Kategori: YARINLAR
-
Bir önder halkıyla iç içe olduğunda, ona incelikle yaklaştığında anıtlaşır… Tıpkı Atatürk gibi…
-

Yeni açılım yolunda ilerleniyor. Bu ilerleme sırasında bilinçaltımıza yerleştirilen bir olgu var ki çok önemli. Kimlikler. Türk-Kürt-Arap kardeşliği kulağa hoş gelebilir. Ancak, bu yolla ayrışmanın derinleştirildiği unutulmamalı.
-
Açılımda sona yaklaşılırken yükümüz artıyor diyen Cumhurbaşkanı’nı doğruluyor TBMM Başkanı’nın çakallar çıkışı.
-

Cumhuriyetin kurucusu toplumla iç içeydi. Yolda rastladığı vatandaşıyla konuşmayı, görüşmeyi görev bilirdi. Onların düzeyine inse de amacı her bir yurttaşını yükseltmek ve yüceltmekti.
-

Eksik kalmasın! Türk ordusunu kimyasal silah kullanmakla suçlayan Dr Şebnem Korur Fincancı da çağırılmalı komisyona. Çok daha çarpıcı ve ilgi çekici şeyler söyleyeceği güvencesi verebilirim kendisinin. TBMM’de yaşananlara verilen ölçülü(!) tepkilerle İmralı yoluna düşmeye hazırız iletisi verildiği kanısındayım. Tecavüzcülük günahından arınmanın tek yolu da bu olsa gerek…
-

Ülkede ve dünyada olan biteni anlamada istatistiklerden yararlanılabilir. Dünyadaki 45 ülkenin eğitim, öğretim düzeyini yansıtan tablo öğretici olduğu kadar etkileyici. Bilindiği gibi gün tiyatro günü. İlk perdesi Tel Aviv’de sahnelenen gösterinin ikinci perdesi Şarm El Şeyh’te sahnelendi. Görünürde Hamas’ın gerçekteyse Filistin’in yenilgisi kutlandı. Neden mi? Ülkelerin eğitim, öğretim karneleri nedeni anlamamıza yardım edebilir. Görseldeki tabloyu…
-

Sözüm ona İsrail’le ticaret yapmıyoruz. Buna karşılık spor yapıyoruz. İsrail’in spor etkinliklerinden dışlanması için bir girişimimiz var mı? Bilen varsa söylesin!
-

Cumhuriyet’le yaşıt Cumhuriyet’in imece çağrısı elbette önemli. Basına yönelik baskıların giderek arttığı günümüzde iktidara karşıt yayın organlarının işinin zorlaşması şaşırtıcı değil. İktidar karşıtı yayın organlarının varlığını koruması kuşkusuz önemli. Onlar içinde de Cumhuriyet’in yeri ayrı. Cumhuriyet gazetesinin imece çağrısının Cumhuriyet’i savunma, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma temelinde yükselmesi olağan. Ancak, eleştirilecek bir şeyler de…
-
Kimlik siyasetinin ve elbette terörün TBMM’deki temsilcileri istediklerini kimden alacaklarsa onlarla uzlaşmaktan çekinmezler. Onların istediklerini verme gücü iktidardadır. İmamoğlu’na düşen kimlik siyaseti yarışına girmek değil Türkiye’den yana olmaktır. Bunu yaptığında büyür, iktidarın ve kimlik siyasetinin izinde gittiğinde yok olmak kaçınılmaz yazgısı olacaktır.

