Cani, insafsız, insanlık düşmanı, sayın sayabildiğinizce. Böylesi durumlarda uygun sıfat arayışı öne geçer.

Duygular kabardığı içindir. Duyguların öne geçmesine gerçeklere körlük eşlik eder çoğunlukla. Yeni Zelanda’da pek çoğumuzu dehşete düşüren bu toplu cinayet olgusu ne ilktir ne de son olacaktır. Etnik, dinsel ve mezhepsel gerekçeli düşmanlıkların her geçen gün yükselmekte olduğu hepimizce bilinen bir durum. Bu durum için pek çok açıklama yapılabilse de altta yatan asıl ve önemli gerekçenin emperyalizm olduğunu görmezden gelmemek gerekir. Zelanda canisiyle ilgili pek çok çözümleme yapılmaya başlandı bile. Geçmişi, eğilimleri nereye gittiğine varıncaya dek sayısız öğe önümüze konuyor.

Çoğu zaman olduğu gibi bir önemli nokta göz ardı edilecektir. Yeni Zelanda canisinin bizlerin arasından çıktığı çok da üzerinde durulmayan can sıkıcı gerçektir. Böyle birinin ete kemiğe bürünüp aramıza karışmasında dünyalılar olarak her birimizin sorumluluğu vardır.

Tarihi pek çok dersle dolu insanlığın bu bağlamdaki başarısızlığı görmezden gelinemeyecek denli büyüktür. Türklere ve Türkiye’ye yönelik nefreti açığa çıkan Yeni Zelanda canisinin bundan 100 yıldır önce söylenmiş şu soylu sözleri duymamış olması, duyduysa da özümseyip rehber edinmemiş olması üzerinde durulması gereken önemli noktadır.

ataçanakkale

C-PN7IHXsAEcHsl

Emperyalizm dünyayı, insanları ve ülkeleri kendi çıkarına uyacak şekilde bölüp parçalarken; biz insanların odaklanması gereken noktayı başarıyla gözlerden kaçırabiliyor.

Büyük insanlık hiç olmazsa bundan böyle bu tuzağa düşmekten uzak durmalı!

Ülkemizi, dünyamızı ve insanlığı esenliğe çıkartacak duruş antiemperyalizmdir. Bu duruş insan çoğunluğunca benimsendiğinde canilerin, dehşet saçanların ve akla gelebilecek her türlü kötü sıfatlının hızla tükeneceğinden kuşku duymayalım!

Yeni Zelanda kurbanlarının yasını tutarken gerçekleri göz ardı etmeyelim…

Posted in

Yorum bırakın