Yanı başımızdaki Ukrayna’da yaşanmakta olan savaşta top, tüfek, her türlü gelişmiş askersel aracın ve gerecin kullanımda olduğunu görüyoruz. Ukrayna’yı kendisine vekil atayan ABD, vasalı Avrupa’yı da kullanarak savaşı olabildiğince sürdürmek niyetinde. Bu savaşın bir şekilde sonlanması emperyalizmin gündeminde yer almıyor.
Ukrayna ve halkı ucuz asker niyetine kullanılarak Doğu çevreleniyor. Görünürdeki hedef Rusya olmakla birlikte Çin de ekleniyor listeye.
Emperyalizm kullanışlı maşa bulduğunda toplu tüfekli savaştan kaçınmıyor. Bunun olamadığı yerde savaş başka araçlar kullanılarak gerçekleştiriliyor.
Cumhuriyetimiz 100. yaşını demografik ve ekonomik bozgunla dolduruyor.
Bozgunlarla ilgili olarak sayfalarca yazılabilir. Kısaca düşüncesizlik, öngörüsüzlük ve kişisel çıkarların toplumsal olanların önüne konması diyelim.
Toplu, tüfekli savaşın olanaksız olduğu ülkelerden birisi de Çin.
Yonga, Çin’i çevreleme, sınırlama ve güçlenmesini önleme savaşının güncel ve biricik silahı olarak belirlenmiş anlaşılan.
Batılıların Çin’e yönelik olarak uygulamaya başladıkları “yarı iletken” kısıtlamalarına Çin’in yanıtı üzerinde durulmaya değerdir.
Germanyum ve Galyum!
Periyodik tablodaki komşuluklarıyla da dikkat çeken bu ikili bilişim çağındaki dünyanın yarı iletken gereksiniminin karşılanmasında yaşamsal önem taşıyormuş.
Yarı iletken üretiminde önemli yeri olan silikonun bolluğuna karşılık galyum ve germanyum kısıtlılığından söz ediliyor. Kısıtlı ikilinin üretiminde baskın ülke olan Çin batı emperyalizminin adımlarına galyum ve germanyum dışsatımını durdurarak/kısıtlayarak yanıt vermekteymiş. Galyum ve germanyumun, yarı iletken teknolojisindeki fiziksel sınırlarının sonuna gelen silikonun bu kısıtlılıktan kurtulmasında da kilit rol oynayabileceği bilgisi alınıyor çeşitli kaynaklardan.
Germanyum, çinko ve kömürden elde edilmekteymiş. Özellikle Çin çinkodan germanyum üretimiyle öne çıkmaktaymış. Kömürden germanyum elde edilmesinde öne çıkan iki ülke olan Rusya ve Ukrayna savaşta olduğu için doğal olarak küresel ölçekli bir kıtlığa katkıda bulunan bir başka etken olmuş bu savaş.
Alüminyum yan ürünü olan galyumda da Çin küresel üretimin % 80’ini sağlamaktaymış.
Yonga gibi bilişimin temel taşı ürünün ortaya çıkmasında Çin egemenliği galyum ve germanyumda sırasıyla % 80 ve % 60 olduğuna göre bu düzlemdeki savaş çeşitli karşı hamlelerle sürecek gibi görünmektedir.
Ülkemize dönecek olursak.
İHA ve SİHA üretiminde, dış satımında hünerli olduğumuz anlaşılıyor.
Her ne kadar seçimden sonra gündemden düşmüş olsa da TOGG marka otomobil de üretmiş bulunuyoruz.
Bordan deterjan ve temizlik ürünleri üretmenin ötesine geçememiş görünüyoruz.
İktidarıyla, muhalefetiyle siyaset kurumumuzun insanlığın içine girdiği ve çabuk adımlarla ilerlediği bilişim çağıyla ilgili ne düşündüğünü bilmek isterdim. Hiç kuşkusuz bu konuya kafa yoranlar da vardır danışman ordularında.
Demografik ve ekonomik bozgun ortamında karın tokluğuna gerileyen gelişme, ilerleme çıtamız daha ötesini düşünmemize engel mi oluyor diye sormaktan alamıyorum kendimi.
Yazıyı bitirince okuduğum haber THY uçaklarında namaz kılmaya yönelik düzenlemelere ilişkindi.
“Herkes gider Mersin’e…” özdeyişimizi anımsatırcasına…
Yazı Cumhuriyet gazetesinin 12 Temmuz 2023 tarihli sayısında Olaylar ve Görüşler sayfasında yayımlanmıştır.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/yonga-savaslari-dr-ceyhun-balci-2098470

Yorum bırakın