Son zamanlarda alınan en iyi haberdir.

Hele bir de Trump kaynaklıysa!

Neredeyse sevinmeyi unuttuk!

Öncelikle doyasıya sevinelim!

Haber üzerine söylenti de türlü türlü!

Öncelikle bu haberin doğru olabileceğine inanmıyor pek çok kişi!

Doğruysa bile altından nasıl bir Çapanoğlu çıkacağına ilişkin fanteziler de gırla gidiyor!

Özetlemek gerekirse sevinmeyi özlemekle birlikte unutmuşuz! Hatta, sevinmek istemiyoruz! Bu tuhaf durumun ortaya çıkışından ağır toplumsal depresyon ve dayanaksızca pompalanan aydın karamsarlığı öncelikle sorumludur! Gerçeklere yüz çevirmek yerine karamsarlığı ve olumsuzluğu rehber edinen aydın karamsarlığından söz ediyorum!

Bir de değişen dünya dengelerinin ve kendisini gösteren yeni durumun ısrarla anlaşılmak istenmemesini ekleyelim!

Türkiye emperyalizmin dünya ve bölge kurgusuna katılmakla ve kendisini kaptırmakla büyük hataya düştü. Bu bağlamda günahkâr olduğumuz kuşkusuzdur.

Bölgemizde Irak’la başlayan ve Arap Baharı palavrası adı altında Suriye’de sürdürülmek istenen domino etkisi kesintiye uğramıştır. Bu kesintide bölge ülkelerinin tutum değişikliğinin yaşamsal etkisi yadsınamaz!

Özellikle Türkiye’nin emperyalizme teşne olmaktan vazgeçerek yüzünü bölgeye ve bölge ülkelerine dönmesi önemsenmelidir. Bu noktada çıkartılan karşıt sesleri işitir gibiyim!

Saygıyla karşılarım! Ancak, ne demek istediğimi anlatabilmeyi de sürdürmek isterim!

Suriye denkleminde çözümün emperyalizm yararına değil de ülkemiz, Suriye ve elbette bölgemiz yararına değişiklik göstermiş olması ABD’nin Suriye’de havlu atmış olmasında önde gelen gerekçedir. Bölge ülkelerinin birlikte davranmaya başlamış olması son derece önemli bir gelişme olmuştur. İnisiyatif bu andan başlayarak bölge geçmiştir.

Rusya-Türkiye-İran-Irak’ın Suriye konusunda bir araya gelmiş olmaları ve bu birlikteliği kısa sayılmayacak süredir sürdürüyor olmaları son derece önemli bir adım olmuştur. Suriye’nin kundaklanmasından vazgeçilmiş olması bile başlı başına olumlu bir gelişme sayılmalıdır.

astana

Bugün olumlu olarak değerlendirdiğimiz bölgesel işbirliğinin şifrelerini Cumhuriyet’in kuruluşunu izleyen yıllarda aramak hiç de düş ürünü bir işe girişmek sayılmaz.

Örneğin Sadabad Paktı! 1937’de Türkiye-Afganistan-İran ve Irak arasında başlatılan işbirliğinin adıdır bir bakıma bu pakt! Bölgede, özellikle İran-Türkiye-Irak’ta sınır tanımaksızın artış gösteren Kürt isyanları bu paktın oluşumunda önemli özendirici olmuştur. Böylelikle, bölge ülkeleri ortak tehlike karşısında birleşme ve dayanışma içinde olma gereğini imza altına almışlardır. Adını imza töreninin yapıldığı İran’daki Sadabad Sarayı’ndan almıştır.

pakt

Atatürk Cumhuriyeti dış politikasında paktların yaşamsal önemde olduğunu unutulmamalıdır. Benzer şekilde 1934’de Türkiye’ye eklenen Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın 1934’te oluşturduğu Balkan Paktı kurulmuştur.

Entente_balkanique_(timbre_roumain)

Kısaca anlatmak gerekirse parolası bölgesel antiemperyalist duruş olan bu dış politika anlayışının işareti pakttır.

Ülkemizi yönetenlerin Cumhuriyet karşıtlığı tartışılmazdır!

