Suudi Arabistan petrol zenginliğiyle bilinen bir Arap ülkesi. Bunun da ötesinde emperyalizme bağlılığı; onun bir dediğini iki etmemesiyle tanınıyor. Öyle ki, bir İsrail dostu olarak hiç gerekmediği halde silahlanma yoluyla da emperyalistlerin küpünü cömertçe dolduruyor.

latuff-yemen
Arap Baharı’nı anıtlaştırıp olur olmaz her yere dikenler sıra Arap Yarımadası’na gelince ilerlemeden, demokratikleşmeden, monarşiyi yaşamımızdan çıkarmaktan söz etmek istemiyorlar. Suriye’de zalim Esat metaforu yaratıp oluk oluk kan akıtanlar çağımızın en kanlı diktatörlüğü Suudi Arabistan’a toz kondurmaya kıyamıyorlar.

Suudi Arabistan zalim ve acımasız tutumunu geçtiğimiz aylarda ülkemizde sergilediği Kaşıkçı cinayeti ile bir kez daha sergiledi. Diplomatik ayrıcalık ve dokunulmazlık koruması altında insanım diyeni ürpertecek bir cinayete tanıklık edildi.

Oysa, bu cinayetin binlerce kat acımasızı vicdansızca hem de Arap Yarımadası’nda Suudi Arabistan’ın komşusu Yemen’de hemen her gün sergileniyor. Bırakınız tepkiyi bundan haberdarlık ve farkındalık söz konusu mu?

Suudi-Yemen gerginliği zalim Suudların silah ve bomba kullanımıyla hemen her gün can alıyor. Bu yetmemiş gibi Suudi Arabistan Yemen’e abluka uyguluyor. Bu ablukanın gündelik yaşama yansıması ise gıda kıtlığıdır. Açlık ve kıtlık dendiğinde ise başta yoksullar olmak üzere sivil halkı akla getirmeyi gerektiriyor. Bu insanlık dramında çocuklara ayrı bir parantez açmak ise kaçınılmaz.

Arap dünyasının en yoksul ülkesi olan Yemen bölgede bugüne dek yaşanmış en acıklı insanlık dramıyla karşı karşıyadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre 14 milyon Yemenli açlıkla baş başadır. Bu insanlık dramında ABD destekli Suudi Arabistan ve diğer körfez şeyhliklerinin rolü ve etkisi göz ardı edilemeyecek denli açıktır.

İlginç bir başka bilgi! ABD, havada yakıt ikmali yapabilen savaş uçaklarının Suudi Arabistan’a satılmaması kararı alacakmış. Ne olumlu haber diye düşünülebilir ilk bakışta. Bu karar Suudların Yemen’e hava saldırılarını ne denli etkiler? Unutulmasın ki; Suudi Arabistan ve Yemen komşudur. Bölgenin coğrafyası geniş olsa da komşuluk söz konusudur. Dolayısı ile sorun kimi savaş araç, gereçlerinin satışında kısıtlamaya gidilmesinden çok bu saldırganlığı özendiren tutumla ilgilidir.

Yemen’deki savaşın başından bu yana 85 bin çocuğun doğrudan bombalarla ya da dolaylı olarak açlık sonucu yaşamını yitirdiği bilgisi pek çok kişinin dilinin tutulmasına yetip de artacak türdendir.

Yemen’deki mezhep farklılıklarına dayalı çelişkileri İran’a karşı ambargo ve kuşatma siyasetinde Suudi Arabistan ve Emirlikler aracılığıyla kullanan ABD bir yandan bu amacına erişirken diğer yandan da Suudi Arabistan’ın silah gereksinimini diri tutarak ikincil kazanç sağlamaktadır.

Suudi Arabistan’ın İstanbul’un göbeğinde gerçekleştirdiği gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini en ince ayrıntısına kadar duymayan, öğrenmeyen neredeyse kalmadı. Suudi Arabistan’ın yanı başında yarattığı insanlık trajedisiyle 100 bine yakın çocuğun yaşamdan kopmasını iletişim ve ulaşım devrimleriyle küçülerek büyükçe bir köye dönüşen dünyada kaç kişi biliyor?

Sözün özü!

Emperyalizm savaştırır!

Emperyalizm sivil, kadın, çocuk demeden ölümlere seyirci kalır!

Yeter ki, kasası dolsun!

Yeter ki müşterisi çoğalsın!

Emperyalizm yeryüzünde kendi işine yarayacak her ne kadar farklılık ve kendince çelişki olarak gördüğü durum varsa kullanmaktan çekinmez.

Yeri geldiğinde Türkiye’de ve uygun gördüğü başka bir ülkede darbe yaptıran da; PYD, YPG ve PKK adı altında varlık gösteren eli kanlı katilleri besleyip, büyüten, palazlandıran da, açık toplum adı altında demokrasi pazarlamacılığı yapan maskelileri ortama süren de emperyalizmdir.

İnsanlık gösterisi yapıp akılları çelmek de yeri geldiğinde elinde silahla kadın, çocuk demeden katliam yapmak da emperyalizmin sergilediği sıradan davranışlardır.

Uyanık olunmalı!

Emperyalizme geçit verilmemeli!

İnsanlığı öldürmemek, çocukları yaşatmak için!

Bağlantıdaki yazı bu yazıya maya oldu!

https://www.counterpunch.org/2018/12/06/yemen-85000-dead-kids/

Posted in

Yorum bırakın