19 Mayıs’ın ve onun işaret fişeği İlk Kurşun’un 100. Yıldönümünü coşkuyla kutluyor, bu uğurda kanını döken canını verenleri saygıyla anıyoruz.
Yüzüncü yıl yalnız bizler için değil karşımızda duranlar için de söz konusu!
Bu takımın Türkiye’nin başkenti Ankara’da 100. Yıl yaldızlı bir etkinlik düzenlendiğini basından öğreniyoruz. Yüz yıl öncesinin saflaşmasının bugün de sürdüğünü böylelikle öğrenmiş oluyoruz.

Sözü uzatmadan afişi incelemenizi diliyorum!
19 Mayıs’ın 100. Yılı ülkemizin varlığının simgesidir. Koşullar ne olursa olsun, hıyanet ne düzeye varırsa varsın Türkiye vardır. Var olmayı sürdürecektir. İleriye dönük umutlarımız da hiçbir zaman solmayacaktır.
Ankara’da Pontus palavrası üzerinden canlandırılmaya çalışılan sözde SOYKIRIM ise sıradan bir gaftan öte hıyanete hizmet eden anlayışın ürünüdür.
Dünyanın hiçbir yerinde bir ülkenin varlığını ve sınırlarını tartışmaya açan ne bir söylem ne de bir etkinlik gerçekleştirilemez. Hiçbir ülke kendi bacağına kurşun sıkmaz. Bu akıldışı tutuma demokrasi ve özgürlük kapsamında haklılık kazandırılamaz.
Yine basından bu yazıya konu olan hıyanet toplantısına izin verilmediğini öğreniyoruz.
https://odatv.com/pontus-toplantisina-izin-cikmadi-16051949.html
Yerinde ve doğru bir karardır. Kararı alanları duyarlılıkları ve dakiklikleri nedeniyle kutlamak gerekir.
Yetkililerin bundan sonra atacakları adım çok önemlidir!
Toplantıda adı geçen kişi ve kurumları soruşturup kovuşturarak onlara “mağduriyet” kisvesi giydirecekler midir? Bu yapıldığı anda bu toplantıya ilişkin yararlı tartışmaların önü kesilmiş, hıyanete eşdeğer girişime haklılık kazandırılmış olacaktır. Dolayısı ile pek çoğumuzun bu ve benzeri girişimleri eleştirmesinin önüne geçilmiş olacaktır.
Bekleyip göreceğiz!
Diğer yandan, Pontus hıyanetinin altında adları yazılı olanlara da bir çift söz söylemeden geçmeyelim!
Fikret Başkaya Cumhuriyet, Türkiye ve Atatürk düşmanlığı tescilli birisidir. Kendisinden bekleneni yerine getirmiştir. Diğerlerini tanımamakla birlikte böyle bir toplantıya adlarını koyarak hangi yolun yolcusu olduklarını kamuya açıkça duyurmuşlardır.
Bir de bu toplantıya mekân sağlayan SES sendikası var!
Ayrılıkçı ve etnikçi tutumu pek çok kez kanıtlanmış, sendikal etkinliklerinden çok siyasi tercihleriyle tanınmış sözde sendikadır. Güneş görmüş kar gibi erimesine karşın kuyruğu dik tutarak kendince dik duruş sergilemeyi hüner bilmektedir. Varlığını borçlu olduğu topraklarla ilintisi görünüşten öte değildir…

Yorum bırakın