Kategori: GAZETE KESİKLERİ

  • Yanı başımızdaki Ukrayna’da yaşanmakta olan savaşta top, tüfek, her türlü gelişmiş askersel aracın ve gerecin kullanımda olduğunu görüyoruz. Ukrayna’yı kendisine vekil atayan ABD, vasalı Avrupa’yı da kullanarak savaşı olabildiğince sürdürmek niyetinde. Bu savaşın bir şekilde sonlanması emperyalizmin gündeminde yer almıyor. Ukrayna ve halkı ucuz asker niyetine kullanılarak Doğu çevreleniyor. Görünürdeki hedef Rusya olmakla birlikte Çin…

  • Hemen her ortama egemen olan şiddetin sağlıkta olağanlaştığı, kanıksandığı ve hatta haber değeri bile taşımamaya başladığı söylenebilir. Geçtiğimiz günlerde, geliştirdiği cerrahi yöntemle tıp yazınına girecek denli değerli ve nitelikli bir hekim özel yaşam ortamında saldırıya uğradı. Neredeyse aynı gün “arka bahçeden yükselen ses” bu saldırı üzerine bir kez daha düşünmeyi kaçınılmaz kıldı. Sağlıkta sağlanan olumlu(!)…

  • Ülkeler ve toplumlar için utanç günleri vardır. Kıvanç ve övünç günleri hiç unutulmaz. Ama, utanç günleri her nedense bellek engeline takılır. Hükümetin ya da meclisin aldığı bir karar utanca ya da övünce gerekçe olabilir. Benim hiç aklımdan çıkmayan utanç gerekçelerinden birisi, henüz dünyaya gelmemiş olduğum yıllardan birinde Türkiye’nin Cezayir konusunda BM’de kullandığı “çekimser” oyudur. O…

  • “Yeter söz milletin!” 14 Mayıs 1950 seçimlerine damga vuran savsöz olarak bilinir. Her ne kadar milletin gururunu okşasa da gerçekte “karşıdevrim”in oy gücüyle yönetsel yetkiye kavuşmuş olmasını simgelemektedir. 14 Mayıs 1950 görünürde çok partili demokrasiye geçişin iktidar değişikliği günü olsa da, devrimler kökleşmeden ve özümsenmeden girişilen denemenin yarattığı sonuçlar 1950-1960 arasındaki acı deneyimlerle çarpıcı şekilde…

  • Değerli okur. Blogumda sözü bu kez Mustafa Kaymakçı hocamıza bırakıyorum. Bilindiği gibi Milli Mücadele’nin utkuya erişmesinin ve İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını yaşıyoruz. Elbette coşkuluyuz, kıvançlıyız, gururluyuz. Yeter mi? Daha fazla çaba ve emek harcamak zorundayız. İşgalci ve özendiricisi emperyalizm var gücüyle saldırılarını sürdürdüğüne göre… Ceyhun Balcı İzmir ve çevresinde çok sayıda Rodos ve İstanköy adası…

  • Son bir haftanın gündemine oturan Şebnem Korur Fincancı olayı tutuklamayla sonuçlandı.Tutuklama aşırı bir uygulama mıdır? Hukukçuların tartışacağı, görüş sunacağı bir alandır. Şuaşamada yargılanması önde gelen dilektir.Bu noktada değinmek istediğim bence önemli bir ayrıntı var.Bu tutuklamayı “muhalif” olmasına bağlayanlar da eksik değil. Güçler ayrılığının yerini güçlerbirliğine bıraktığı günümüz Türkiyesi’nde bu bağlamdaki kuşkulara şaşırmamak gerekir. Çokdeğil birkaç…

  •   Şeker Yasası, Tütün Yasası, tahılın, patatesin, soğanın yasası bile yok. Anadolu’da boş kalan tarlalar, yetiştirilmeyen hayvanlar… Emperyalizmi yenmiş ama onu anlayamamışların ülkesi sonbahar rüzgarına kapılmış kuru yaprak gibi savrulup durmakta. Dünyanın ve ülkenin beslenme sorununu bundan 40 yıl önce çözmüş bir yalnız savaşçı! Bugün hayatta olsa ona eşlik edecek bir kaç kişiden fazlasını bulur…

  • HASTADAN AL HABERİ! 06.07.2015 tarihli 9 Eylül gazetesinde yayımlanmıştır. Çocuktan al haberi özdeyişimizi birazcık uyarladığımın farkındayım! İşimiz hekimlik olunca haber kaynağımızın hasta olmasına şaşırılmamalı! Uzun yıllardır Almanya’da da yaşamış olan ve dolayısı ile orada da sağlık bakımı hakkı olan hastamla kendiliğinden gelişen diyalog bizdeki sağlık hizmetinin hastalıklarını ortaya koyması bakımından anlamlıydı. Bu diyalog aynı zamanda…

  • ZAMAN TÜNELİNDE KAYBOLMAK 01.07.2015 tarihli Aydınlık’ın Özgürlük Meydanı sayfasında yayımlanmıştır.  Demirel’in ardından yapılan yorumlar atışmaya dönüşür oldu. Övenlerle yerenler biri birine girdi dense yeridir. Bana göre İki Demirel vardı! Birincisi “Bana hiç kimse sağcılar suç işliyor dedirtemez!” ya da “Verdimse ben verdim!” diyen kabul edilemezlikler Demirel’i idi. İkincisi ise, 1990’dan sonra beliren ve Cumhurbaşkanlığı dönemiyle…