Bilenler için değil ama bilmeyenler için altını çizmeliyim! Fikri Sağlar’la yaşamımın hiçbir döneminde düşündeş olmadım. Tersine, Sağlar’ın pek çok konudaki duruşu tepkimi çekmiştir.

Denebilir ki, sırası mıydı? Yargının bunca sorunu arasında türbanlı yargıç dert edilecek ayrıntı mıydı? Ben de aşağı yukarı bu görüşteyim.

Ancak, vurgulamak istediğim konu başka!

Fikri Sağlar gündemle uzaktan yakından ilintili olmayan, hiç akla getirilmesi gerekmeyen bir tartışmanın fitilini ateşlemiş olabilir.

Diğer yandan ise bir düşüncesinin ötesinde duygusunu paylaşmıştır bu yolla! Her türlü eleştiride bulunabilirsin. Çılgınlıkla, densizlikle ya da düşüncesizlikle de suçlayabilirsin! Ama, bu açıklamayı suç kapsamına almak da neyin nesidir?

Fikri Sağlar’ın geçmişteki sayısız yanlışından yola çıkarak, bir tür “ben senin babanı da sevmezdim” türünden yaklaşım da bu önemli gelişmeye ilgisiz kalmak da aklıma yatmıyor

Bundan 10-15 yıl önce birilerinin “ben bu yargıya güvenmiyorum” demesini ne çabuk unuttuk. O sözler bile olgunlukla karşılanmıştı. Oysa, Sağlar’ın bugünkü sözlerinden çok daha önemli ve dikkat çekici değil miydi “yargıya güvenmeme” bağlamındaki açıklama?

Sözlerin ve görüşlerin aldığı tepkiyi sözün ve görüşün sahibi üzerinden değerlendirmek çok doğru gelmiyor bana. Yakın geçmişte açılım masalarının ortada olduğu sürecin “iyi adamı” Sağlar’ın bugün kötü olması ders niteliğinde bir gelişmedir. Bugün iyi olanların yarın kötü olmayacağının güvencesi var mıdır?

Sözü uzatmaya gerek yok!

Böylesi, biri diğerini izleyen akla zarar gelişmelerden sonra kendimi cendereye girmiş gibi duyumsuyorum!

Türkiye gündelik yaşamın giderek zorlaştığı bir ülkedir artık!

Benzeri akla gelmez bir gerekçeyle herhangi birimizin kapısının çalınmayacağının güvencesi yoktur.

Kafalarda oluşan düşüncelerin açıklanması öncesinde ortama ve iktidara uygunluk vazgeçilmez ölçüt olmaya doğru gitmektedir.

Bir vatandaş olarak hiç de hoşnut değilim bu durumdan!

Bu sorunu Fikri Sağlar’la sınırlamak hatanın büyüğü olur.

Ceyhun Balcı, 06.01.2021

Bu yazı http://www.azimvekarar.net’te de yayımlanmıştır.

Posted in ,

“FİKRİ SAĞLAR” için bir cevap

  1. hzekisungur Avatar
    hzekisungur

    Sözün bittiği yer…
    Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası;
    26. Madde
    VIII. Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti
    Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı,resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü,radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

Yorum bırakın