele boyunca Yenigün gazetesini yayımlayan Yunus Nadi, savaş bitip de Cumhuriyet kurulunca 7 Mayıs 1924’ten başlayarak gazetesinin adını Atatürk’ün önerisiyle Cumhuriyet olarak değiştirdi. Günlük olarak yayımlanan Cumhuriyet adı üstünde Cumhuriyet’in koruyucusu, kollayıcısı oldu. Elbette, her gazetenin görevi değildi bu. Cumhuriyet’i koruma, kollama ve Devrimler’i kökleştirme Cumhuriyet’in olmazsa olmaz görevi ve hatta varlık gerekçesi oldu.

Özlenen Cumhuriyet manşetindeki bu yalın gerçeği her gün yazan, haykıran Cumhuriyet’tir!
Türkiye’de yaşanan savrulmalar doğal olarak Cumhuriyet’i de bire bir etkiledi.
İlki 12 Mart 1971’de yaşandı. Dönemin özel koşullarında yaşanan alt üst oluş atlatıldı. Cumhuriyet varlık nedeninin kendisine verdiği görevi sürdürdü.
İkinci sarsıntının tarihi 1991’di. Cumhuriyet’teki işgal okurun yerinde ve kararlı tepkisiyle püskürtüldü.
Birkaç yıl önceki işgal de son derece özel koşullar altında gerçekleşti. Ülkenin yargısının, askerinin, polisinin teslim alındığı süreçte Cumhuriyet gibi bir çatlak sese yer yoktu. Ergenekon tertibiyle hırpalanan, son dönemdeki önderi İlhan Selçuk’u yitiren Cumhuriyet dalgalı sularda bir oraya bir buraya yol alan tekne gibiydi. Cumhuriyet’i kuran parti de teslim alınmışken Cumhuriyet’in teslim alınması çok daha gerekli ve olasıydı.
Akıl almaz olaylar yaşandı son 3 yılda Cumhuriyet’te. Geçmişi ve kökleriyle ulu çınara eşdeğer sağlamlıktaki Cumhuriyet bu özelliklerinden yararlanılarak dönüştürüldü. Kemalist çizgi terk edilirken, neoliberal çizgi izlenir oldu. Batıcılık, Avrupacılık ve yerine göre Amerikancılık yapılmasında sakınca görülmedi. Sınırlar öylesine zorlandı ki; son CB seçimlerinde Abdullah Gül’ün adaylığı için bile destekçi olmakta sakınca görülmedi.
Son sarsıntı iki başlıkta ele alınabilir.
Birincisi, neoliberal Batıcı çizginin gazeteye yerleştirilmesi sürecidir. Cumhuriyet’in tarihine, misyonuna ve köklerine ve eşyanın doğasına aykırı bu durum hiç kuşkusuz etik değildi. Ama, gazeteyi ele geçirip gazetenin okurlarının en azından bir bölümünü yedeklerine almakta sakınca görmeyenlerin etik kaygısı olamazdı.
İkinci olarak, o denli kararlıydılar ki bu eylemde etikten yoksunluğa yasadışılık eklemekte sakınca görmediler. Cumhuriyet gazetesinin yönetsel organı olan Cumhuriyet Vakfı seçimlerinde usulsüzlük yaptılar. Çünkü, yapacakları darbeyle vakıf yönetimini ele geçirmeleri ancak bu düzenbazlıkla mümkündü.
Düzenbazlıkla vakıf yönetimi dışında bırakılan Alev Coşkun, Mustafa Pamukoğlu,, Şevket Tokuş ve Mustafa Balbay’ın konuyu yargıya taşımasıyla oyun bozuldu. Yargı süreci uzun sürse de sonuç olumlu oldu. Vakıf yönetimini ele geçirme süreci sonlandı.
Cumhuriyet, birkaç gündür tarihine, köklerine ve varlık nedenine uygun yörüngeye dönme doğrultusunda adımlar atmakta.
Kemalizm’in önce siyasette onunla eş zamanlı olarak basında yedek lastiğe dönüştürülmesi sürecinin sonlandırılması bakımından son derece önemli ve Kemalistler açısından zafere eşdeğer bu gelişme iyi okunmalı.
Düzenbazlıkla Cumhuriyet’i ele geçirenlerin hızla gazeteden uzaklaş(tırıl)dığı bugünlerde bu tiplerin giderayak boş durmadıkları anlaşılıyor sosyal medyadaki söylentilerden.
Kimi saf ve iyi niyetli Atatürkçülerin Cumhuriyet’in AKP’lilerce ele geçirildiği yalanına inandırılmaya çalışıldığı şaşırtıyla görülüyor. Cumhuriyet yola kaldığı yerden devam edecekse de; Cumhuriyetçi ve Atatürkçülere düşen görevin bitmediği anlaşılıyor.
Gerçeklerle bağdaşmayan, yalana dayanan söylentiyle mücadele etmek gerekiyor.
Sol maskeli düzenbazlığın başı sıkıştığında başvurduğu “AKP’lilik ve RTE yandaşlığı” iftirası karşısında uyanık olunmalı, bu sefil anlayışla görüldüğü ve rastlandığı her yerde mücadele edilmeli!
Cumhuriyet’i ele geçirme hevesleri kursaklarında kalan sol maskeli düzenbazların yanıtlaması gereken bir soru var!
Aşağıda Cumhuriyet Vakfı’nın yeni yönetimini oluşturan adlar yer alıyor. Hangileri AKP’lidir? Soru açık ve net! Yanıtlarınız bekleniyor. Yanıtınız yoksa üzerinize yapıştırılacak etikette kaçınılmaz olarak “MÜFTERİ” yazacak!

Cumhuriyet Vakfı’nın yeni döneme ilişkin açıklaması için:

Yorum bırakın