Küresel salgınla bozulan morallerimizi bozan başka olayları da hemen her gün yaşıyoruz!

Bugün de o günlerden birisi olarak geçti tarihe!

Akdeniz’de tatbikat yapan AB silahlı güçleri Türk bayraklı ticaret gemisini durdurarak sözcüğün tam anlamıyla saygısızlığın ve sınırtanımazlığın varabileceği noktayı göstermiş oldu.

İşin uzmanlarına bakılırsa bu yaşanan olay Cumhuriyet tarihinin karanlık sayfalarından birisi olmaya adaydır. Bu durumu irdelemeyi uzmanlarına bırakmak en iyisi!

Türkiye tarafındaki dağınıklığa ve iş bilmezliğe değinmekse kaçınılmaz.

Pek çok ortamda iş bağlamından kopartılarak Yunan kaptan, Alman gemisi üzerinden hedefe konuluyor. Böylece asıl görülmesi gereken eksiklik ve hata örtülmüş oluyor.

Kolaycılık sayılmazsa eğer yaşanana neden olan birikimi yakında arayacağım!

Önce son 18 yıla bakmalı!

Bu zaman aralığında mutlak iktidar içte demir yumruk kullanırken ve yine iç kamuoyu önünde dışa efelenirken Ege’deki onlarca ada, adacık ve kayalığı Yunan’a armağan etmiş durumda. Anlaşılır şekilde söylemek gerekirse yeri göğü titreten güçlü iktidarımız bu konuda süt dökmüş kediden de kötü durumda.

Bir de birkaç hafta önceye bakalım!

Faiz baskısı uygulayan finans kapital karşısında umarsız kalan güçlü iktidarımızın tek kişisi kendisini ve elbette koltuğunu kurtarmak uğruna Merkez Bankası döviz birikiminin eksilere düştüğünü sağır sultanın bile duyacağı şekilde açıklamadı mı?

Bir yanda iktidarı boyunca topraklarına sahip çıkmamış diğer yanda da Merkez Bankası’nın yürekler acısı durumda olduğunu söylemekte sakınca görmeyen bir yönetim.

Uzmanı olmasam da uluslararası ilişkilerin duyarlı dengelere bağlı olduğunu sayısız yaşanmışlıkla öğrendim.

Zayıflığını ve kırılganlığını açık etmekte sakınca görmeyen bir ülkenin Libya’ya giden sivil gemisinin başına gelene şaşırmamak gerekir. Hiç kuşkusuz kışkırtma söz konusudur!

Ama, kışkırtma kadar başımıza gelenin sorumlusunun yine biz olduğumuz, daha doğrusu kabul edilemez hatalarımız olduğu kesindir.

Alman gemisinde Yunan kaptan masallarını dinleyene kadar aynaya bakmak gerekmez mi?

Yüz yıl önce üstesinden geldiğimiz emperyalizm bugün her yakaladığı fırsatta o günlerin öcünü almaya çalışıyor desek yanılır mıyız?

Ceyhun Balcı, 23.11.2020

Posted in ,

Yorum bırakın