Savaşın haklısı da haksızı da acı, gözyaşı ve kan üretir. Bu yanıyla insani sorunlara yol açar. Ama, bu durum savaşa neden olan kökteki gerekçeleri sorgulamaya, olaya farklı yönlerden bakmaya engel olmamalıdır.
Ukrayna’da savaş başlarken Putin’in Ukrayna’daki Neonazi etkinliğine göndermede bulunduğu anımsanacaktır. Ukrayna’da aynı zamanda Neonazilere karşı da savaşım içinde olacağız sözleri ilk bakışta kendi tutumuna geçerlilik kazandırma yaklaşımı olarak da algılanmış olabilir.
Veryansıntv’de görselleriyle birlikte yer alan haber bu durumun gerçekliğini doğrulamıştır.
https://www.veryansintv.com/ukrayna-askerinin-gogsundeki-sembolu-nereden-hatirliyoruz/
Ukrayna’da II. Dünya Savaşı’nda işgalci Nazilerle işbirliği damarı olduğu bilinmeyen durum değildir. Stalin’in yanlış tarım politikaları sonucu milyonlarca insanın açlıktan yaşamını yitirmiş olmasının savaşla birlikte Ukrayna’ya gelen Nazilerin kurtarıcı olarak görülmesi sonucunu doğurmuş olabileceğini söyleyenler de vardır. Kuşkusuz doğruluk payı vardır bu saptamanın. Ama, açlık sorunuyla baş başa kalan milyonlarca Ukraynalının anayurt savaşında Nazilere karşı verilen haklı savaşta kanlarını ve canlarını verdikleri de unutulmamalıdır.
Dünyadaki hemen her gelişme ya da olay için şuculuk buculuk ekseninde düzeysiz tartışmalar yapılır oldu. Olayların önünü sonunu gözetmeyen bu türden içeriksiz yaklaşımların önü ancak bilgiyle ve belgeyle alınabilir.
Bu bağlamda işe Neo Nazi Azak Taburu’nu tanıyarak başlamakta yarar var.
Azak Taburu, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya’ya yakınlık duyan Donbass bölgesinde 3.000’i çocuk 14.000 kişinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır.
Zelenski, iktidarının başında uluslararası anlaşma (Minsk) gereğince Azak Taburu’ndan “silah bırakma” isteğine öfkeli ve kararlı bir geri bildirim alır. Azak Taburu’nun bu çıkışı geçici değildir. Böylelikle Fransa ve Almanya’nın da imzası olan Ukrayna-Rusya arasındaki Minsk Antlaşması da çiğnenmiş olur. Yapılan çağrıya kulak tıkayan Neo Nazi Azak Taburu belki de onlara biçilen rol gereği Rusya-Ukrayna gerginliğinin tırmanmasında önemli işlev görmeye kararlıdır.