Ama, aradan geçen bunca yıldan sonra hem ülkemizi yönetenlerin iktidar sorununa hem de ülkemizin varlık ve dirlik sorununa çarenin Atatürk Cumhuriyeti kaynaklı olması ironik bir durum olsa gerektir.

İstediğiniz kadar Cumhuriyet karşıtlığından haz duyun!

Yaşam sizi Cumhuriyet’e ve deneyimlerine başvurmaya zorunlu kılar.

Şu anda yaşanan budur!

ABD’nin Suriye’den ve bölgeden çıkacak olmasına üzülmek değil sevinmek gerekir!

Bir kötü haber de hem ülke içinde hem de bölgede ayrılıkçı Kürt hareketi kaynaklı siyasetten medet umanlara gelsin!

Bölücülük tutunacağı önemli bir dalı yitirmiştir.

Kökünün kurutulması kolaylaşacaktır!

Posted in

“ABD SURİYE’DEN ÇEKİLİR Mİ?” için bir cevap

  1. hzekisungur Avatar
    hzekisungur

    DİP NOT -27


    ABD Başkanı ve TC Cumhurbaşkanı telefonda görüşüyor. ABD başkanı soruyor ‘…Buradan siz DEAŞ’ı (IŞİD) temizler misiniz?’ TC Cumhurbaşkanı cevap veriyor. “…Biz temizledik, bundan sonra da temizleriz…”
    ABD Başkanı açıklama yapıyor “ABD askerlerini Suriye’den çekme kararı aldı…” 3 N soruluyor. Neden, Ne zaman, Ne kadar sürede? Nedenin cevabı kısa ve net “İŞİD yenildi, artık başkaları uğraşsın.” Ne zaman açık olmamakla beraber anlaşılan “Hemen.” Ne kadar sürede ye verilen cevap ise açık ve net değil, birkaç aydan üç beş aya kadar.
    Fırat’ın doğusuna yapacağı harekat için gün sayan Türkiye bölgeden ABD askerinin çekileceği açıklaması bir taşla üç kuş vuruyor.
    İlk kuş Erdoğan’ın popülerliği tavan yapmanın yanında vurdu mu oturtan konumuna yükseliyor. İkinci kuş yapılacak harekatta ABD askeri ile karşılaşma riski ortadan kalkıyor. Üçüncü kuş ABD nin kararı uygulama ve geçiş safhasına kadar Fırat’ın doğusuna yapılacak harekat erteleniyor ve Erdoğan’a ansızın gelebiliriz kullanma kozunu değerlendirme fırsatını uzatıyor.
    Peki, bunlar olurken havada uçan ve leş yiyici diğer kuşlar ne olacak…?
    Bölgede sadece ABD yok. Rusya, İran, Fransa, İngiltere’nin üsleri ve askerleri orada duruyor. ABD nin boşalttığı alanı kim nasıl dolduracak? ABD nin çekileceği alanda PKK, PYD ve diğer örgütler hakim. ABD bunları yanında götürmeyeceğine göre bonus olarak bize mi bırakacak? Yani al ne halin varsa gör hesabı mı var? PKK senin düşmanın benim dostum der elindeki İŞİD esirlerini safına katar veya serbest bırakırsa başa dönülmenin hesabını kim verecek? Rusya ve Esad aynı cephede iken ABD bu cepheye Suriyeyi teslim eder mi? Rusya ile ABD anlaşması ile Esad tekrar Suriye’de egemen güç haline gelirse Türkiye’nin elinde ne koz kalacaktır? Şehitlerden başka. Bitti denilen BOP planı tekrar gündeme gelir ve Türkiye ye rağmen Suriye’de kurulacak bir Kürt eyaleti, Irak Kürdistanı ile birleşir ve Türkiye’ye göz kırpar mı?
    Kısaca bu konu öyle telefonda konuşup ben gidiyorum, hadi eyvallah, sen gel, ne halin varsa gör denilecek kadar basit değil. İnce politikalar gerektiriyor, derin stratejik düşünceler ve planlamalar gerektiriyor.
    Görünen o ki şu anda bunların hiç biri gündem de değil yapılan hesap seçim öncesi “ vurdum mu oturturum ve bir gece ansızın gelebiliriz” ile gündemi meşgul etmek. Sonrası mı Allah kerim. 21.12.2018

Yorum bırakın