Yaşamımız torbayla özdeşleşti. Biri diğerine benzeyen, benzemeyen ne kadar tasarı varsa aynı torbaya konup yasalaştırılıyor. Sağlıkta şiddeti önleme amaçlı yasanın yanında ticarete ilişkin bir başkası, onun da yanında FETÖ yandaşlarına kamu görevi yasağı getiren bir diğeri.
Bileşik kaplar yasası gereğince yasamaya diğer alanlar da eşlik ediyor.
Siyasi ortamın da vazgeçilmezi oldu torba anlayışı.
Eline kâğıdı kalemi alan aritmetiğe vuruyor kendini. Benim oyum bu, şunu ve ötekini de eklersem oyum artırırım diyerek siyasette başarı arayanlar eksik olmuyor ortamdan.
Derinleşmekten kaçınan, sığ ve bulanık sularda balık avlayanların sahiplendiği bir yöntem olup çıktı bu yaklaşım!
Siyasette işbirliklerine, ittifaklara elbette yer yok değil!
Ama, ilkeli olunmak koşuluyla.
Ülkeyi kuranla yıkmaya çalışanın bir araya getirilmek istendiği ortaklıklar ne kadar çabalasınız da kâğıt üstündeki beklentileri karşılamaz. Gelen oylar kaçan oylar sonucunu doğurur. İkiyle biri toplayıp 3 etmediğini görür, yerinizde saymayı sürdürürsünüz!
Birkaç örnekle açalım!
Son haftalarda tanık olduk.
Ülkenin kurucu, yıkıcı ve ümmetçi partisini bir araya getiren Andımız karşıtlığı dayanışması ülkede nasıl bir tepkiye yol açtı?
Eskişehirspor taraftarı bir maçın başlama vuruşuyla birlikte Andımız’ı okudu!
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1124570/Eskisehir_de__Andimiz__coskusu.html
Kayserispor taraftarı 29 Ekim’de Anıt Kabir’de Ata’nın huzuruna çıkartma yaptı. Hep bir ağızdan Andımız okundu.
Son haber Antalya’dan! Öğretmeninin Atatürk’e saygısızlık yapmasını içine sindiremeyen İmam Hatip öğrencisi okulu terk ediyor Öğrenci velisi Ata’yı sevmek zorunda olmayan ama saygısını eksik etmemesi gereken densiz öğretmenden yakınmacı oluyor.
Umutsuzluğu yaşam biçimi haline getiren kimi pusulası şaşmış aydınlarımıza nispet yapan bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir. Bu örnekleri ortaya koyanların ortalama yurttaşlar olmaları ayrıca değinmeye değer bir durum olsa gerek.
Bu örneklerden ülkede yaşayan tüm yurttaşların yanı sıra özellikle de siyasetin ders çıkartması gereği tartışılmazdır.
Sınırlı sayıdaki örneklerle yansıtılan davranışların ortak noktası Türkiye’yi var eden değerlere, kişilere ve kurumlara bağlılıktır. Bu bağlılığın belirli bir siyasi düşünceyle özdeşleştirilmesi ilk bakışta doğru gibi gözükse de akılcı ve gerçekçi değildir.
Andımız karşıtlığıyla bir araya gelen ümmetçi ve etnikçi partilere bu önemli olaya sessiz kalarak katılmış olan kurucu parti adı konulmamış bir koalisyona katılmıştır. Bu ve benzeri davranışlar unutmakla engelli belleklere güvenilerek sergilenebilir. Pek çok şeyi unutan ya da unutur görünen insanlarımızın bu önemli konuda hiçbir zorlama ve güdülemeye dayanmayan eylemleriyle varlık nedenlerimizi göz ardı etmek gibi bir eğilimlerinin olmadığı, olmayacağı kavranmalıdır!
Özellikle de siyaset yapanlarca…

Yorum bırakın