Azak Taburu : Hiçbir şeyi saklama gereği duymamışlar[1]
Zelenski’nin Neo Nazi işbirlikçiliği suçlamalarına “Yahudi kökenim böyle bir işbirliğine nasıl izin verir?” doğrultusundaki karşılığı da bir kenara not edilebilir. Ancak, hem Zelenski hem de Azak Taburu’nun sırtını dayadığı emperyal güç anımsandığında bu çelişkili gibi görünen durumu kavramak kolaylaşabilir. Anlaşıldığı kadarı ile Zelenski’nin Yahudi kökeni Neo Nazi işbirlikçiliği konusundaki duruşunu gölgeleme amaçlı “halkla ilişkiler” aygıtı olarak kullanılmaktadır. Resmin bütününe bakıldığında ne Zelenski’nin ne de Azak Taburu’nun tümüyle kendi istençleriyle davranmadığı anlaşılacaktır. Yukarıdaki görsel bu düşüncemizi doğrulayan somut belge olarak görülebilir.
Diğer yandan, Zelenski’nin önde gelen destekçilerinden Yahudi kökenli oligark Igor Kolomoisky’nin de Zelenski-Azak Taburu yakınlaşmasında önemli etkisi olduğu bilinmektedir. Azak Taburu’nun önemli destekçileri arasında da adı geçmektedir Kolomoisky’nin. Ukrayna Ulusal Muhafızlarıyla bütünleşmiş görüntü veren Azak Taburu Donbass’ta Rus ayrılıkçılığıyla çatışmaya giren bir oluşum olmanın ötesinde Rus ayrılıkçılığıyla etiketlediği insanlara yönelik saldırganlıkla da özdeşleşmiştir..
Unutmadan ekleyelim. Zelenski-Kolomoisky yakınlığının parasal ilişkilerine ilişkin kanıtlar Pandora Belgeleri’yle de doğrulanmıştır.
Azak Taburu’nun Ukrayna’daki savaşta stratejik öneme sahip Mariupol kentinde etkili olduğu ve savaştan önce bu kentin denetimini elinde tuttuğu bilinmektedir.
Yazıda Zelenski’nin Azak Taburu’na silah bırakma çağrısından söz etmiştik daha önce. Bu çağrıya yanıt alamayan Zelenski Azak Taburu’nu ve benzer Neo Nazi oluşumlarını görüşmeye de çağırmıştır. Masada yanı başında oturanlardan birisi de Neo Nazi eğilimi açık olan C 14 çetesi önderi Yevgen Karas’tır. C 14’ün anlamına gelince. Karas 14 sayısını Amerikalı Neo Nazi David Lane’in 14 sözcükten oluşan şu sözlerinden esinlenmiştir.
““We must secure the existence of our people and a future for white children.” (Halkımızın varlığını ve “beyaz” çocuklarımızın geleceğini güvence altına almalıyız.) (Tutumlu Türkçemiz 14 sözcükten oluşan tümceyi daha az sayıda sözcükle anlatmış)
C 14 kamuya açık duyurularında kullanıma açık olduğunu ifade etmekten çekinmemiştir. Düşmanlarımız bizden korksun sözleriyle gözdağı vermekte sakınca görmemiştir. Karas’ın “öldürmek bizim için eğlencedir” sözleri ürpertici olduğu kadar ibretliktir.
Reuters’a göre 2018 yılında Kiev’in eski boksör belediye başkanı C 14’le Kiev belediye sınırları içinde koruma görevi anlaşması bile imzalamıştır. Yine bildirildiğine göre C 14 önderliğinde Kiev garından Romanların sürülmesi amaçlı saldırılar bile gerçekleştirilmiştir. Şu günlerde savaş kaynaklı insani sorunları özellikle öne çıkartan Batı basınının o zaman bu önemli sorunu görmezden gelmiş olması da bir başka ilginç durumdur.
2019’da uyarıyla başlayan, masaya oturmakla süren Zelenski-Neo Nazi ilişkilerinin hızla bağlaşıklığa dönüştüğü görülmektedir.
Bu bağlamdaki bağlaşıklıkta hızını alamayan Zelenski, Donbass’ta etkinlik gösteren ve Ukrayna ordusuna yardım eden Halkın Ordusu milis güçlerine parasal yardımda bulunan Ukrayna milli takımı futbolcusu Roman Zolzulya’ya yönelen Nazi nitelemelerine göğsünü siper etmekte sakınca görmez.
2021 yılı sonunda ise Ukrayna’nın tanınmış aşırı milliyetçi militanlarından Dimitro Yarosh Ukrayna Silahlı Kuvvetleri danışmanlığına getirilir. Yarosh, ünlü Nazi işbirlikçisi Bandera’nın yolundan giden ve Ukrayna’yı Russuzlaştırmayı amaçlayan Sağ Sektör önderliğiyle de bilinir.

1 Ocak 2015’te Kiev’de İkinci Dünya Savaşı Nazi işbirlikçisi Stepan Bandera’nın 106. Doğum yılı meşaleli kutlama yürüyüşü[2]
Zelenski, Rusya’yla savaşa geri sayıldığı sırada bu kez Sağ Sektör komutanlarından Dimitro Kotsyubaylo’ya Ukrayna Kahramanı ödülü verir.
Savaş başladıktan sonra 27 Şubat’ta, Ukrayna Ulusal Muhafızları’nın resmi twitter hesabından Azak Taburu’nun Ruslar adına savaşan Müslüman Çeçen askerler için kurşunlarını domuz yağına buladıkları bile yazılabilmiştir. Elbette, Batı borazanlığıyla yetinen kopyala-yapıştır medyasında bu gibi önemli haberlere rastlanamamıştır.
Bu arada, Zelenski’nin Rus güçlerine karşı savaşmaları için hapishaneleri boşalttığı haberi düştü ortama.
Azak Taburu’nun çatışmaların yoğunlaştığı Mariupol’den ayrılmak isteyen sivil halkı engellediği haberleri de cabası.
Belgelerle desteklenen bilgilere göre Zelenski’nin Neo Nazileri uyarıyla başlayan serüveni çok uzun olmayan zaman aralığı içinde tutkulu bir bağlaşıklığa dönüşmüş durumdadır. İki taraf da yalnız değildir bu konuda. Ukrayna’yı Rusya’ya karşı savaşmaya yüreklendiren Batıllar bu bağlaşıklıktan birinci derecede sorumlu görünmektedir.
Yazıyı bitirmişken rastladığım bir başka haber çok daha ilginçti. Bağlantısını paylaştığım yazıda Ukrayna’nın 2014’teki Maidan olayları sonrasında Neo Nazi etkisi altına girdiği ileri sürülüyordu. İddialı bir yazı ama perde gerisinde yaşananlar çözümlendiğinde ciddiye almaya değer bir durum olduğu kuşkusuz.
https://www.globalresearch.ca/evidence-ukraine-been-run-nazis-since-february-2014/5772997
Yazıya esin kaynağı olan bağlantı :
[1] https://consortiumnews.com/2022/03/04/how-zelensky-made-peace-with-neo-nazis/
[2] https://consortiumnews.com/2022/03/04/how-zelensky-made-peace-with-neo-nazis/

Yorum bırakın